Yapay Zeka ve Oyun Tasarımı: Zelnick’in Eleştirileri ve Gelecek Vizyonu

Son dönemde oyun dünyasında yapay zeka üzerine dönen tartışmalar, adeta bir sansasyon haline geldi. Elon Musk, büyüleyici bir şekilde Grok’un bir oyun üretebileceğinden bahsederken, EA, bir kavisli yüzle çalışanlarına yapay zeka kullanımını zorunlu hale getirmiş. Yani, artık oyun tasarımcıları kodlama yerine, çay kahve içip yapay zekalarının işini yapmasını bekleyecek gibi görünüyor! Ancak Take-Two CEO’su Strauss Zelnick bu konuda pek aynı düşünmüyor. Zelnick’e göre, Grand Theft Auto gibi bir başyapıtın yaratımında yapay zekanın rolü, bir şarkının en kötü kısmını söylemekle sınırlı; inanılmaz derecede sınırlı değil mi?

Zelnick, yapay zekanın yaratıcılığa sahip olmadığını belirterek, bu durumun oyun geliştirmede ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Geçtiğimiz günlerde Tecnology Executive Council Summit etkinliğinde, yapay zeka konusundaki soru yağmuruna maruz kalan Zelnick, şu anda yapay zekanın geliştirme aşamasındaki etkisinin oldukça sınırlı olduğunu ifade etti. Bunun iki temel sebebini de açıklamayı ihmal etmedi:

• Telif sorunları: Yapay zeka, hazır veri setlerinden yararlanarak üretiyor. Ama bu veri setleri telif haklarıyla dolu bir mayın tarlası gibi! Yani, derinlere dalmak riskli ve kazaları engellemek zor.
• Yapay zekanın geriye dönük yapısı: Zelnick, mevcut yapay zeka sistemlerinin geçmiş verilerle sınırlı olduğunu hatırlatıyor. Bu da, tarihsel verilerden yeni bir şey yaratmaya çalışmak gibidir; sonuç genellikle “umarım bu kötü bir taklit değildir” korkusuyla doludur!

Zelnick bu engeller aşılabilse bile, yapay zekanın bir oyun yaratabileceğine inanmıyor. Kısacası, yapay zeka ile yapılacak bir oyunun sadece “taklit bir iş” olacağını söyleyerek, bir nebze de olsa yapay zeka hayranlarını üzdü. Yani büyük hayallerle yaratılan bir GTA’yı yapay zekanın ellerinde görmek, şimdilik biraz hayal gibi görünüyor. Zelnick’ın ifadeleri, “Yapay Zeka ile üretilen bir sanat eseri, bir Picasso tablosunun yanına asılacak bir selfie gibi olur” diye özetlenebilir. Gerçekten de, anlayabiliyorum ki kimse Grand Theft Auto’nun yapay zekayla yazılmış bir versiyonunu oynamak istemez; sonuçta onun yaratıcılık sıçramasını kimin başarabileceği belli değil!

Sonuçta Zelnick’in açıklamaları, yapay zekanın oyun sektöründe gelecekte nelere imza atabileceği konusundaki umutlarımızı biraz törpülediyse de, bu durum piyasada yaratılan her olasılığa dair bir kapıyı aralıyor. Şu an için durumu şöyle özetleyebiliriz: yapay zeka bazı alanlarda muhteşem bir yardımcı olabilir, fakat onu yaratıcılığın yerine koymak, bir hamburgerin yanında patates kızartması olmadan sunulmasına benziyor. İkisi bir arada daha lezzetli değil mi?