Getsufumaden: Undying Moon – Japon Mitolojisinde Yeni Bir Yolculuk

Geçtiğimiz ay, Konami’nin bizlere sunduğu güzel bir sürpriz olan Getsufumaden: Undying Moon, eski bir Japon klasiği olan Getsu Fuma Den’in modern bir yorumuyla karşımıza çıktı. İlk olarak 1987 yılında sadece Japonya’da piyasaya sürülen bu oyun, zamanla unutulmuş gibi görünse de, Konami’nin akıllıca bir hamlesiyle tekrar gündeme geldi. Ama merak etmeyin, bu sefer sadece Japonya ile sınırlı kalmadık; oyunun Batı’da da büyük bir ilgiyle karşılandığının altını çizebiliriz. Üstelik, 13 Mayıs’ta Steam’de Erken Erişim aşamasına girmesiyle birlikte oyunun fiyatı da oldukça uygun bir seviyede, sadece 40 TL! Bu kadar uygun bir fiyatla karşılaşınca, insanın “Acaba bu bir şaka mı?” diye düşündüğü de oluyor, değil mi?

Tabii ki, bu yeni projeyle ilgili Konami’ye birkaç soru sormadan geçemedik. Hemen röportajda sözü ele aldık ve bütün merak ettiğimiz konuları masaya yatırdık. Ancak unutmamak gerekir ki, Konami’nin gizlilik politikası oldukça katı; sanki bir casus filmi setindeyiz! İlk sorumuz, neden Getsu Fuma Den’in seçildiği oldu. OGZ: “Birçok popüler Konami oyunu arasında neden Getsu Fuma Den?” diye sorduk. Konami’nin cevabı ise oldukça kapalıydı: “Diğer projeler hakkında konuşamayacağım.” Hemen içimizde bir “Neden” sorusu belirdi; acaba bu başka oyunların geleceği anlamına mı geliyor? Yoksa Konami, bu sefer de oyuncuları bir hayal kırıklığına uğratacak mı? Bu sorular kafamızda dönerken, bir yandan da Getsu Fuma Den’in eski bir efsane olduğunu fark ettik.

Oyun, NES döneminin popüler 2D aksiyon scroller oyunlarından biriydi. Şimdi ise, günümüzün modern oyun dinamiklerine uyum sağlamak amacıyla roguelike türüne yönelmiş durumda. Oyun yapımcıları, “Biz bu oyunun günümüz oyuncuları için yeni bir oyun olmasını istedik,” dediler. Bu açıklama, oyunun sadece eski bir nostalji değil, aynı zamanda yeni nesil oyunculara hitap eden bir yapım olacağı anlamına geliyor. Roguelike elementleri, oyunculara sürekli değişen bir deneyim sunarken, Metroidvania türü ile birleştirilmesi, keşif unsurlarını daha da heyecanlı hale getiriyor.

Visual olarak ise, Getsu Fuma Den’in Japon mitolojisinden esinlendiği gözlemleniyor. Ancak orijinal oyunda Batı etkilerinin de bulunduğunu belirtmek gerek. Yine, bu yeni oyunun görsel tarzı hakkında yapımcıların söyledikleri çok ilginçti: “Biz, Japon çizim tarzına dünya çapında ilgi çekebilecek bir görsel tasarım yapmalıyız diye düşündük.” Yani, bu oyun sadece Japonlara değil, tüm dünya oyuncularına hitap etmek için tasarlanmış. Bu durumda, belki de Konami, “Dünya çapında Japon kültürünü tanıtmak için bir oyun yapalım!” düşüncesiyle hareket etti.

Bir diğer ilginç detay ise, Getsu Fuma Den’in hikayesinin orijinal oyundan yaklaşık 1000 yıl sonrasında geçiyor olması. Ana karakter, Getsu klanının kurucusu olarak nesil nesil devam ediyor. Yani, bu oyun aslında bir devam hikayesi olarak değerlendirilebilir. Ancak, yapımcılar bunu remaster ya da remake olarak değil, tamamen yeni bir yapım olarak tanımlıyor. Bu da, eski oyuncuların nostaljik duygularını okşarken, yeni oyunculara da taze bir deneyim sunmayı amaçladıkları anlamına geliyor.

Son olarak, bu harika röportajın sonunda, Konami’ye teşekkür etmeyi unutmadık. Onlar da bize “Biz teşekkür ederiz!” diyerek, karşılıklı bir saygı gösterisi yaptılar. Tabii ki, bu gibi röportajlar her zaman bir parça gizemle dolu; ama belki de bu gizem, oyun dünyasının en çekici yanlarından biri! Şimdi, Getsufumaden: Undying Moon’u oynamak için sabırsızlanıyoruz! Belki de bu oyun, hem eski hem de yeni nesil oyuncular için bir köprü kurma fırsatı sunar. Kim bilir, belki de bu oyun bizi Japon mitolojisinde bir yolculuğa çıkaracak!