Recharge: Yenilenen Arcade Yarış Deneyimi ve İlk İzlenimler

Bir zamanlar arcade tarzı araba yarışlarıyla dolu günlerimizin özlemini çekmemin üzerinden çokça su geçti. Tamam, simülasyonlarla aram yalnızca bir aşk üçgenine yol açmadı; bu rezil durum sadece rakam takibi yapacak kadar içimde ki tutkuyu da köreltti. İşte o günden beri yarış oyunlarıyla birebir mesafeye geçtim. Ne yazık ki, tam da bu nostaljik günlerde, kendimi kırmızı arabacığımda lunapark yollarında vınvınlarken buldum! Şu anda oynadığım oyun ise Recharge. Henüz erken erişim aşamasında. Ama bir şeyi gerçekten takdir etmem gerekiyor: Bu oyunda etiketinde yazan her şey mevcut! Şarjlı oyuncak araba misali araçlar? Kesinlikle var. Gerçekçi ve ışıl ışıl pistler? Evet. Oyun kolu desteği? Elbette. Artık tek yapmam gereken arkanıza yaslanıp gaza basmak – parmağınızla elbette!

Recharge’a başlangıçta öyle bir önyargıyla yaklaşmıştım ki! İnsan bir oyunun türünü unuttuğunda ya özlüyor ya da sadece burnunu kıvırmaya başlar. Ben de tam olarak böyle bir dönemdeyim. Ancak gel gör ki, benim gibi bir yarış tutkunu, ne garip değil mi? Yapmam gereken tek şey, oyunun vaat ettiği gerçekleri yaşamak! Şimdi, birazdan tadına varacağımız kısımda, şüphelerimi dile getirmekten de geri durmayacağım. Gerçekçilik merakım bazen beni gerçekten de rahatsız ediyor; hayalini kurduğum hız ve çeviklikten uzaklaştığımda göz boyama senaryolarına açık olabiliyorum.

Recharge yine de vaadettiği şeye sadık. Gerçekten hızlı bir araba gibisin ve yarı arcade hissiyatı oldukça iyi yansıtılmış. Ama ne yazık ki, araçların boyutları biraz kafa karıştırabiliyor; bazen bir oyuncak arabaya, bazen de gerçek bir arabaya biniyor gibi hissediyorsun. Bana klavye bıraktırdı… Helal olsun. Fakat bu oyunun ruhunu en iyi yansıtan şey kesinlikle bir oyun koluyla oynamak. Ama ne yazık ki, oyun kolu komutlarının tamamen oyunda yer almadığını görünce biraz içim sıkılıyor. Araçlar menüdeyken klavye ve fare kullanmam gerekti. Arkama yaslanıp rahatlamak istedim ama o da ne? Koltukta kaykılmaktan başka bir şey yapamadım.

Erken erişim işte, tadını çıkarmak gerek. Şu anda arabaların özelleştirme özellikleri kapalı, ama merak ediyorum, tam sürümü beklerken acaba farklı lastik ve motor seçenekleriyle oyunda nasıl bir derinlik sunacaklar? Er geç bu ıssız dünya, rengarenk detaylarla doldurulacak ve ben de en iyi stratejiyi bulmanın peşine düşeceğim! Ama durun, dikkatimi çeken bir şeydan daha bahsetmeliyim: İvmelenme! Lastiğinden sıçrayan sular… Anlayamazsınız! Oyun içerisinde ivmelenme konusunda bazı şeyler beni düşündürüyor. Oyunda kademeli bir hızlanma hissi yok mu yoksa tüm mesele bir “Speedy Gonzales” yarışında olmak mı? İvlilim ve gaza basma arasında geçen süreç bana biraz eksik geliyor. O yüzden bu konuya bir ayar getirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Recharge’ın harita çeşitliliği ise mükemmel noktada! En çok eğlendiğim harita şüphesiz lunapark haritası oldu; gece ve ışıldayan atmosferdeki pistlerin tadı bir başka! Ama deniz kenarını da eleştireceğim; bazı noktalarda bariyerlerle çarpışma fiziklerini pek iyi ayarlamamışlar. Sanki bariyer geçit vermiyor ve içinden geçip gidiyorsun! Ancak kayalık harita? O tam bir baş belası! İvmelenme ile başım dertte olduğu için, keskin virajlarda ve yüksekten düşülen noktalarda işim zorlaşıyor. Eğlenmek istesem de bu zorluk, bana oyuncak araba vınvınlama oyunumdan beklemediğim yardımları sunuyor.

Genel hatlarıyla, Recharge oynamaktan keyif aldım. Araçların teknik özelliklerini nasıl dengeleyeceklerini ve bu oyun pürüzlerini nasıl gidereceklerini dört gözle bekliyorum. Tüm bunların yanında, ekibin bana geri dönmem için bir sebep verip veremeyeceğini merak içindeyim.

Artıları:

• Yarı arcade hissiyatı çok iyi yansıtılmış.
• Değiştirilebilir farklı kamera açıları, güzel bir dokunuş olmuş.
• Gerçekçi haritalar bir “gimmick” değil, harbiden hoş görünüyor ve işlevsel.
• Lunapark haritası üzümlü kekim.

Eksileri:

• İvmelenme hızı ve hassasiyeti yok gibi, ince ayar sürüşe izin vermiyor.
• Erken erişim olmasından kaynaklanan teknik hatalar mevcut.
• Oyunun müziği, bir yarış oyunundan beklenecek bir müzik değil, sanki menü müziğini tüm oyun boyunca dinliyormuşuz gibi bir havası var.

Recharge’ı satın almak, istek listenize eklemek veya Discord kanalına katılmak için gerekli detaylara şu sayfadan ulaşabilirsiniz.