Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

5 dakika okunma süresi

4

Gölge ve Kemik: Leigh Bardugo ve Eric Heisserer ile Derinlemesine Bir Röportaj

Gölge ve Kemik evrenine dalıyoruz! Leigh ve Eric ile kahkaha dolu bir röportajda, sırlar ve espriler peşinde koşuyoruz!

admin

18 saat önce

Gölge ve Kemik: Leigh Bardugo ve Eric Heisserer ile Derinlemesine Bir Röportaj

Gölge ve Kemik (Shadow & Bone) hakkında daha önce birçok şey yazdım, ama bu seferki röportajda, bu muazzam evrenin arkasındaki beyin olan Leigh Bardugo ile dizi sorumlusunu canlandıran Eric Heisserer ile yaptığım sohbet beni gerçekten etkiledi. Bir uyarlama yapmak öyle kolay bir iş değil, bunu hepimiz biliyoruz. Tamam, sağımızda solumuzda uyarlama dizi ve filmler dolup taşıyor ama bu, uyarlamanın ne kadar zor olduğunun altını çiziyor. Bir grup gazeteci ve yazar olarak, kendimizi bu iki deha ile bir masanın etrafında topladık ve Shadow & Bone’un derinliklerine inmeye çalıştık. Neden iki serinin bir araya geldiği, Ravka’nın neresi olduğu ve neden Çarlık Rusyası gibi sorularla dolu bir yolculuğa çıktık. Bu arada, kedim Meci’nin ortada belirivermesi, Eric’in yüzündeki gülümsemeyi görmek harikaydı. Sanırım o an, kedim Meci’nin geleceğin büyük yıldızı olduğunu fark ettim!

Gölge ve Kemik: Leigh Bardugo ve Eric Heisserer ile Derinlemesine Bir Röportaj

Leigh Bardugo (LB) ve Eric Heisserer (EH) ile yaptığımız röportajda, Shadow & Bone’un dünyasını anlamak için biraz derinlemesine dalış yaptık. Leigh, “Shadow & Bone, Ravka adında, Çarlık Rusyası’ndan esinlenen bir ülkede geçiyor,” diyerek bizi hemen hikayenin içine çekti. “Ravka, içindeki canavarlarla dolu olan The Fold adlı karanlık bir bölgeyle ikiye bölünmüş durumda.” Tamam, bu çok heyecan verici, ama hemen aklımda bir soru belirdi: “Bu karanlık bölgeye girmeye cesaret eden genç askerler, ne düşünerek bu maceraya atılıyorlar?” Çünkü sonuçta, oraya girmek, en azından bir kahramanlık hikayesi için biraz riskli bir durum değil mi? Alina Starkov’un hikayesi, tam da bu noktada başlıyor. “Alina, orduda haritacı olarak görev yapıyor, önemli bir rütbesi yok,” diyor Leigh. Ama bir gün, bir şey oluyor ve Alina’nın içindeki büyük güç ortaya çıkıyor. Yani, sıradan bir asker olarak başlayan bir hikaye, birdenbire “seçilmiş kişi” hikayesine dönüşüveriyor. Sadece bir haritacıdan bir kahramana! Bu, tam anlamıyla bir “Kahraman Olmak 101” dersidir!

Gölge ve Kemik: Leigh Bardugo ve Eric Heisserer ile Derinlemesine Bir Röportaj

Şimdi, bir yazarın kafasında bir dünya yaratması, oraya bir kültür, tarih ve karakterler yerleştirmesi kolay bir iş değil. Leigh, bunu yaparken neden Çarlık Rusyası’ndan ilham aldığını da açıkladı: “Çünkü savaş alanında büyü ve silahların karşılaşma ihtimali çok ilginç bir soru!” Buradan yola çıkarak, fantastik edebiyatın klasik İngiliz ortaçağ havasından sıyrılmak istemiş. Yani, burada Leigh’in aslında sıradan bir “fantastik yazar” olmadığını hemen anlıyoruz. O, okuyucularına biraz daha derin, biraz daha gerçek bir dünya sunmak için çabalıyor. “Zengin ve fakir kesimler arasındaki ayrım, endüstrileşememiş bir toplumun varlığı… Bunlar, benim için önemli temalar,” diyor. Yani, bir fantastik eser yazarken, sosyal adalet ve tarihsel gerçeklikten de uzaklaşmamayı hedefliyor.

Gölge ve Kemik: Leigh Bardugo ve Eric Heisserer ile Derinlemesine Bir Röportaj

Şimdi gelelim, iki kitabın bir araya getirilmesi meselesine. Leigh ve Eric, bu kararı alırken, “Bu işin altından kalkabileceğimizi düşündük,” diyorlar. Yani, bir nevi “İki seriyi bir araya getirirsek, daha fazla eğlence çıkar!” felsefesi ile yola çıkmışlar. Hatta Eric, “Kargalar Meclisi’ni, Shadow & Bone’un yanına koyduğumuzda, seyircilerin bu karakterlerle tanışması için harika bir fırsat olacağını düşündük,” diyor. Yani, bir yandan seyirciyi büyülerken, diğer yandan da karakterlerin ruhunu yansıtan bir hikaye oluşturma çabası içindeler. Bu, aslında bir tür “karakter tanıtım partisi” gibi olmuş!

Ama işin içine bir de dil girmesi, her şeyi daha da ilginçleştiriyor. Leigh, Ravka için özel bir dil yarattıklarını ve bunun için Game of Thrones’un Dothraki dilinin yaratıcısı David J. Peterson ile işbirliği yaptıklarını söylüyor. Yani, bir fantastik evrende sadece görsel değil, işitsel olarak da zenginlik yaratmaya çalışmışlar. “Bu kelimeleri kullanmaktan hep çekinirim ama gerçekten bir rüyanın gerçekleşmesi gibiydi,” diyor Leigh. Yani, bir bakıma Leigh, sadece yazdığı kitaplarla değil, yarattığı kültürle de okuyucularını etkilemeye çalışıyor.

Sonuç olarak, Leigh ve Eric’in Shadow & Bone’u diziye uyarlarken yaşadığı zorluklar, aslında her yazarın karşılaştığı evrensel bir durum. “Zorluklar her halükarda olacak,” diyor Eric. Yani, bu işin içine girmeden önce bir miktar baş ağrısını da kabul etmek gerekiyor. Ama önemli olan, bu zorlukların üstesinden gelerek ortaya çıkan yaratıcı çözümler. Ve sonuçta, Leigh’in yarattığı dünya, Eric’in hayal gücüyle birleşince, izleyicilere sunulacak harika bir eser ortaya çıkıyor. Bu da demektir ki, Gölge ve Kemik’in evreninde kaybolmak için sabırsızlanıyoruz!

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?