Kyle Katarn: Jedi Olmanın Ötesinde Bir Kahraman
Kyle Katarn: Işıkyılı kadar uzakta bir Jedi değil, kahramanlık için en az bir kahve molası gereken bir uzay kahramanı!
5 saat önce

Eve bilgisayarın gelmesiyle birlikte, “ben bunda sadece oyun oynamayacağım ki” diyerek bol argümanlı bir tez üretmişim. Hani insan bazen -özellikle çocukken- her şeyin mümkün olduğunu sanabilir, ama bu tezin gerçeklik payı yoktu nasıl olsa! Dünyanın ne kadar düz olduğunu anladığım gibi bilgisayarın da sadece oyunlardan ibaret olmadığını yeni yeni öğrenmeye başlamıştım. İlk başlarımda, neslin öncüsü olan her türlü oyunla ısınmaya çalışırken Başkomutan bilgisayarımla henüz tanışmamı engelleyen pek çok sebep vardı. O günlerde oyun bulmak oldukça zor bir bulmaca gibi geliyordu, çünkü bulunduğum yerde bir CD’ci abi falan yoktu ama şahane bir ablamız vardı. İşte böyle eski oyunlar arasında mekik dokurken, yaşça büyük kuzenlerim ellerinde bir poşetle geldiler ve Jedi Outcast oyunuyla birlikte Kyle Katarn ile ilk tanışma gerçekleşti. O zamanlar Star Wars; benim için bir şey demek istiyorsa, bu iki kelimeyle sınırlıydı: ışın kılıcı.
Hadi gelin, o poşetin arkasındaki kahverengi üniformalı abiyi düşünelim. Masmavi kılıcını savuruyordu ve işte beklediğim fırsat! Ama oyuna başlayınca ışın kılıcından eser yoktu, elimizde bir blaster yani “piçuv piçuv silahı” vardı. İlk bölümden geçerken, daha sonra gelen ikinci bölümdeki o korkunç puzzle beni adeta dondurdu. İlk seferde kuzenlerim orayı geçince macerama devam etme şansım buldum. İşte o an, Kyle Katarn ile bağ kurmak ve Desann‘dan dayak yemek, Luke‘a gidip emaneti geri almak gibi serüvenler bekliyordu beni.
“Öğretmenim Canım Benim Canım Benim” konusuna gelecek olursak, ışın kılıcı benim için çok önemliydi. Jedi Outcast içerisinde Luke‘un kılıcı almak için yaptığı o test görevinden sonra o güzeller güzeli lightsaber’a ulaşmak, bir çocuğun hayal edebileceği en mutlu anlardan birisiydi. Tabii ki Jedi Outcast’ın bitimi ve Kyle Katarn’ın artık bir rol model olması, beni oldukça etkiledi. Ardından Jedi Academy oyunu geldi. Aynı kuzenler, bu sefer iki CD’den oluşan bir poşetle oyunu getirdi. O poşetler benim için sanki uzak diyarlardan gelen bir artifact gibiydi. Jedi Academy’de Kyle Katarn ile çok daha fazla şey yapacağımızı düşündüm; ancak ne yazık ki Kyle, bu sefer öğretmen olmuştu!
Önceden Luke Skywalker ne zaman “güçte bir tedirginlik hissediyorum” dese, ona “boşver, sen zaten hep öyle hissediyorsun.” diye cevap veren Katarn, artık daha tedirgin bir insandı. Okuldaki çeşit çeşit öğretmenle muhatap olurken, en sevdiğim ikinci oyun karakterinin bir anda öğretmen olarak karşıma çıkması korkutucu bir deneyim olabilirdi. Ama Kyle (ben de ona böyle hitap ettiğim için) hiç bizim okuldaki hocalara benzemiyordu. Böyle bir hocaya can kurban! David Beckham’a benzeyen Jaden’le, galaksinin dört bir yanına maceralara çıktık biz de. Neyse ki Kyle en zor anlarda bile yanımdaydı ya da bazen “sen bu işi halledersin aslan parçası” diyerek güçten hissettiriyordu.
