Redfall: Vampir Avının Ötesinde Keşif ve Arkadaşlık Dolu Bir Macera

Yani düşünün, Arkane’nin yeni oyunu Redfall, tam böyle vampirleri avladığınız, kolları uzun ama hassas palsel bir dünyada geçen bir deneyim sunuyor. Oyun dünyası, tam bir yeraltı vampir kuşağıyla dolup taşıyor; bir yanda “Dostum, bu işte öyle buzağı var!” derken, diğer yanda “Acaba o mu? O mu? O da mı?!” dediğiniz bir yere varıyorsunuz. Harvey Smith ve Ricardo Bare’nin verdikleri bilgiler doğrultusunda, Redfall’un kim olduğu ve ne yapacağı üzerine bolca kafa patlatıyoruz. Peki, bu oyunculara ne vaat ediyor?

Harvey, Redfall’un özünün gelişim, keşif ve hikâye olduğunu söylüyor. Evet, tam olarak benim de beklediğim şey! Bunlar birlikte olunca Vampir avına çıkmanın tadı daha bir çıkar. Senaryo görevleri aşılacak, güvenli bölgelerde dinlenilecek, vampir inleri keşfedilecek ve tabi ki bazen de “Yahu burada ne arıyoruz?” demeden yapmayacağız. Kısacası, hayal gücünüzü zorlayacak bir senaryo ile dolup taşacak bir dünya bizleri bekliyor. Oyun, sadece yerinde saymaktan ibaret değil, sürekli bir akış içinde bulduğumuz bir döngü olacak gibi görünüyor.

Şimdi, hemen söyleyelim ki bu tekrardan tekrara düşme meselesi biraz da hayranların yarattığı bir mit gibi. Redfall tekrardan oynanabilirlik konusunda biraz farklı bir yolda ilerleyecek. Tabii ki, bu alışveriş listesi gibi bir şey olamayacak, “4. bölümdeki görevleri tekrar oyna, biraz da grind yap” demek pek mümkün değil. Ancak, Harvey’nin de dediği gibi, “Oynadıkça değişen bir dünya” anlayışıyla bizlere sunulacak bir deneyim! Mesela Layla İle takılabilirsiniz ya da Jacob ile “Şimdi ben de burayı alıyorum!” diyerek gidebilirsiniz. Hatta belki de “Ah, burada bir şey var!” dedikçe yeni yeni keşifler peşinde koşacağız.

Peki, sağda solda rastgele oluşturulan elemanlar var mı? Tabii ki! Ricardo bunların biraz daha fazla olacağını net bir biçimde belirtti. Bu da oyuncuların, örneğin “Aaa, bu bana bu sefer denk gelmemişti!” diyeceği durumlar yaratacak. Böylece Redfall, her yeni macerada, hem “Bunu daha önce gördüm ama sadece belli bir açıdan” diye düşünecek hem de “Bu oyunda ne kadar eğleniyoruz, yoğurdum çok iyiymiş” dediğiniz anlar sağlayacak.

Arkane stüdyosunun Immersive Sim potansiyeli göz önüne alındığında, çoğu oyuncu için bu vesileyle oyunculara yoğun etkileşim sunulacağını belirtiyor. Yani, yalnız başınıza bir oynaşan gibi keşif yaparken, aynı zamanda çatıda arkadaşlarınızla gülüp eğlenebilirsiniz! Ricardo, “Oyun spektrumun hangi tarafına yakın?” dediğimizde, harika bir yanıt verdi. Çoklu oyuncu ortamında yaptığı vurgularla oyuncuların nasıl oynayacağını belirleyen, kapsayıcı bir yapı sunan Redfall, sohbetinizi derdi almanızı sağlayacak bir derinliği barındırıyor. Herkesi dilediği gibi oynamasını umuyoruz.

Gerçi bu oyunun bir “live service” olarak planlandığını pek sanmıyoruz. Arkane, geçmişte de güncellemelerle hayatına devam etti ama Redfall için daha önceden planlaması gereken bir şey var! Yani, oyunun stüdyosunun sunacağı yeni içeriklerle dolup taşamadığını görmek için şimdiden sabırsızlıkla bekliyorsunuz değil mi? Geçmişteki başarılarını burada da tekrarlamak adına bolca çaba gösterecekler gibi görünüyor.

Sonuç olarak, Redfall sadece bir vampir avı değil, aynı zamanda bir arkadaşlık oyunu, keşif dolu bir macera ve süper olayların döndüğü bir oyun alanı olarak karşımıza çıkacak. Bütün bu unsurlarla, ister yalnız başınızla vampir kovalayın, ister dostlarınızla çeteler oluşturarak seslendirin; Redfall’un sunduğu deneyimlerin zenginliği sizleri bekliyor olacak! Öyle ki, kaydedip kaydedememek, “Aman kayıt tuşuna basmayı unuttum!” türünden anlar yaratacak. Bütün bunları düşündüğünüzde, Redfall kesinlikle oynamanız gereken bir yükümlülük olarak listede yerini alıyor!