Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

6 dakika okunma süresi

6

The Excavation of Hob’s Barrow: Kırsal Korkunun Büyüleyici Oyun Deneyimi

Hob’s Barrow'un kazısıyla kırsal korkunun derinliklerine dalın. Gizemli atmosferi ve etkileyici hikayesiyle büyüleyici bir oyun deneyimi sizi bekliyor.

admin

5 saat önce

The Excavation of Hob’s Barrow: Kırsal Korkunun Büyüleyici Oyun Deneyimi

Uzun bir süre beklediğim bir oyunun nihayet beklentilerimi karşılayacak şekilde çıkması beni gerçekten sevindiriyor. Bu oyunun başarılı olacağına olan inancım, nihayetinde doğru çıkmayı son derece keyif verici kılıyor. Mesela, The Excavation of Hob’s Barrow örneğinde olduğu gibi. Bu oyunun adını ilk kez Incantamentum olarak duyduğumda, çıkış gününden itibaren üzerine titizlikle durdum. Her fırsatta demosunu önerdim ve “yılın en çok beklenen adventure oyunları” listelerimde ona yer verdim. Bir süre sonra adı değişip hikayesini daha iyi yansıtan The Excavation of Hob’s Barrow, yani Hob Höyüğü Kazısı oldu. Bu kazıdan, karanlığı, gizemi ve sonuna kadar merak uyandıran bir macera oyunu ortaya çıktı.

The Excavation of Hob’s Barrow: Kırsal Korkunun Büyüleyici Oyun Deneyimi

The Excavation of Hob’s Barrow, Viktorya dönemi İngiltere’sinde geçiyor ve İngiliz halk hikayelerinden, özellikle korku unsurlarından besleniyor. Oyunun ana karakteri ise Thomasina Bateman, bir höyük kazıcısı. Kendisi mezar kazıcısı değil; bu meslek babasından ona miras kalmış olsa da, ilk kazılarından bu yana höyük kazısına olan ilgisi giderek artmış ve hatta bu konuda bir kitap yazmayı hedefliyor. Bir gün Leonard Shoulder adında bir adamdan bir mektup alıyor. Kuzey İngiltere’nin kırsalında bulunan Belway köyünden gelen mektupta, orada Hob Höyüğü adında bir höyük olduğu belirtiliyor. Leonard, Thomasina’nın bu höyüğü görmesini istiyor çünkü bu, onun kitabına uygun bir malzeme. Daha önce ismini bile duymadığı bu adamın mektubu merakını uyandırıyor ve tanımadığı Bewlay köyüne doğru yola çıkıyor.

Köydeki Yansıma

Bewlay sakinleri oldukça ilginç bir tavır sergiliyor. Aralarında kadınlara küçümseyenler, yabancılara karşı mesafeli duranlar ve Thomasina’ya alkol etkisi altında yazılar yazanlar bulunuyor. Kimin niyetinin ne olduğunu anlamak oldukça zor. Dahası, Leonard’la buluşacağımız The Plough and Furrow Inn’de adamı bulmak da mümkün olmuyor. Köy halkı, Leonard ve höyük ile ilgili sorularımıza bazen çekimser veya yanıltıcı yanıtlar veriyor. Acaba bizi höyüden uzak mı tutmak istiyorlar yoksa ilgimizi mi çekmeye çalışıyorlar, bunu çözmek bir hayli güç. Ama buraya kadar gelmişken pes etmeyi düşünmüyoruz. Leonard’ı bulma ve höyüğe ulaşma serüvenimiz burada başlıyor. Hikaye hakkında başka bir şey söylemeyeceğim çünkü bu, tamamen spoiler’sız bir oyun ve tüm sürprizlerini, iniş çıkışlarını yaşamak sizin için daha keyifli olacak.

The Excavation of Hob’s Barrow: Kırsal Korkunun Büyüleyici Oyun Deneyimi

Belki de The Witch ve Midsommar gibi filmleri izlediyseniz, oyunun hikayesinin bu iki korku filmine benzer unsurlar taşıdığını göreceksiniz. Kırsal bir alan, batıl inançlar, karanlık güçler ve yabancılara karşı mesafeli davranan köylüler, oyunun atmosferinde kendini hissettiriyor. Böyle bir hikaye bir film olarak yapılsa, keyifle izlerdim.