Oyunun sonlarına doğru o meşhur sahnede Kyle Hocam “sakin ol” deyince, ohh my God! O Rosh orada ölmeliydi! Ama büyük sözü dinlemek iyiymiş. Çünkü eğer orada yanlış karar verseydim, Kyle ile dövüşmeye giden korkunç bir senaryo başlayacakmış. Geçen zaman boyunca bu oyunu defalarca bitirdim, ama bir iki sefer hariç hep Kyle ile dövüşmekten kaçındım. Bir gün Rockstar bir oyunda Max Payne’i öldür derse, muhtemelen iade (refund) yaparım. Hani iki arada bir derede, zaman geçmesine rağmen benden saklanan bir sır olduğunu öğrenecektim! Düşünsenize, Kyle Katarn’ın geçmişi, çok daha büyükmüş!
- Sithler Oyunları Benden Saklamış
- Bu sadece Kyle Katarn ile oynanacak daha pek çok yeni oyunun kapılarını açmaktı. Ancak şöyle bir sıkıntı vardı; evimizde internet yoktu ve CD’ci abimiz de bu eski oyunların hiçbirini satmıyordu. “Demokraside çareler tükenmez” diyerek, 1 GB’lik bir USB bellek ile babamın iş yerinde soluğu aldım. Oyunların adlarını öğrenince aklımda kalıcı kalmasını sağlamak için bir kağıda yazdım: Dark Forces, Dark Forces II ve Mysteries of the Sith!
Bu üç oyunda benim için oldukça süper olan ve hatta süperin de ötesinde “İNANILMAZ” bir detay gizliydi. Dark Forces 2 oyununda tüm ara sahnelerde Kyle Katarn kanlı canlı bir şekilde yer alıyordu. O zamanlarda böyle CGI hastalığı gibi muhteşem grafik beklentimiz olmadığı için, Kyle’ı ve Jyn’i canlı canlı izlemek benim için epey keyif verici oldu. Önceleri bilgisayarı aldığımda MS-DOS oyunları oynarken, bu üç eski oyunu oynamak kesinlikle zor gelmedi. Hatta ara sahnelerini göreceğim diye daha da keyifle oynuyordum. Sadece ilk Dark Forces oyunu biraz sorunlu çalışıyordu ama sonuçta onun da açığını kapattık!
Daha sonra Steam kullanmaya başladığımda, hesabıma aldığım ilk oyun Dark Forces 2 ve Mysteries of the Sith olmuştu. Bu Star Wars dünyasında, zaman çizgisinin önemini anlamak için geçmişe ve geleceğe süzülmek şart gibi görünüyor. Filmlerde olduğu gibi, Kyle Katarn serüveninde de durum tam olarak bu şekilde ilerledi. Mysteries of the Sith oyununda o zamanlar tanımadığım ama sonradan Star Wars evreniyle tanıştığım bir isim vardı: Mara Jade! Luke Skywalker’ın o zamanlar canon hikayesindeki biricik eşi olan Mara Jade ile ilk tanışmamız, Kyle Katarn’ın padawan’ı olarak gerçekleşti. Haliyle Jedi Academy’den önce de Kyle’ın bir öğretmenliği olmuştu. Mara ile oynadığımız Mysteries of the Sith’in hikayesini düşündüğümde, Disney’in Star Wars üçlemesinin ne kadar büyük bir hayal kırıklığı olduğunu bir kez daha hatırladım. Ne olurdu, sanki Kyle, Luke ve Mara hep beraber mutlu mesut yaşasaydı…
Bugün bile, Kyle Katarn benim için en sevdiğim iki oyun karakterinden biri. Max Payne ile birlikte, bir de Tommy Vercetti‘yi katarsak, çocukluğumun ve gençliğimin muhteşem geçmesini sağlayan süper kahramanlarım oldular. Onlar, unutamayacağım anılara neden oldular. Star Wars dünyasında “Han Solo Jedi olsaydı ne olurdu?” sorusunu sorduğumda, cevap basit: Kyle Katarn gibi olurdu. Oyunda Kyle’ı, ışın kılıcından çok blaster ile dövüşürken gördüm. Force’a tövbe ederken başı sıkışınca geri dönmesi, en sonunda Luke tarafından ikna edilip bir hoca olması, ajanlık geçmişi… Kyle Katarn klasik bir Jedi değil. Zaten hiçbir zaman bir Jedi olduğunu iddia etmedi; o, ışın kılıcı olan sıradan bir adamdı!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?