Epic vs. Steam: Dijital Oyun Savaşının Eğlenceli Hikayesi

Epic vs. Steam: Bir Dijital Savaşın Komik Hikayesi

Devolver Digital’ın kurucu ortaklarından Graeme Struthers, Gamespot’a verdiği röportajda Epic Games ve Steam arasındaki rekabete dair ilginç gözlemlerini paylaşıyor. Yani, iki devin karşı karşıya geldiği bu savaşta, kimlerin kazandığına dair spekülasyonlar yerine, aslında ne kadar eğlenceli bir durum ortaya çıktığına değinmek şart!

Öncelikle, Epic Games’in kesenin ağzını açarak exclusive oyunları kapma çabasını konuşalım. Bu adamlar resmen “Sana 10 milyon dolar veriyorum, bana bir oyunun olsun” diyerek geliştiricileri avlıyor. Yani, Control oyununu Epic Mağazası’na kapmak için 10 milyon doları gözden çıkardıklarını duyduğumuzda, diğer geliştiricilerin gözlerinin parladığına çok eminim! Kimse “hayır” diyemez ki, değil mi?

Struthers, Steam’in PC oyunculuğu açısından bir dönüm noktası olduğunu vurguluyor. “Her ay ödemelerimizi tam zamanında ve eksiksiz alıyoruz” diyor. Yani, Steam’in “benim adım güven” sloganı, bu arkadaşlar için doğru çıkıyor. Yayıncılar, hesap denetimlerinde yaşadıkları sorunları düşününce, “Ah, şu Epic olmasa!” diye haykırmak isteyebilir. Ama unutmamak lazım, “Her şey para değil!” diyenler, muhtemelen Steam’in %70 kar payını görememiştir.

Yüzde Yüz Kar mı, Yüzde Yetmiş mi?

Struthers, Steam’in %70 kar payının aslında oldukça makul olduğuna dikkat çekiyor. “Steam’den önce, oyun yayıncıları olarak belki %25 kar ettiğimiz bir modelden geliyorduk. O da başarılı olduğumuz takdirde!” diyerek, eski günleri hatırlıyor. Yani, bu adamlar %25 kar peşinde koşarken, şimdi %70 çok cömert bir teklif gibi görünüyor. Bu durum, geliştirici ve yayıncı ilişkilerini de yeniden şekillendirmiş. “Para, daha sık elimize geçtikçe, daha iyi anlaşmalar yapabiliyoruz” diyor, ki bu çok doğru!

Rekabetin Faydaları ve Epic’in Yetersizlikleri

Struthers, rekabetin her zaman iyi bir şey olduğunu savunuyor. Epic’in cömert kar dağılımı ve exclusive oyun peşinde koşmasının kötü olduğunu düşünmüyor. “Biz de daha önce Sony ve Microsoft ile exclusive anlaşmalar yaptık” diyerek, kendisini de bu rekabete dahil ediyor. Ancak, Steam ile Epic’in bire bir kıyaslanamayacağını da ekliyor. “Steam platformuna kim bilir kaç yüz milyon dolar yatırım yaptı, Epic’ten henüz böyle bir şey görmedik” diyerek, Epic’in henüz daha yolun başında olduğunu vurguluyor.

Daha fazla özellik ve geliştiricilere sunulan araçlar bakımından Epic’in henüz yeterli seviyeye ulaşamadığını belirtiyor. Ama unutmayalım, “Rekabet iyidir!” diyerek, bu savaşın sonunda herkesin kârına olacağını da ekliyor. Yani, kısacası, bu dijital savaşın kazananı kim olursa olsun, biz oyuncular olarak daha iyi oyunlar ve daha uygun fiyatlar ile kazanıyoruz.

Sonuç Olarak

Sonuç olarak, Graeme Struthers’ın söyledikleri oldukça mantıklı. Oyuncular, geliştiriciler ve yayıncılar açısından yaşananların olumlu yanlarını öne çıkarmış. Ancak, “takım tutar gibi platform tutanlar” konusunda dikkatli olmamız gerekiyor. Haydi bakalım, bu savaşın sonucunu bekleyelim; umarız Epic ve Steam, birbirlerine daha çok oyun ve eğlence sunar. Sonuçta, biz oyuncular olarak her ikisinden de payımızı almak istiyoruz!