Super Mario 64: Hız Rekabetinin İkonik Anlarına Yolculuk

Dragster ile başladığımız bu hızlı ve heyecan dolu yolculuk, Doom ile adeta hız tüyü yemiş bir kaplumbağa gibi fışkırmıştı! Doom sayesinde speedrun dünyasının kapıları ardına kadar açıldı ve gözlerimizi yeni maceralara çevirdi. Bu noktada, bugünlerdeki hız rekorları kırmak için bıçak gibi keskin reflekslerin yetmediği, aynı zamanda bazen de şansın önemli rol oynadığı bir oyunla tanıştık: Super Mario 64. Ha! Bunu duyar duymaz muhtemelen herkesin aklına Mario’nun o ikonik *sevimliliği* geldi. Ancak bu sevimliliğin ardında devasa bir rekabet ve stratejiler yattığını biliyor muydunuz? Hadi gelin, biraz geriye gidelim ve Nintendo 64’ün tarihindeki nostaljik yolculuğumuzu yapalım.

Nintendo 64, 1993 yılında çıkan bir konsol olarak, o zamanın oyun dünyasında devrim yaratmıştı. Aslında bu konsolun arkasında yatan fikirler, speedrun tarihinin gidişatını değiştirdi desek yalan olmaz. İlk başta, Sony’yle birlikte CD tabanlı bir konsol üretmeyi planlamışlardı ama işler öyle bir sarpa sardı ki, Nintendo kendi yoluna giderek kartuş tabanlı bu canavarı geliştirmeye başladı. Baktınız mı hemen içinizdeki eski oyunculuğun özlemi kabardı mı? Üçüncü boyutun bizim için ne kadar önemli olduğunu düşünsenize! Tam da burada, Super Mario 64 devreye girdi. Oyun, 3D oyun anlayışını baştan aşağıya değiştirecek o kadar çok yenilikle doluydu ki, oynayanların hayran kalmaması imkânsız hale geldi. Mario’nun o koca gözleri ve kendine has hareketleri, daha oynamaya başlamadan önce bile içimizi gıdıklıyordu.

Öyle ki, SM64, speedrun topluluğunu da etkilemeyi başardı. Düşünsenize, bu oyun çıkar çıkmaz kısa süre içinde kendine has bir speedrun topluluğu kurdu! Ancak bu topluluktaki yarışmaların kolay olmadığını da unutmamak lazım. İlk denemeler 2003-2004 yıllarında başlamış ve o zamanlar yalnızca Japon oyuncuların rekabet ettiğini görüyoruz. Ama 2014’ten sonra, uluslararası bir coşku ile herkes elini taşın altına sokmaya başladı. Mario’yu görmek, hızla koşmak ve yıldızları toplamak bir kaynaşmanın ve rekabetin fitilini ateşlemeye yetti! Here We Go! demeden bu yolculuğa çıkamazdık, değil mi?

Speedrun topluluğuna hiç yabancı olanlar için, bu dünyada ‘strateji’ meselesinin altını çizmekte fayda var. Dragster’da çok fazla strateji göremediğimiz gibi, Doom’da “strafing” gibi teknikler üzerinde durmuştuk. Ancak speedrun topluluğu, kısacası herkesin birbirinden öğrendiği veya deneyerek bulduğu, hayatta kalabilmek ve hız rekorlarını elde etmek için gerekli olan en optimize süreyi üretmekle meşgul. İstatistikler kesin, tarihler önemli! Spesifik bir süre kadar oynayıp geçmek yetmiyor, oluşturulan rekabet o kadar yüksek ki, Doom’un ilk bölümündeki rekorun tam 22 yıl sürede kırıldığını düşünürsek, SM64’taki yarışmanın geçmişi daha da ilginç hale geliyor.

Hadi ama! SM64 o kadar optimize bir oyun ki, topluluğun içindeki herkes bunun farkında. Ama tabii ki işin içine biraz refleks ve şans katılınca durum değişiyor. Biliyor musunuz, Batora ve Cheese05 gibi dev oyuncular arasındaki süre farkı sadece 4 saniye. “Hiç de az değil!” diyebilirsiniz. Evet, bu da demek oluyor ki tempo ve rekabet çok uzun süre devam edecek. Gelişmelerin hepsi başka bir hikaye! Yenilikleri takip etmek, speedrun tutkusunu daha da artırıyor!

Şimdi gelelim rekabetin ve kahramanlık hikayelerinin en heyecan verici kısmına. Hadi yıkalım rekorları! SM64’ün, kendisine has ikonik anları var. Örneğin, Cheese05’un 119 yıldız kategorisinde canlı yayın sırasında kırdığı rekor dünyayı alt üst etti. Ah o anı yaşamak! Herkesin yüzüne bir gülümseme yayılmadı mı? Ama gerçekten de bir başka ikonik an da Simply’nin geçen yıl kırdığı rekor. Ailesiyle bu haberi paylaşması ve tüm haberlerde konu olması gerçekten içten bir mutluluk kaynağı oldu.

Bu kadar eğlenceli ve köklü bir hız rekabetinin arkasında sadece SM64 yok elbette. Nintendo 64 gerçekten de speedrun topluluğu için önemli bir konsol. Legend of Zelda, GoldenEye 007 gibi birçok oyun, hâlâ aktif speedrun topluluklarına sahip. Şimdi size bir görev: Geçmişteki speedrun rekorlarını bizlerle paylaşarak bu heyecanı artırmak! Geçmişteki başarıların ardında yatan sırları birlikte keşfedelim! Bu eğlenceli yolculuk için tavsiye ettiğiniz yeni oyunları da bekliyorum. Oyun oynamak hiç bu kadar eğlenceli ve rekabet dolu olmamıştı, değil mi?