Todd McFarlane: Alberta’nın Çizgi Roman Dehası ve Spawn’ın Yaratıcısı
Todd McFarlane: Alberta'nın çizgi roman dehası, Spawn'ı yaratıp kahramanları canlandırırken bir yandan da çizgi romanın maratonunu koşuyor!
5 saat önce

Kanada’nın Alberta eyaleti, çizgi roman tutkunları için oldukça özel bir yere sahip. Düşünüldüğünde, Wolverine’in memleketi olarak bilinen bu yer, gerçek hayatta büyük bir sanatçı ve efsanevi çizer Todd McFarlane’in de memleketi! Ancak, Wolverine gibi bir anti-kahraman doğsa da, McFarlane’in de Alberta’nın karla kaplı sokaklarından pek hoşlandığını söyleyemeyiz. O, 1961 yılında Bob ve Sherlee McFarlane çiftinin ikinci çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Tam beş kardeşiyle birlikte oldukça maceralı bir çocukluk geçirmiş. Hikaye, ailelerinin tam tamına otuz farklı yere taşınmasına ve üç erkek kardeşi arasında geçen kıyasıya rekabete kadar uzanıyor. Anlaşılan o ki, Todd McFarlane, bu savaş ortamında yarışçı ruhu ile filizlenmiş bir sanatçı olarak doğmuş. İşte bu yüzden, yarışa başlamadan önce kalemi eline alıp resimler karalamaya başlayacağı günleri iple çekiyordu!
Todd’un yeteneği, sanki Yıldız Savaşları’ndaki bir Jedi becerisi kadar apaçık. Kulağa ne kadar komik gelse de, o, diğer birçok çizer gibi bir şeyler karalamaktan öteye geçebildi. Üniversite yıllarında, bir çeşit “çizgi roman iş başvuru merkezi” gibi her ay birçok işini DC ile Marvel’a göndermeye başladı. Elbette ki bu girişimin yarısı red yanıtı alıyor, diğer yarısı da sessizliğe bürünüyordu. Ancak nihayet, aradığı yanıt DC’den geldiğinde, Todd’un hayatı artık bir film senaryosuna dönüşmeye hazır hale gelmişti. Bu olayla birlikte, 1980’lerin ortalarına damgasını vurdu ve DC ile Marvel için çizimler yapmaya başladı, bu da onu halk arasında tanınan bir isim haline getirdi.
İşte tüm bu hikayelerin ortasında, McFarlane’in hayatında önemli bir dönüm noktası olan The Amazing Spider-Man serisi var. 1988 yılında başladığı bu seride, Todd, kahramanımız Spider-Man ile maceralarına giriş yaparak oldukça büyük bir üne kavuştu. Ancak bu süreçte neler yaşandı? Mesela, neredeyse her sayıda satış rekorları kırmasına rağmen, McFarlane üzerinde süregelen Marvel baskısından ve yaratıcılığını kısıtlayan kısmi cezalardan nefret etmeye başladı. Sanki bir hapishanede kalmış genç bir sanatçı gibi, karamsar ortamdan çıkabilmek için sürekli yeni yollar arıyordu. McFarlane, David Michelinie ile iş birliği yaparak, Spider-Man’in muhaliflerinden biri olan Venom’u yaratmayı başardı. Bu karakter, ne de olsa hikayeye biraz tuz biber eklemek için biçilmiş kaftandı!
1990 yılında, McFarlane’in yarattığı yeni Spider-Man serisi, tam 2.5 milyon satış rakamına ulaşarak yeni bir dönemin başlangıcını müjdeledi. Yani, Alberta’dan dünyaya yayılmaya hazırlanan bu büyük sanatçı, kendi evreninde büyülü kapılar açıyordu. 1990’ların başlarında, McFarlane ve altı çizer, hayallerini süslemek üzere Image Comics adında bir çatı şirketi kurdu. Hayalperest bir solucan gibi, Deadpool’un yaratıcısı Rob Liefeld’in Youngblood’ı ile başladıkları yolculukta, ardından gelen Spawn isimli seri artık Todd McFarlane denince akla ilk gelen ürünlerden biri haline geldi. 1992 yılında yayımlanan Spawn’ın ilk sayısı, tam 1.7 milyon kopya satarak bağımsız çizgi romanlarda hala en çok satma rekorunu elinde bulunduruyor.
Çizim yetenekleri eşsiz olsa da, senaryo kısmında Todd McFarlane, yoğun eleştiriler almaya başlayınca sektördeki bazı arkadaşlarını Spawn’a davet etti. Neil Gaiman ve Alan Moore gibi ünlü yazarların kaleminden çıkan hikayeler, McFarlane’in çizgiroman ailesine katıldı ve bu efsanevi karakter daha da büyümeye devam etti. Albert Francis Simmons adında bir CIA ajanının ölümü ve cehenneme gitmesi sonrası yaptığı anlaşmalarla güçlenen Spawn, o dönem için nadir bulunan bir anti-kahraman figürüydü. Spider-Man’i bile karanlık bir yola sürükleyebilmişken, McFarlane’in göz bebeği, kesinlikle Spawn olmuştu.
Çizgi romanların yanı sıra McFarlane Toys’u kurarak detaylı figürler üretmeye başlayan Todd, sınırlarını genişletmeye de devam ediyordu. Aynı zamanda büyük bir beyzbol kartı ve topu koleksiyoncusu olarak, kariyeri boyunca çeşitli spor kartlarında da çizer olarak görev aldı. Şimdi ise Todd McFarlane’in kariyerinin ufuklarında (hayal gücümüzü esnetirsek), bir yönetmenlik denemesi yapacağı görünen filmler var! Kendi eğlence şirketiyle çizgi filmler yapmaya başlayan Todd, sınır tanımaya pek hevesli görünmüyor. Ancak Spawn’ın ilk ve tek beyaz perde uyarlaması 1997’de yapılmıştı ve Mark A.Z. Dippe’nin yönetmenliği altında oldukça başarısız bir film izlemek zorunda kalmıştık. McFarlane, bu durumu doğal olarak kabullenemedi, zira kendi yarattığı karakterin bu şekilde kötü bir filme dönüşmesi kabul edilemezdi!
MCU’nun büyük başarıları ardından, çizgi roman uyarlamaları yüksek yerlere sıçramaya başlayınca, McFarlane kostümünü çıkarıp kamerayı eline alacağını açıkladı. O günden sonra, kendi yazıp yönettiği Spawn filmi için hala bütçe arayışında. Hazırlıkların devam ettiği müjdesini verse de, artık o cümlelerin inandırıcılığı oldukça zayıf; sanki bir masal kitabının son sayfasındaki hikaye gibi bir durum var! Hatta, Jamie Foxx’un filmde yer alıp almayacağı hususunda bile pek bir ümit kalmadı. Ama birçok film projesi arasında, özellikle de Sony’nin Madame Web ve El Muerto filmleri gibi çılgın denemeleri olduğunu düşünürsek, McFarlane’in Spawn filmine dair umudunu yitirmek, muhtemelen onu geri de bırakacağı için daha da zararlı bir durum. Gelecek günlerde Todd’un gözü gibi baktığı Spawn’a gerçekten nasıl bir film çekeceğini hep birlikte göreceğiz. İşte bu merakla beklenen bir soru!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?