Return to Monkey Island: Nostaljik Bir Dönüşün Heyecanı

Ron Gilbert’ın *Return to Monkey Island*’ı duyurmasının üzerinden yaklaşık üç ay geçti, ama bu haber geldiğinde sanki tüm dünya bir an için dondurulmuş gibiydi. İnsanlar evde çaylarını yudumlarken, çıt çıkmadan bilgisayar ekranlarına kitlenmişlerdi. Bu nasıl bir heyecan, nasıl bir nostalji, anlatamam! O kadar eski zamanlarda kalmıştık ki, Monkey Island’ın çıkışı ile birlikte kaybolduğumuz yılları bir daha geriye getirme ihtimalimiz belirmişti. Gözlerimizi ekrandan ayıramadığımız anlarda, içimizde bir kıvılcım yanmaya başladığında dedik ki; “Belki bu sefer, Maymun Adası’nın sırrını öğrenebiliriz!”

Bu oyunun ilk iki oyunun doğrudan devamı olması ise ayrı bir heyecan unsuru. Görselleri incelediğimde, sağdan soldan fısıldayan o nostaljik melodiyi duyabiliyorum. Tam yerinde, tam zamanında! *Return to Monkey Island*’ın görselleri, bence sadece birer resim değil; yıllar içinde yıpranmış ve kahkahalarla dolmuş anılarımızı canlandıran birer zaman kapsülü. Ancak yine de Ron’un “Şu işten yola çıkıp, masaüstümdeki dosyada ne buldum!” demesi pek normal bir durum değil. Yani, bu adam yıllardır beklediğimiz bir oyunu itiraf ederken sanki bir kutu dolusu çikolata bulmuş gibi davranıyor! Şaka gibi!

• Return to Monkey Island’dan Yepyeni Görseller Geldi!

Ron Gilbert bir de bakıyoruz tekrar kafası büyüleyici bir şekilde çalışıyor ve hemen bir uzun oynanış fragmanı paylaşıyor. Fragman, hem *nostaljik* hem de *yeni* hisler uyandırıyor. Bilgisayar ekranlarında, gülümsemek için fazlasıyla neden var. Oyunun içine gömülmüş olan baş karakterler; Guybrush, Elaine, LeChuck, Stan, Murray, Voodoo Lady… Ah! Hepsini burada görmek, gözlerimizi yaşartacak kadar güzel. Fragman bittiğinde, fısıldayan müzikler hala kulağımda çalıyor. Bakalım bu sefer kaçış yollarında kalacak mıyız, yoksa bu kez maymunlar bizi sokakta bırakıp gidip mi gezecek?

Gerçekten *sabırsızlandığım* anlardan bir diğeriyse, Ron’un özgüvenle paylaştığı bu görseller. O kadar kesin! “Hey, bir ay önce paylaşmalıydım” derken, sanki o ayı beklememizi isteyecekmiş gibiydi. Hamile kalmış gibi heyecanla beklediğimiz bir çocuğun oluşum süreci sanki. Hemen ‘ben de beklerim’ diye bir bağışla bir bağ kurmaya çalışıyormuşuz gibi bir his!

Sonuç olarak, Maymun Adası’nın huzuruna kavuşacağımız gün yaklaşırken, hayal gücümüz son sürat çalışıyor. *Return to Monkey Island*’ın kapıları açıldığında, umarım içeriye girip, biraz gülmek, biraz nostalji yaşamak ve ardından da kayıplara karışmadan yola devam etmek için bekleyen heyecanımızı patlatabiliriz. Hadi bakalım, ne zaman geleceksin? Sabırsızlıkla bekliyoruz!