Sony’nin Japan Studio’dan Globalleşme Arayışı
Sony, Japan Studio'dan global pazara açılma yolunda! Sushi yerine oyun mu? Belki de bir gün bir Japon robotu ile oyun yaparız!
16 saat önce

Bazı şeyler vardır, insanı düşündürmeden edemez. Mesela, Sony’nin Japonya kökenli bir oyun stüdyosunun, Amerika ve Avrupa pazarına yönelmesini düşündüğünüzde, aklınıza hemen “Neden?” sorusu gelir. Hani, Japonya’nın geleneksel kültürüyle büyüyen bir şirketin, bir anda batıya yönelmesi, ne bileyim, biraz tuhaf değil mi? Sony, sanki dünya haritasını ters çevirmiş ve “Evet, burası güzel, buraya gidelim!” demiş gibi görünüyor. Ama bu değişimin arkasında yatan nedenler, aslında oldukça ilginç ve biraz da komik.
Özellikle son yıllarda, Sony’nin oyun sektöründeki gelişmeleri takip edenler, Japan Studio’nun tasfiye sürecinin hızlandığını fark etmiş olmalı. Gravity Rush, The Last Guardian gibi efsane oyunların yaratıcısı olan bu stüdyonun, yavaş yavaş sahneden çekilmesi, birçok oyuncunun kalbini kırdı. Hadi gelin, birlikte bu durumu biraz daha derinlemesine inceleyelim.
Japan Studio: Bir Efsanenin Sonu
Japan Studio, neredeyse bir neslin oyun deneyimini şekillendiren, benzersiz bir stüdyo. Ama işte, değişim rüzgarları esiyor ve Sony, stüdyoyu ASOBI Team etrafında yeniden şekillendirme kararı aldı. Bu, aslında bir tür “Evet, sizinle çalışmak istiyoruz ama biraz daha batı tarzı yapalım” demek gibi. ASOBI Team’in en büyük başarısı, PlayStation 5 ile birlikte gelen Astro’s Playroom gibi sevimli oyunlar. Yani, Sony artık eğlenceli, neşeli ve biraz da “şirin” bir imaj peşinde. “Serious business” modundan, “fun mode”a geçiş yapmış gibi görünüyorlar.
Ancak, Japan Studio’dan ayrılan isimlerin sayısı bir hayli fazla. Hani şu, “Bir yandan gidip, diğer yandan gelin” durumu var ya, işte o hesap. Puppeteer’ın baş tasarımcısı Kazunobo Sato, Silent Hill ve Gravity Rush serilerinin yönetmeni Keiichiro Toyama, Gravity Rush’ın baş tasarımcısı Junya Okura ve son olarak Bloodborne’un yapımcısı Masaaki Yamagiwa… Yani, bu isimler birer birer stüdyonun kapısından çıkarken, arkalarında “Güle güle!” diye bağıran bir grup hayran bırakıyorlar. Hayranlar, bir yandan ayrılışlarıyla üzülürken, diğer yandan “Acaba yeni projelerde kimler olacak?” diye merak ediyorlar.
Globalleşme ve Yerelleşme: İkisi Arasında Kalan Sony
Sony’nin bu kararı almasının en büyük nedenlerinden biri, Japan Studio’nun Japon oyunculara yönelik oyunlar yapmak istemesi. Yani Japonya’da, “Yerli malı yurdun malı, herkes onu kullanmalı!” anlayışı hakimken, Sony’nin yönetimi “Evet ama biz global pazarın peşindeyiz” diyerek yoluna devam etmek istiyor. Bu noktada, bir soru aklımıza geliyor: “Globalleşmek için yerelleşmeyi neden feda ediyorsunuz?” İki taraf arasında gidip gelen bir şirketin haline düşmesi, adeta bir komedi filmi senaryosunu andırıyor.
Sonuç olarak, Sony’nin yönelimi, hem eğlenceli hem de düşündürücü. Bir yanda globalleşme arzusu, diğer yanda yerel kültüre olan bağlılık… Tıpkı bir balerin gibi, dengede kalmaya çalışıyor. Ama bu dengeyi sağlamak, hiç de kolay değil. Umarız Sony, bu karmaşık dansında düşmez!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?