Witcher Dünyası: Netflix Dizi ve Oyunların Yükselişi

Witcher Dünyası: Netflix Etkisi ve Oyunların Yükselişi

Netflix’in The Witcher dizisi, çıkış yaptığı günden beri gündemden düşmüyor. Hatta öyle ki, bazı oyuncular dizinin ardından Witcher oyunlarına geri dönmeyi tercih etti. Anlaşılan o ki, Geralt’ın maceralarından kopamayanlar için bir izleme maratonundan sonra hemen bir oyun maratonu başlamak kaçınılmaz bir hal alıyor. Netflix dizisi, izleyicilerin kalbini kazanırken, oyun dünyasında da fırtınalar estiriyor!

Witcher serisinin ilk oyunu, 2015 yılından beri en yüksek eşzamanlı oyuncu rakamına ulaşarak tam 6250 oyuncu ile karşılaşmış durumda. Bir yandan Geralt’ın canavarlara karşı verdiği savaşı izlerken, diğer yandan kendi canavarlığımızla (yani günlük yaşam!) mücadele etmeyi bırakmıyoruz. Witcher 2: Assassins of Kings ise, 3500 eşzamanlı oyuncuyla 2016 yılından beri yakaladığı en yüksek eşzamanlı oyuncu sayısına erişti. Sanırım bu sayılar, Geralt’ın “Kendi hikayenizi yazın!” mesajını daha çok oyuncunun dikkate aldığını gösteriyor.

Fakat asıl yükseliş, serinin en sevilen oyunu Witcher 3: Wild Hunt’ta yaşanıyor. Dün akşam saatlerinde tam 50.000 eş zamanlı oyuncu sayısına ulaşan oyun, neredeyse ilk günlerini andırmayan rakamlarla dikkat çekiyor. Hatta yazarken tam 30.000 kişinin hala oyunda olduğunu belirtmeliyim. Geralt’ın başına gelmeyen kalmadı ama bu kadar oyuncunun hala oyunda kalması, sanırım “doyumsuz macera” temasının bir sonucu!

PlayTracker ekibi ise bu ay içerisinde açık dünya rol yapma oyunlarını tercih eden oyuncu sayısının tam bir milyon kişi yükseldiğini gözlemlemiş. Bu da demek oluyor ki, insanlar evde oturup Geralt’ı izlemeye doyamıyorlar ve hemen ardından onun ayak izlerini takip etmeye çıkıyorlar. Yani, “Bir bakalım bakayım, Geralt ne yapıyor?” dedikten sonra, bir bakmışsınız ki kendinizi bir canavarı keserken bulmuşsunuz!

Tabii ki, Witcher serisinin yazarı Andrzej Sapkowski ve CD Projekt Red ekibinin tekrar el sıkışması da bu ilgiyi artırmış gibi görünüyor. Bu işbirliği, “Geralt’ı yeniden canlandırma” projesinin bir parçası mı, yoksa Geralt’ın yeni bir kılıç seti almak için harçlık biriktirdiği bir plan mı, bilemiyoruz. Ama şu bir gerçek ki, Witcher dünyası, izleyicileri ve oyuncuları kendine çekmekte oldukça başarılı!

Ve elbette ki, Steam kış indirimlerinin bu durumdaki payını da unutmamak gerek. Kışın soğuk günlerinde, bir yudum sıcak çay ve Geralt’ın canavarlara karşı verdiği mücadele ile dolu bir akşam, hem kalbimizi ısıtıyor hem de cüzdanımızı biraz daha zorlar hale getiriyor. “Bu fiyata bu oyunu kaçırmam!” diyerek, tüm yıl boyunca biriktirdiğiniz parayı bir çırpıda harcayabiliyorsunuz. İşte bu yüzden, “Witcher serisi” ve “indirimler” kelimeleri yan yana gelince, kalbimizde bir yer açılıyor.

Özetle, The Witcher dizisi ve oyunları, hem izleyiciler hem de oyuncular arasında bir fenomen haline geldi. Yani, Geralt’ın dünyasında kaybolmak, sadece bir oyun oynamaktan daha fazlası; bu bir yaşam tarzı! Şimdi, siz de Geralt’ı izledikten sonra hemen oyununu açmaya hazır mısınız? Unutmayın, canavarlara karşı savaşmak için her zaman bir kılıç ve biraz cesaret yeter!