Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

3 dakika okunma süresi

5

Mixer’ın Trajik Hikayesi: Microsoft’un Yayın Dünyasındaki Deneyimi

Mixer'ın trajik hikayesi, Microsoft'un yayın dünyasında kaybolmuş bir kayıkçı gibi! Gelin, bu komik serüvene birlikte dalalım!

admin

5 saat önce

Mixer’ın Trajik Hikayesi: Microsoft’un Yayın Dünyasındaki Deneyimi

Bir zamanlar, Microsoft’un yayın servisi Mixer, oyun dünyasında adeta bir yıldız gibi parlıyordu. Ninja ve Shroud gibi ünlü yayıncıların bu platforma katılması, onu daha da çekici hale getirmişti. Ancak, Mixer’ın hikayesi biraz trajik bir komedi gibi sona erdi. Belki de Microsoft, yayın dünyasında bir *“kral çıplak!”* hikayesi ile karşı karşıya kaldı. Herkes renkli balonlar ve konfeti ile kutlama beklerken, sonuç tam tersi oldu. Mixer, adeta bir balon gibi patladı ve bu olay, Xbox’ın patronu Phil Spencer’ın yüzünde bir gülümsemeye yol açtı. Nasıl mı? Gelin birlikte inceleyelim.

Spencer, GI.biz’e verdiği bir röportajda, Mixer’ın sonunu değerlendirirken, “Yaşanan olaylar cesaret kırıcıydı” demiş. Ancak bu cümledeki ton, sanki “Ah, ne kadar da eğlenceliydi!” demek ister gibi bir hava taşıyor. Mixer’ın kapanmasının ardından, Spencer, Microsoft’un yeni şeyler denemekten çekinmeyen bir marka olduğunu ifade etti. Yani, Mixer’ın kapanması, “Tamam, bu da olmadı, sıradaki!” gibi bir ruh haliyle karşılanmış gibi görünüyor.

Aslında, hayatına Beam olarak başlayan bu platform, Microsoft tarafından satın alındığında Mixer adını almıştı. Bir nevi, “Senin adın artık Mixer, çünkü ben Microsoft’um ve burada kurallar benim!” demişti. Ancak, Mixer’ın hayatı boyunca yaşadığı sorunlar, platformun bir türlü beklenen başarıyı yakalayamamasına neden oldu. Ninja ve Shroud gibi yayıncılar için milyonlarca dolar harcayan Microsoft, sonunda izlenme sayılarının dibe vurması ile birlikte, “Evet, bu işte bir terslik var!” diyerek platformun fişini çekti.

Tabii ki, Mixer’ın kapanması, yayıncılar ve izleyiciler arasında büyük bir hayal kırıklığına yol açtı. Birçok insan, “Neden böyle oldu?” diye düşünürken, belki de Microsoft’un *“Hadi bakalım, bu sefer de böyle deneyelim!”* yaklaşımının kurbanı oldu. Sanki Microsoft, “Eğer bu işte başarılı olamazsak, en azından eğlenceli bir hikaye yaratmış oluruz!” diye düşündü. Bu da, teknoloji devinin cesaretini gösteriyor, değil mi?

Sonuç olarak, Mixer’ın trajik ama bir o kadar da komik hikayesi, yayın dünyasında büyük bir ders niteliği taşıyor. Belki de en iyi ürünleri üretme çabası içinde kaybolan bir dev, bazen en basit gerçekleri gözden kaçırabiliyor. Unutmayalım ki, yayın dünyası sürekli değişiyor ve yeni denemelere açık olmak, bazen bir bumerang gibi geri dönebilir. Yani, Microsoft’un bu durumu bir *“öğrenme deneyimi”* olarak görmesi gerekiyor. Kim bilir, belki de bir gün Mixer’ın yerine daha da büyük bir platform çıkar ve bu sefer başarılı olur. O zamana kadar, *“Hadi bakalım, sıradaki!”* diyelim.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?