Farthest Frontier: Şehir Kurma Heyecanını Pasifist Bir Dünyada Yaşayın

Farthest Frontier, yani “Uzak Sınır”, isim gibi uzak ama gerçekte bir o kadar da yakın bir oyun. Şehir kurma simülasyonlarının ne kadar eğlenceli olduğunu hepimiz biliyoruz. Cities: Skylines, Simcity gibi devlerin arasında kaybolmak, zaman zaman oldukça zevkli ama bir o kadar da kafa karıştırıcı olabiliyor. Ancak Farthest Frontier, bu devlerden alıntı yaparak, onların iyi yönlerini tek bir çatı altında toplayarak, adeta bir oyun yelpazesi oluşturmayı amaçlıyor. Steam’in yeni yıldızı olarak parlayarak, şehir kurma türüne can katmaya kararlı görünüyor. Kısacası, bu oyuna başlamak, çözümü belli belirsiz bir bilmeceye giriş yapmak gibi. Tam belirli değil ama bir o kadar da merak uyandırıcı!

Oyun, her şehir simülasyonu gibi bir grup insanla başlıyor. Onların başına gelen talihsizlikleri düşünmektense, kendi memleketinizi kurma hayalini gerçekleştirme rüyasına yelken açıyorsunuz. Evet, burası öyle bir yer ki, dünyanın en uç noktalarında, belki de en garip koşullarda bile şehirleşme sürecini başlatıyorsunuz. Karakterlerinizin ellerinde bir tabak dolusu yemek toplamak için sabahladıklarını hayal etmek, kıssadan hisse almanın en güzel yollarından biri! Ancak bu görevlerin sadece dostça bir etkileşim ile olmadığını belirtmekte fayda var. Akıllıca planlama ve stratejik düşünme burada gerçekten büyük öneme sahip. Çünkü sadece yemek toplamakla kalmayacak, aynı zamanda inşaat yapmak için gereken malzemeleri sağlamanız da gerekecek.

Belli bir süreden sonra işler ciddileşiyor! Tarla kurma işlemi, oyunun belkemiği haline geliyor. Herkesin yüzünde beliren endişeli ifadelerle, ekinlerinizin nasıl büyüyeceğini izlemek ve gerçekte alacağınız mahsullerle kooperatifinize ne katacağını hesaplamak, küçük bir tarımcı gibi hissettiriyor. Ama dikkat! Tarımsal büyüme işlemi, o kadar eğlenceli ki, birkaç saat içinde özlem duyacağınız bir macera haline gelebilir. Hatta belki de toprağı çiğnemek ve açık havada bulutları izlemek tamamen yeni bir yaşam tarzı yaratmanıza sebep olabilir.

Farthest Frontier’ın sevdiğim bir diğer yönü ise, pasifist modunun olması. Evet, tam anlamıyla şehrinize barbar veya yağmacı saldırıları olmadığı için, tüm dikkatinizi yalnızca şehir kurma işine verebiliyorsunuz! Evet, kimseye çarpmanız gerekmiyor. Bu Sayede şöyle düşünebilirsiniz: “Tamam, bu sefer sefaletin kıyısında değilim. Şehri kuruyorum ve bunu yaparken kimse yok.” Ne güzel değil mi? Gerçekten o kadar keyifli bir şey ki, bırakın savaşmayı, balkonunuzda oturup çay demlemeye karar verebilirsiniz! Oyun henüz erken erişimde olsa da, fiyatı yalnızca 50 TL. Yani, bir kahve fiyatına bir macera satın alıyorsunuz. Kolay değil mi?

Özetlemek gerekirse, Farthest Frontier; şehir kurma becerilerinizi geliştirmek için harika bir fırsat sunuyor. Aynı zamanda pasifist modunda, dar bir köşede oturan barbarlara kafa yorarkene, gözlerinizi güneşin altında kurduğunuz ekinleri izlemeye açabilirsiniz. Kim bilir, belki hayatınızı kurtaracak stratejiler burada saklıdır ve belki de şehircilik çiftliğinizle kendinize yeni bir yaşam kurarsınız. Çünkü, sonuçta son sınır her zaman yenilik peşinde koşanların kapısında! E oynamak harika olacak, değil mi?