MercurySteam’den Yeni Oyun: Project Iron ile Karanlık Fantaşinin Eşiğinde

Hah, şimdi baksanıza, Metroid Dread’in geliştiricisi MercurySteam, karanlık bir fantezi diyarında geçen yeni bir üçüncü şahıs aksiyon RPG oyunu üzerinde çalıştıklarını duyurmuş. Adı Project Iron, ki bunu duyduğumda aklıma hemen demirden yapılmış bir yürek geldi. Bütçeleri de tam 27 milyon dolar! Yani bu, kahve parası yanında bir çerez parası gibi kalıyor. Bu parayı görene kadar hepimiz efsanevi bir oyun bekliyorduk, ama şimdi ne yapmalıyız? Dosyalarımızın üstünde biraz spor yapmalıyız gibi. Gerçi Metroid: Samus Returns ve Castlevania: Lords of Shadow gibi yapımları geliştiren bir stüdyonun bu kadar bütçeyle harikalar yaratmaması abes olurdu!

MercurySteam, 2002’de kuruldu ve o zamandan beri, büyük projeleriyle göz doldurdu. Metroid Dread, tüm eleştirmenlerden tam puan alarak, yılın en başarılı Switch oyunlarından biri haline geldi. Hani, öyle tavuk döner bir yerden dönerken 10 puan almayıp 9.9 alan yeme durumu değil. Yıllar boyunca pizza siparişi vermekten ekşimemiş bir oyunseveri bile hayal kırıklığına uğratmadı. Neyse ki, oyunun yayıncısı olan 505 Games, bu gizemli projenin üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. IP hakları ise MercurySteam ile birlikte Digital Bros’un da elinde olacak. Sorusuz terk etmeyen bir sektörde, bu durumda bizi en çok meraklandıran soru şu: “Acaba bu Project Iron gerçekten demir gibi mi olacak, yoksa sahte bir gümüş parçası mı?”

• Metroid Dread – İnceleme

Şimdi, Project Iron’un büyük ihtimalle yine Switch’e özel olacağı söyleniyor. Ama kim bilir? Açıklanmadıkça kesin bir şey söylemek zor, belki de bu, Nintendo’nun çok gizli bir gizemi olabilir. Düşününce tam bir casus filmi gibi… Şu anki durumları, “Neden daha fazla bilgi vermiyorsunuz?” diye sormaktan kendimi alıkoyamıyorum. Bu yeni oyun, bizleri en az Metroid Dread gibi büyülermiş gibi görünüyor. Karanlık dünyalar, paketleme şakaları ve kaçış sahneleri ile dolup taşan bir macera bekliyorsak, içten içe hazırlıklı olmalıyız! Sonuçta, demonleri korkutan, uzaylıları senzasyonel hale getiren; ama yapılan şaka ile de ortalığı neşelendiren bir oyun karşımızda.

Son olarak, hemen şunu söylemeliyim ki, merakla beklenen Project Iron’un yolculuğu başlamadan önce, gazlı bir içeceğin ilk yudumu gibi, heyecan verici olmaya aday. Bu yepyeni dünya, belki de karanlık bir iç mekan hikayesinden çok daha fazlasını vaat ediyor! Bakalım, bu iş yoğun ilgi çekecek mi? Yoksa sadece emekli olmaya aday bir projeye mi dönüşecek? Bilmiyoruz ama biz oyunseverler için her halükarda bir macera hayal edebiliriz, değil mi? Bunları düşünürken, bilgisayarımın başında oturdum ve bir anda Project Iron’a olan ilgimin nasıl bir demir kafes gibi işlev gördüğünü fark ettim!