House of the Dragon: Targaryen Ailesinin Ejderha Dolu Dünyasına Hazır Mısınız?

HBO’nun mahşeri dizisi Game of Thrones’un tarihçesindeki o 200 yıl öncesine gidecek olan yeni dizisi House of the Dragon, sonunda ilk uzun fragmanıyla karşımıza çıktı. Fragmanda o kadar çok Targaryen, o kadar çok kargaşa ve o kadar çok savaş var ki, insan “Durun, bir dakika! Anlamadığınız bir şey varsa size yardımcı olabilirim!” diyecek kadar karışıklıkta hissetmeye başlayabilir. Ama kesinlikle endişelenmeyin; zira bu fragman, sizi dev ejderha polisi olarak önemli bir şey için sorguya çekmiyor, yalnızca keyifli bir dizi izleme deneyiminin kapılarını açıyor!

House of the Dragon, Game of Thrones’un neredeyse sık sık kılıç saçarak hırpaladığı o dönemden çok daha farklı bir evrene dalış yapmamızı sağlıyor. Mesele şu ki, Targaryen aile üyeleri öyle bir aile ki, aile toplantılarında kimse kimseyi tanımıyor. Ejderhalarla dolu bu büyüleyici evrende, liderliğin asıl efsanesi olan ejderha binicileriyle dolu bir hikaye anlatılacak. Yani, eğer birini “Sen kimsin?” diye sorgularken bulursanız, muhtemelen soruyu soran kişi bile kendini unutur. Sanırım Targaryen olmak, kafamızın karışık kalmasına neden olan bir durum!

Dizinin kadrosunda yer alan ünlü isimlere de bir göz atalım. Daemon Targaryen rolünde Matt Smith’in karizması ve Rhaenyra Targaryen rolünde Emma D’Arcy’nin büyüğüyle birlikte gelmesi, izleyicilerin ancak hayal edebileceği türden bir performans vaadi sunuyor. Yüce King Viserys I rolünde Paddy Considine de var ama kendisi ejderhadan çok bir kraliyet akşam yemeğinin önüne konulmuş bir yemek gibi duruyor; kesinlikle unutulmaz bir karakter! Yine de, önemli olan savaşlar ve çekişmeler, değil mi?

Ve şimdi bunu bilmek zorundasınız: House of the Dragon 21 Ağustos’ta HBO Max’ta yayınlanacak. Yani, Ajandalarınızı aldınız mı? Lütfen evde yalnız izleyin ve kahvenizi yanınıza almayı unutmayın! Aksi takdirde, bütün olan biteni açıklamak zorunda kalmak, hikayenin derinliğiyle başa çıkmanızdan daha zor olabilir. İlk sezon 10 bölümden oluşacak, bu da demektir ki, kahve stoklamanızda sakınca yok; çünkü Avrupalılar için ejderhalar, Türkler için çayı her zaman tutar!

Tüm bu eğlencenin yanında yapılacak bir şey daha var; onu da şimdiden belirteyim! HBO Max, ne yazık ki Türkiye’de henüz resmi olarak aktif değil. Bu durumda, ejderhaları sadece rüyalarınızda görmeniz gerekecek! Dijital kataloglardan ve yüzyıla yakın süre (belki daha fazla) beklemek zorunda kalacaksınız. Kim bilir, belki de bu bekleyiş, bizi hikayenin tadını çıkarmaya daha da aç bırakır!