Büyüleyici Piksel Grafikler

The Excavation of Hob’s Barrow, Wadjet Eye adventure oyunlarında alıştığımız nostaljik 90’lar tarzı piksel grafiklere sahip. Arka plan çizimleri ve karakter tasarımları oldukça başarılı bir şekilde gerçekleştirilmiş. O kırsal köyün tenha havası oldukça iyi bir şekilde yansıtılıyor ve bu durumda kullanılan sis efektleri de etkileyici. Bazı sahnelerdeki detaylı yakın çekimler de göz alıcı; örneğin kediler veya oyuncak bebek gibi öğelerle karşılaştığınızda bunun ne anlama geldiğini hemen anlayacaksınız.

The Excavation of Hob’s Barrow: Kırsal Korkunun Büyüleyici Oyun Deneyimi

Oyunun en etkileyici yanlarından biri de seslendirmeler. Thomasina’yı canlandıran Samantha Béart harika bir performans sergilemiş. Arthur’daki Stanley Kemp’ten gizemli Lord Panswyck’e kadar tüm karakterlerin ses tonları ve vurguları öznel bir şekilde yansıtılmış. Bunun yanı sıra, başarılı bir şekilde yazılmış diyaloglar sayesinde oyunu oynarken diyaloglara hızlıca geçmek zorunda kalmadım.

Bulmacalar ve Oyun Dinamikleri

Bir adventure oyunundaki en kritik ögelerden biri olan bulmacalar konusunda – açıkçası – beklentilerimin daha altında bir deneyim yaşadım. Tecrübeli adventure oyuncularının zorlanmayacağı bir oyun bu. Zaten oyun boyunca ne yapacağınızı biliyor ve bildiğiniz yolda ilerlemeye çalışıyorsunuz. “Acaba bu nasıl olacak?” sorusunu sorduran, zaman harcatan bir bulmacayla karşılaşmamış olmam oldukça dikkat çekici. Genel olarak klasik bir ilerleyiş var: herkesle konuş, her şeyi al, gidilecek her yeri ziyaret et. Eğer takılırsanız, bir yerde yeni bir diyalog açılmıştır.

The Excavation of Hob’s Barrow: Kırsal Korkunun Büyüleyici Oyun Deneyimi

Oyunda ayrıca yapılacaklar listesi mevcut ve bu şekilde görevlerinizi takip edebiliyorsunuz. Ancak, oyunun ortalarına geldiğinizde bazı kısımlarda çok fazla ayrıntı birikiyor ve bu bağlantılı öğeler, hikayenin akışını yavaşlatıyor gibi hissettiriyor. Örneğin, birine süt vermeniz gerektiğini biliyorsunuz ancak sütü almak için keçinin sağılması gerekiyor. Bunun için de bir ilaç yapmanız gerekiyor ve o ilacı yapmak için gerekli malzemeleri toplamakla ilgili bir dizi görevle uğraşıyorsunuz. Bu durumda içimden “hadi höyüğe gidelim!” diye bağırmak geçiyor.

Oyunun sonu ise beklenenden çok farklı ve etkileyici; alıştığımız türden bir hikaye sonu değil. Ancak, Thomasina’nın etrafında gelişen birçok olay karşısında (bazı ipuçlarını da almasına rağmen) pek umursamaz görünmesini pek beğenmedim. Sonun biraz hızlı bir şekilde sonuçlandığı izlenimi var ve bazı noktaların yeterince derinlemesine ele alındığını düşünmüyorum; ama yine de bunu yeterli bulmadım. Olayların gidişatını biraz daha detaylandırmak daha iyi olabilirdi. Oyunu bitirdikten sonra “Başka bir son mu vardı?” diye tekrar oynama isteği duyduğumu belirtmeliyim. Ancak, düzenlediğim oyunda farklı bir son ile karşılaşmadım. Sonu bağlama biçimini beğendim ama bu özellikle höyüğe girmeden sonra olanlarla ilgili daha fazla detay görmek isterdim.

The Excavation of Hob’s Barrow: Kırsal Korkunun Büyüleyici Oyun Deneyimi

Sonuç olarak The Excavation of Hob’s Barrow, senenin en iyi adventure oyunlarından biri olarak öne çıkıyor. Heyecan verici hikayesi, yabancı korkusu, din ve dogmatizm, çeşitli inanç sistemlerine sahip tarikatlar ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği gibi temaları ustalıkla işleyen diyalogları, rakipsiz bir atmosfer sunan sesleri ve grafikleriyle kesinlikle deneyimlenmesi gereken bir oyun. Eğer folk korku eserlerini (özellikle Midsommar gibi) seviyorsanız, bu hikaye kesinlikle hoşunuza gidecek. Üstelik oyunun fiyatı 25 lira gibi mükemmel bir seviyede, bu yüzden satın almak için bir bahane bulmamalısınız.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?