Yakuza Serisinin Başarı Hikayesi
Yakuza serisi, çetelerin dövüşten çok karaoke ile savaştığını gösteren bir başarı hikayesi! Gelin, bu eğlenceli yolculuğa birlikte çıkalım!
19 saat önce

Yakuza serisi, Japon kültürünün en eğlenceli ve bir o kadar da kural dışı bir temsilcisi olarak karşımıza çıkıyor. Yani, öyle bir oyun serisi düşünün ki, mafya dünyasında dönerken bir yandan da karaoke söyleyip, çocuklara yardım ediyorsunuz. Evet, Yakuza tam olarak bu! Haliyle, bu seriyi sevdiğimi söylemek, bir balığın suyu sevdiğini söylemek kadar sıradan. Ama şimdi, bu serinin başarı hikayesini anlatmak için buradayım. Sega, 2020 yılı itibarıyla Yakuza serisinin toplamda 14 milyon kopya sattığını duyurdu. Bu sayı, 2018’de 11 milyon, 2019’da ise 12 milyondu. Şimdi düşünün, 14 milyon, 14 milyon! Bu sayı, bir futbol stadyumunu dolduracak kadar insan demek!
Yakuza serisi, 15 yıllık bir geçmişe sahip. Ve bu süre zarfında, tam %27’lik bir satış artışını son iki yılda gerçekleştirmiş olması, bu serinin popülaritesinin artmakta olduğunu gösteriyor. Yani, bir zamanlar “Niş” bir kitleye hitap eden bu oyun, şimdi herkesin gözdesi haline gelmiş durumda. Peki, bu büyüme nasıl gerçekleşti? Sanki bir çiçek açar gibi, birkaç sebep var. İlk olarak, eski oyunlarının yeniden yapımları ile nostaljik bir rüzgar estirdiler. Kimi zaman “Ah, gençliğimin oyunuydu!” diye gözyaşı dökenler, yeniden oynamaya başladılar. Hatta bazıları, “Aman Tanrım, bu oyunda neden bu kadar çok dövüş var?” diye düşünmeden edemiyor.
Bir diğer etken ise, serinin daha fazla platformda yer alması. Önceden sadece PlayStation’a mahsus olan bu güzel serüven, şimdi PC’ye de geldi. Oyunseverler artık bu harika dünyayı daha geniş bir kitle ile paylaşabiliyor. Yani, “Beni Yakuza oynamaya ikna et!” diyen arkadaşınıza artık “Hadi, bilgisayarda oyna!” diyerek onları ikna edebilirsiniz. Bu durum, hem yeni oyunculara ulaşmak hem de eski oyuncuları tekrar geri kazanmak konusunda etkili oldu. Oyun, Batı piyasasında da büyük bir ilgiyle karşılandı. Sega, Yakuza’nın Persona serisi gibi “denizaşırı ülkelerde yüksek bir ilgiyle karşılandığı” vurgusunu yaparak, bu durumu neredeyse bir başarı hikayesi olarak sunuyor.
Sonuç olarak, Yakuza’nın bu başarısı, sadece iyi bir oyun olmasından değil, aynı zamanda sosyal bir fenomen haline gelmesinden kaynaklanıyor. Şimdi, bu harika serinin devamını beklerken, umarım Sega daha fazla Yakuza oyunu çıkarır. Kim bilir, belki bir gün Yakuza 8’de, Kiryu’nun yerine ben oynarım! Oyun dünyası bu tür sürprizlerle dolu, değil mi? Yeter ki Sega, Yakuza’nın ruhunu korusun ve daha fazla oyuncuya ulaşabilsin. O zaman hep birlikte, karaoke sahnelerinde şarkı söyleyip, dövüş sahnelerinde rakiplerimizi alt ederiz. Bu, tam anlamıyla bir çılgınlık değil mi?
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?