XDefiant Macerasının Sonu: Ubisoft’tan Şaşırtan Açıklama ve Gelecek Umutları

Oyun dünyası gerçekten de bir roller coaster gibi! Önce oyuncular, “XDefiant ölüyor mu? Tüm umutlarımız suya mı düştü?” diyor, derken Ubisoft çıkıyor ve “Hayır, hayır, biz burada, hayatta, XDefiant ile devam ediyoruz!” diyor. Biraz sonra da, “Tamam, itiraf ediyorum, XDefiant kapatılıyor!” diyerek resmi bir dille durumu kabulleniyorlar. İçimizdeki çocuğun biraz üzülmesi kesin, ama gelin bu durumu biraz esprili bir dille ele alalım.

Baş yapımcı Mark Rubin, Twitter üzerinden verdiği mesajla hayranlara sesleniyor: “Merhaba XDefiant Hayranları, bugün elimizde kötü bir haber var. Artık indirmeler ve yeni kayıt işlemleri yapılamayacak!” Hem de tam 3 Aralık 2024 tarihiyle! “Ama durun, sevinmeye gerek yok!” diyerek devam ediyor; “Sezon 3 içeriğimizi ilerleyen günlerde yayınlayacağız. Evet, kesin tarih yok ama yine de umut var!” Sunucular ise tam 3 Haziran 2025’e kadar aktif kalacakmış. Çılgınlık bir yana, Ultimate Founder’s Pack’i satın alanların paralarının tamamını geri alacağı haberi de bir nebze olsun moral oluyor. Son 30 günde alışveriş yapanlar içinse tam para iadesi! Yani demek istediğim, para iadesi şansı bir “şans”, öyle değil mi?

Şimdi biraz geçmişe dönelim. Ubisoft ve San Francisco ekibi, birkaç yıl önce “Hadi bakalım, yenilik yolda, XDefiant’ı yapmaya başlayalım!” dediklerinde, doğrusu biraz cesaret ister. Eski tarz arcade shooter deneyimini geri getireceklerdi, bir de üzerine “Beceri Tabanlı Eşleştirme”yi (SBMM) kaldırmayı planlıyorlardı ki bu herkesin başka bir oyun oynamak için sıraya girmesi anlamına geliyordu. Ancak bu, yüksek riskli bir maceradan başka bir şey değildi. Yani ekip, kalem kağıt alıp risk analizi yapmak yerine, “Hadi gelin bu kadar risk alalım, ne olacak ki!” demiş gibiydi.

XDefiant, serüveninin başında oldukça ilginç bir yol aldı. Oyun çıkış tarihinde müthiş bir başarı yakaladı ve 5 milyon kullanıcının hemen ardından “Hatta daha çok, hadi gelin 15 milyona çıkaralım!” noktasına geldi. Sanki teamli bir yarışa çıkmış gibi herkes yarışıyor gibiydi! Bu başarı, özellikle de bu tür oyunların ne kadar zor olduğu düşünüldüğünde gerçekten de takdire şayan. Yani her ne kadar sonu felaketle bitecek gibi görünse de, bu deneyim herkes için öğretici bir yolculuktu. Zira geliştiriciler ve oyuncular arasında şeffaf bir iletişimi sağlamak her zaman önemlidir. Evet, belki bir yerlerde yolculuğun sonu gözükmüyor ama dürüst ve açık bir iletişim ile oyuncuların beklentileri anlaşılabilir.

Mark, geliştiricilerin tutkusu ve işine olan bağlılığının azımsanamayacak bir şey olduğunu vurgulayarak, “Gerçekten bu oyunu yapmak için çaba gösteren herkesin yanında olduğumu bilmelisiniz” diyor. Buna harika bir ekip olduğunu da ekleyince, ortaya çok tatlı bir yapılanma çıkıyor. Ancak şunu da kabul edelim, kimse bu kapanışı duymak istemezdi. Olur da bir gün bu ekip tekrar bir araya gelirse, efsane bir oyun daha çıkarabilirler belki, kim bilir?

Son olarak, Ubisoft’un yalnızca XDefiant’ı kapatmayıp, San Francisco ve Osaka stüdyolarını da kapatacağını duyurması işleri daha da karıştırdı. Bu durum, 277 çalışanın işsiz kalması demek, yani hikaye burada sona eriyor. Tüm bu gelişmelerle birlikte XDefiant’ın bitişi, birçok kişi için sadece bir oyun kapısının kapanması değil, aynı zamanda bir dönemin de sonu oldu. Belki de bu süreçte her oyuncunun aklında şu soru belirdi: “Bir dahaki sefere böyle bir risk almadan önce daha fazla düşünmeli miyiz?” Umarım bu deneyim, oyun dünyası açısından bir ders niteliğinde olmuştur. Ve unutmayın, hayat bir oyundan daha kısa olabilir, ama en azından yüzümüze bir gülümseme bırakmalı!