Digital Foundry: Bağımsızlık Yolculuğu ve Yeni Stratejileri

Bir zamanlar Eurogamer ailesinin bir üyesi olarak bilinen Digital Foundry, şimdi güzel bir serüvene daha atılmış durumda. Yani, evet, yanlış duymadınız, artık IGN Entertainment’ın gözetiminde değil, bağımsız bir kedi gibi kendi yollarında yürüyecekler. Richard Leadbetter, bu yeni serüveni başlatmak için tüm yayın ve arşivleri satın almış. Bir nevi, “Benim bu kediye ihtiyacım var!” der gibi, Digital Foundry’yi kaptırmış. Resmen pat diye bağımsızlık ilan etti! Şimdi beş kişilik ekipleriyle birlikte maceralarına devam edecekler. Yani, Digital Foundry’nin bağımsızlık mücadelesi tam bir “yeniden doğuş” hikayesine dönüştü!

Şimdi gelelim işin daha ilginç tarafına. Leadbetter, Digital Foundry’nin %25 hissesini almak için pek fazla mücadele etmemiş. Yani uzun bir pazarlık süreci ya da hikayesel bir kahramanlık yok. Çünkü Richard, daha önce de %50 hisseye sahipmiş. Bu durumda, o %25 hisseyi almak, sanki bir restoranda pasta sipariş etmek kadar kolay olmuş! Leadbetter, bu hisse alma sürecini “Sanırım bu şimdiye kadar satın aldığım en büyük şeydi” diyor ki bu da kendi içinde oldukça komik bir duruma işaret ediyor. Adam yıllardır oyunları değerlendirmeye alışmış, şimdi yatırımcı olmuş bir anda!

Biliyorsunuz ki, Digitial Foundry’nin en önemli silahlarından biri, içeriklerine kattıkları detay ve analiz yetenekleri. 2015 yılından beri tuttuğu hisselerle, bambaşka bir strateji geliştirmiş. Durumu düşündüğünüzde, Leadbetter sanki bir giderken uğradığı bir bakkaldan ürün almak gibi bir şey yapmış. Bir yandan hisse alıyor, diğer yandan da oyun dünyasına damgasını vurmaya devam ediyor. Kim bilir, belki de oyun analizleri yerine özelleşmiş bakkal ürünleri üzerine bir kanal açmayı düşünebilir! Sonuçta, oyun dünyası her zaman yaşamak için yeterli zenginlikte!

Patreon gelirleri yalnızca $200.000’a yakın bir yılda kazanılan gelir değil, aynı zamanda YouTube kanalının 1.5 milyon abonesi var. Yani Digital Foundry, içerik üretiminde oldukça popüler bir nokta. Bunu düşündüğünüzde, aslında çok yüksek bir gelir oluşturdukları ortada. Onların Youtube’daki analiz videoları, sanki en sevdiğiniz şarkı listesinde en çok oynatılan parçalar gibi. Kimse “Hadi bakalım, bu videoyu izlemeyi bırakalım” demiyor! Aksine, bu videoları izlemek bir gelenek halini almış durumda.

Sonuç olarak, Digital Foundry, bağımsız çalışma kararı ile birlikte PC oyunlarından retro oyunlar ve konsol performans analizlerine devam etme kararlılığı ile oldukça heyecan verici bir süreçte. Ama dikkat, SEO kasma işine girmeyecekleri için “Google benim dostum” demeyecekler anlaşılan! Bu da onların sadece oyunlarına odaklanacakları anlamına geliyor. Yani, Digital Foundry bağımsız bir kedi gibi kendi yollarında koşmaya devam edecek ve bizler de onlara bu yolculukta eşlik edeceğiz. Ve eminim ki, hepsi bu noktada daha büyük maceralara hazır!