Woodkid ve Kojima’nın Hayal Gücünden Doğan Oyun Müziği Deneyimi

Woodkid (Yoann Lemoine) şu sıralar tüm dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Özellikle, Death Stranding 2 oyunundaki müzikleriyle ilgili kafalardaki soru işaretlerini gidermeye çalışıyor. Ancak bu sefer sadece müzik değil, aynı zamanda oyun süreci hakkında da bazı ilginç bilgiler veriyor. Rolling Stone ile yaptığı röportajda, 3 yıl boyunca Hideo Kojima ile çalıştığını ve bu süreçte yüzlerce saatlik müzik ürettiğini itiraf etti. Tam olarak kim bilir, belki de aşk şarkıları değil, hayal kırıklığı temalı parçalar yaptı! Durum böyle olunca, bu iş bir nevi rüya projesi halini alıyor. Ama üç yıl boyunca Kojima’nın “Haydi, bu bölümde bunu yapalım” dediği anları düşünürken, bir yandan da tüm bu süreç bir film setinde geçiyor izlenimi vermekte! Bir nevi “Sana bu filmde başrol verebilirim, ama sevdiğin karakterin sonunu değiştirmeliyim” dediği anlar gibi.

Röportajda dikkat çeken diğer bir nokta da, oyunun senaryosunun, geliştirilme sürecinin neredeyse yarısındayken değiştiği. Woodkid’in söylediğine göre, Kojima yanına gelip “Bir sorunumuz var” dediğinde, eh, buraya kadarmış gibi hissetmeyek! Neyse ki Woodkid en azından bu durumu mizahi bir dille karşılayabiliyor. Kojima, “Dürüst olacağım, oyunu oyuncularla test ettik ve sonuçlar çok iyi. Çok beğendiler. Bu bir şeylerin yanlış olduğu anlamına geliyor; bir şeyleri değiştirmeliyiz” demiş. Popülerlik korkusu da pek çok sanatçının kabusu sayılır, Kojima’nın da bu konudaki kaygısı oldukça ilginç. Kendi üslubunu yansıtmaktan çekinmeyen bu yaratıcı dahi, bir yandan da oyuncuların düzenli olarak “Bunu da beğendim” demesi yerine, onlara bir “heyecan” sunmak istiyor! İşte bu da gerçek sanatın özüdür, değil mi? Bu durum, insanların kendilerine farklı bir bakış açısı kazandırmakla ilgili önemli bir derse dönüşüyor.

Woodkid’in bu sırada belirttiği gibi, “Herkes beğenirse, bu ana akım olduğu anlamına gelir.” Beren Saat kiti gibi düşünsene, herkesin ağzında sürekli aynı şey dönüyorsa, bu işte bir sıkıntı var demektir! Her ne kadar oyun dünyasının hipster’ları için belirli sınırlar içinde kalmak zor olsa da, Kojima için bu oldukça önemliydi. “Geleneksel olduğu anlamına gelir. Ve ben bunu istemiyorum.” diye ekliyor. Merak etme Woodkid, bu bir sanat eseri yaratmaktan çok daha fazlası. Bu, insanları düşündüren ve harekete geçiren bir deneyim yaratmak üzerine kurulu.

Sonuçta, Kojima’nın bu alandaki yaratıcılığı, sadece videogame dünyası için değil, tüm sanat alanları için geçerli bir ifadeye dönüşüyor. İnsanı sarsacak, düşündürecek ve belki de o “ehhhh bu hiç fena değil” dediği anları yaşatacak bir şeyler yapma isteği. Oyun dünyası hepimize ulaştığı gibi, biz de bu tip yaratıcı yaklaşımlar sayesinde hem eğleniyor hem de kendimizi sorgulama fırsatı buluyoruz. Bütün bunlardan yola çıkarak, bu sürecin ne kadar keyifli olduğunu görmemek için insanın gözlerini kapaması gerekir. Kojima ve Woodkid ikilisi, bizim için eğlendirirken düşündüren bir serüvenin kapılarını aralıyor. Şimdi düşünüyorum da, acaba yeni müziklerde hangi duygularla karşılaşacağız? Bize dev bir merak bırakmaya devam ediyorlar.