Trump ve Video Oyunları: Suçlu Kim?

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, El Paso ve Dayton’da meydana gelen silahlı saldırılar sonrası ilginç bir suçlu buldu: video oyunları! Evet, yanlış duymadınız. Olaylar patlak verdikten sonra Trump, bu tür trajik olayların sorumlusunu video oyunlarına atmayı tercih etti. Geçen yılki bir okul baskını sonrasında da benzer bir yaklaşım sergilemişti. Yani Trump’a göre, pek çok insanın hayatına mal olan bu tür olayların arkasında, ülkedeki silah yasalarının gevşekliği değil, ‘şiddet dolu video oyunları’ var. Bu durumda, video oyunu oynayanların hepsinin potansiyel bir katil olduğu sonucuna mı varıyoruz?

Trump’ın mantığına göre, silahların kolayca erişilebilir olması hiç de önemli değil. Geçen yıl, “Öğretmenlere de silah verelim ki eğer biri katliam yapmaya kalkarsa, onu rahatça indirebilsinler!” dediği zaman aklımızdan neler geçti, hatırlıyor musunuz? Sanki öğretmenler, matematik dersinin yanında ‘katil avı’ dersi de veriyor!

Şiddeti Yüceleştirmek mi? Video Oyunları mı?

Son saldırıların ardından Trump, “Toplumumuzda şiddetin yüceleştirilmesini durdurmalıyız, buna video oyunları da dahil!” diyerek çok iddialı bir açıklama yaptı. Hemen ardından bir sürü tepki geldi tabii ki. Hilary Clinton, “İnsanlar dünyanın her ülkesinde video oyunları oynuyor. Buradaki fark, silahlar!” diyerek durumu çok güzel özetledi. Yani, video oyunları oynayıp da katil olan kimse yok, ama silahlar var.

• Trump’ın Açıklaması: “Sorunlu gençler, kendilerini şiddeti kutlayan bir kültürle çevrili buluyor.”
• Hilary Clinton’un Yanıtı: “İnsanlar video oyunları oynuyor, ama silahlar sadece Amerika’da bu kadar bol!”

#VideogamesAreNotToBlame (Suçlanması Gereken Video Oyunları Değil) hashtagi Twitter’da trend oldu ve bu hashtag altında birçok kullanıcı Trump’ın bu çıkışına gülmekten kendini alamadı. Bazı uzmanlar bu durumu o kadar eğlenceli buldu ki, “Muzların intihara sebep olduğuna dair veriler de ancak bu kadar inandırıcıdır!” diyerek ciddi bir tartışmayı mizahi bir dille ele aldılar.

Nintendo ve Gerçekler

Bir de Nintendo of America’nın eski başkanı Reggie Fils-Aime, bu tartışmaya dahil oldu. Fils-Aime, “Gerçek şu ki, oyun gelirinde en yüksek sıraya sahip ülkelerde saldırı sonucu ölümlerin sayısı çok daha az!” diyerek durumu daha da komik hale getirdi. Nüfusunun %4’ü silahların %43’üne sahip olduğu Amerika hariç, diğer ülkelerde bu oranlar oldukça düşük. Yani video oyunları ile silahlı saldırılar arasında Trump’ın iddia ettiği kadar doğrudan bir bağlantı yok!

Sonuç olarak, Trump’ın burada yaptığı şey suçu yine başkalarına atmak ve bir sektörü kurban olarak seçmeye çalışmak. Ancak bu sefer başarılı olduğunu söylemek pek mümkün değil. Video oyunları, gençlerin şiddet eğilimlerini artırmak yerine, aslında onlara strateji geliştirme, takım çalışması ve bazen de sadece eğlenme fırsatı sunuyor. Oyun dünyasında, bir ‘katil’ yaratmak yerine, ‘katil’ olarak anılmaktan korkan bir karakter yaratırsanız, işte o zaman işin rengini değiştiririz.

Sonuç olarak, Trump’ın video oyunlarına attığı bu suçlamalar, aslında eğlenceli bir komedi senaryosu gibiydi. Belki de bir gün, Trump’ın bu söylemlerinin bir video oyununa dönüştüğünü göreceğiz. “Trump’ın Suçlu Avı” gibi bir oyun, ne dersiniz? Eğlenceli olurdu!