Blizzard Çalışanları Cinsiyet Ayrımcılığına Karşı İş Bırakma Eylemi Gerçekleştiriyor!

Geçtiğimiz hafta, Kaliforniya Adil İstihdam ve Konut Departmanı’nın Activision Blizzard’a cinsiyet ayrımcılığı nedeniyle kamu davası açması, sadece oyuncuların değil, birçok çalışanın da kanını kaynattı. Bu durum üzerine 2000’den fazla Blizzard çalışanı, firmanın yönetimine yönelik “tiksindirici ve aşağılayıcı” bulduğu bir açık mektup kaleme alarak suların ne kadar durulmuyor olduğunu gözler önüne serdi. Şu an gelin görün ki, bu durumdan hoşnut olmayan çalışanlar, iş bırakma eylemi gerçekleştirmek üzere toplanmayı planlıyorlar. Evet, bu sadece bir iş bırakma eylemi değil, aynı zamanda kendilerini haksızlığa uğramış hissedenlerin seslerini duyurma çabası!

Bu cesur grup, Bloomberg’e yaptıkları açıklamada, hedeflerinin firmadaki tüm çalışanların, ancak özellikle kadınların, kendini belirli bir cinsiyetle tanımlamayanların ve diğer ötekileştirilen grupların şartlarını iyileştirmek olduğunu belirtti. Kısacası, “Bizi duyun, biz buradayız!” dercesine bir duruş sergiliyorlar. İş bırakma eylemi, Blizzard’ın Kaliforniya, Irvine’deki kampüsünde gerçekleşecek ve bu kampüs, bir onur yürüyüşüne ev sahipliği yapmayı bekliyor. Ama gelin görün ki, bazı çalışanlar mali sıkıntılardan dolayı bu eyleme katılamayabileceklerini dile getirdiler. Ne demişler, “Bir elin nesi var, iki elin sesi var!” Bu durumda Blizzard’ın bir adım atıp iş bırakma eylemine katılan çalışanlara ücretli izin vereceğini açıklaması, katılımın oldukça yüksek olacağını gösteriyor. Bu duruma bir kez daha “Bravo Blizzard!” demek gerek, her ne kadar içten içe “Neden şimdi?” desek de.

Activision Blizzard Inc.’in CEO’su Bobby Kotick’in çalışanlara gönderdiği e-posta ise tam anlamıyla umudun yeşermesine sebep oldu. Kotick, özür diledi ve firmanın durumunu “halden anlamayan, duyarsız” olarak tanımladı. Anlaşılan o ki, Kotick, şimdiye dek sadece bilgisayar oyunları değil, insan ilişkileri hakkında da oyun oynamış! Ancak hemen ardından, firmanın politikalarını gözden geçirmek ve ayrımcılığın yanı sıra tacizin son bulması için güvenli bir ortam yaratmak adına WilmerHale avukatlık bürosuyla iş birliği yapacağını duyurdu. Ayrıca, personel değişiklikleri, işe alımda çeşitliliğin teşvik edilmesi ve uygunsuz oyun içeriklerinin kaldırılması için hızlı adımlar atacaklarını belirtti. Evet, bir tür “oyun güncellemeleri” gibi, ancak bu sefer kod değil, insan hakları üzerinde çalışacaklar!

Bu noktada, Riot Games çalışanlarının iki yıl önce gerçekleştirdiği iş bırakma eylemini hatırlatmakta fayda var. O eyleme yaklaşık 150 kişi katılmıştı. Bugünkü eylem ise gözle görülür şekilde daha geniş katılım bekliyor. Belki de bu sefer “Eğer bir oyunun içindeki açgözlülüğe karşı savaş açabiliyorsanız, gerçek dünyada da savaş açabilirsiniz” sloganı altında, çalışanlar bir araya geldiler. Düşünsenize, oyun dünyasında kazandığınız başarıları bir köşeye bıraktığınızda, gerçek dünyadaki mücadeleme odaklanmanın verdiği heyecanla toplantıyorsunuz. Ah, bu iş dünyası ne kural tanımaz bir arena!