Warcraft Filmi ve Potansiyel Devam Filmleri
Warcraft filmi, kahramanlar ve orklar arasında geçen bir macera! Devam filmleri de gelirse, belki bir ork kahvesi içeriz!
2 ay önce

2016 yılında gösterime giren Warcraft filmi, video oyunları dünyasının en çok beklenen yapımlarından biriydi. Herkes, bu mitolojik evrenin sinemaya nasıl aktarılacağını merak ediyordu. Ancak, beklenenin aksine, film dünya genelinde 439 milyon dolarlık bir hasılat elde etse de, ABD’de sadece 47 milyon dolarla sınırlı kaldı. Yani, Amerikan gişe izleyicisinin “Bu ne ya?” tepkisi vermesi pek de zor olmadı. Normalde bu kadar büyük bir hasılat, bir başarı hikayesi gibi görünse de, film yapımcıları için bu durum tam bir felaketti. Yönetmen Duncan Jones, filmin başarısızlığını kabullenmek zorunda kaldı ve devam filmleri için yaptığı tüm planlar bir anda suya düştü.
Bir süre sessiz kalan Duncan Jones, sonunda Warcraft film serisinin potansiyel devam filmlerinde hangi konular üzerinde durmayı düşündüğünü açıkladı. Sanki dondurmayı yerken üzerine dökülen çikolata sosu gibi, bu açıklamalar da bir anda gündeme geldi. Hadi gelin, biraz daha derine inelim ve bu devam filmlerinin ne gibi hikayeler barındıracağını keşfedelim.
Öncelikle, ilk filmde neler olup bittiğini hatırlayalım. Eğer hala ilk filmi izlemediyseniz, birader, neden burada olduğunuzu merak ediyorum! Filmde Draenor’a açılan portal kapanmış, önemli karakterler can vermiş ve daha sonra Thrall olarak tanıyacağımız sevimli bebek Go’el, bir insan tarafından bulunmuştu. Yani, film tam anlamıyla bir ‘sürpriz bebek’ hikayesi gibiydi. Eğer bu durum size spoiler gibi gelmiyorsa, devam edelim!
Serinin ikinci filmi, Blackmore’un gladyatör kampındaki genç ork esir Thrall’a odaklanmayı planlıyordu. Düşünün, orada bir gladyatör kampı var ve Thrall bir Tauren ile tanışıyor. Yani, bu film aslında “Bütün orklar gladyatör mü olmak zorunda?” sorusunun cevabını arayacak gibi görünüyor. Thrall, bu kampın içinde kendisine yeni bir dünyadan bahseden Tauren ile dost olacakmış. Bu dostluk, filmdeki en eğlenceli kısımlardan biri olabilir. “Merhaba, ben Tauren. Sen de genç bir ork olmalısın. Haydi gel, gladyatör olmaktan başka hayaller kur!” gibisinden diyaloglar bekleyebilirsiniz.
Duncan Jones, üçüncü filmde ise macerayı Kalimdor’a taşıyacak ve Warcraft’ın en ünlü şehirlerinden Orgrimmar’ın kuruluşunu anlatmayı planlıyordu. Yani, bir nevi “Orgrimmar nasıl kuruldu?” belgeseli! Neden böyle bir belgesel izlemek isteyelim ki? Ama işte, bu hikaye de Durotan’ın halkına yeni bir yuva bulma sözünü yerine getirmesi etrafında dönecek. “Bak Durotan, burası harika bir yer, ancak biraz daha inşaata ihtiyacımız var. Neden? Çünkü burada sadece oturmak yok, aynı zamanda savaşmak da var!”
Son olarak, Duncan Jones’a devam filmleri için bir umut olup olmadığı sorusu sorulduğunda verdiği cevabı hatırlatmakta fayda var. “Hiçbir fikrim yok, filmde birlikte çalıştığım hiç kimse artık Blizzard’da çalışmıyor.” Yani, eğer bir gün Warcraft filmi için devam filmleri gelirse, büyük ihtimalle başka bir ekiple çalışacaklar. Belki de yeni yönetmen, “Ben bu filmi çekerim, sadece bana bir Tauren verin!” diye düşünecek.
Özetle, Warcraft’ın devam filmleri bir hayal olarak kalmış olabilir, ancak hayal gücümüzü zorlamak her zaman eğlenceli. Belki bir gün, Durotan ve Thrall’ın maceralarını büyük ekranda izleme şansımız olur. O zamana kadar, elinize bir oyun kontrol cihazı alıp, Azeroth’ta kaybolmak en iyisi!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?