Watch Dogs Filmi: Korku Yönetmeniyle Hacker Dünyasına Yolculuk

Ubisoft, 2014 yılından beri Watch Dogs’un uyarlamasıyla ceplerimizi boşaltmaya niyetli görünüyor. Bu açıklama ilk geldiğinde hepimizde bir heyecan dalgası yaratmamış olabilir; ancak şimdi, üstünden geçen yılların ardından nihayet bu işin ciddiyet kazanabileceği sinyalleri belirmeye başladı. Sonuçta, teknoloji ve hackerlık üzerine temel alan bir hikaye var karşımızda. Ve eğer seyirci ilgiliyse, bu filmde yüzme havuzunda yüzerken arka planda bir ton “hacker graffiti’si” ve bol miktarda “hacker terminolojisi” göreceğimiz anlamına geliyor. Belki de film, beynimizi ısındırdığı kadar kalbimizi de ısıtacak bir bilgisayar virüsü gibi olacak!

Bir başka deyişle, Watch Dogs beyaz perdeye taşınırken bizile buluşacak. Şu anda bu proje için bazı detaylar ortaya çıkmaya başlamış durumda. Deadline’dan gelen haberlere göre, başrol oyuncusu Sophie Wilde olacak, ki kendisi “Talk to Me” gibi başarılı bir filmde karşımıza çıkmıştı. Bekleyin, bekleyin; daha fazlası var! Yönetmen koltuğunda ise genelde korku filmleriyle tanınan Mathieu Turi oturacak. İllaki bir yerden tanıyorsunuz, çünkü önceden “ben bu filmi çok korkutucu yaparım” diyen birisi. Turi, filmlerinde korkuya sıkça başvurduğuna göre – umarım *Watch Dogs*’ta bizi korkutmak için fazla akıllı yazılımlara ihtiyaç duyan bir karakter yaratmaz. Yani, madem bilgisayarlarımızı hackleyebiliyorlar, biraz da filmleri hacklesinler!

Tabii ki şu anda filmin tam olarak hangi temada olacağını kesin olarak bilmiyoruz. Ama benim içimden bir ses “İkincisi gibi olursa” diyor. Niye mi? Çünkü *Watch Dogs 2*, çizgisel bir hikaye gibi değil, daha çok eğlenceli bir çılgınlık sunuyor. Belki de filmin yapım heyetine “Kameralar açıldığında, bolca aksiyon ve mizah olmalı” diye bir not bırakmışlardır. Ah, mizah! Hizmetinize sunduğumuz bir şey. Aksi takdirde sadece karanlık hacker hikayeleri izlemek zorunda kalırdık ki, bu da pek eğlenceli olmazdı.

Film de operasyonun gerçekten doğru şekilde yapılabilmesi için çok iyi bir senaryo gerekiyor. Bu noktada da yazarlığı üstlenen Christie LeBlanc devreye giriyor. Kendisi daha önce *Assassin’s Creed* filmine de katkıda bulunmuş, bu yüzden deneyimi var demek. Düşünsenize, eğer LeBlanc, ninja-kılıç-askeri-şeylere giden bir hikaye yazmadıysa, *Watch Dogs* hakkında tatlı bir teknoloji hikayesi yazma yeteneğine sahip olabilir. Ama yine de, hikaye yazarkende bir yerden “O kadar çok teknoloji var ki, hatta bu yüzden tüm köpeklerimizi büyük veri tabanlarıyla satarız” şeklinde bir dönüş yapmaz umarım!

Dolayısıyla, 2026’da bu film ile büyük patlama yapma gücünü elde edene kadar her konuda pozitif kalmaya çalışmalıyız. Zihnimiz henüz 2023 yılında çarçur olan oyunlarla aşırı yüklü kalsın, sonra 2026’da bu filmi izlemek için birlikte sıraya girelim. Ve bakarsınız, o gün geldiğinde, bazı “hacker” arkadaşlarımız filmdeki robotlarla uğraşırken biz de sadece popkorn yemekle meşgul oluruz. Temennimiz bu yüzden oldukça net. Umarım bu film, tıpkı bir bilgisayar virüsü gibi, yüreklerimize ve sinemalarımıza pıtır pıtır yayılır!