Death Relives: Türk Korku Oyununda Macera ve Kahkaha Buluşuyor
Ölüm yeniden canlanıyor! Türk korku oyununda hem macera hem de kahkaha dolu anlar sizi bekliyor. Hayaletler bile gülmekten ölür!
5 saat önce

Ah, Death Relives! Hani şu Aztek Mitolojisi’nden esinlenmiş yerli korku oyunu var ya? İşte o! Cadılar Bayramı’nın gelmesiyle birlikte, artık Steam’de oynanabilir bir demoya sahip! Aslında, biraz gülümsemek iyidir, çünkü bu oyun, aynı zamanda komik bir şekilde korkutucu olma özelliğine de sahip. Çünkü bazen korku o kadar absürt boyutlara ulaşabiliyor ki, bir an için “Acaba bu oyunun yapımcısı bir komedyen mi?” diye düşünebilirsiniz! Bu oyunun geliştiricisi, 2020 yılından bu yana Unreal Engine 5 oyun geliştirme motorunu kullanarak çalışıyor. Ben, şahsen o motorun gücüne hayran kaldım; zira yapımcılar, sonuç olarak ortaya böyle bir ürünü koyabilmiş!
Bakın, Nyctophile Studios, İstanbul’da kurulan ve 32 çalışanı olan bir ekip. Duyduğuma göre, ekip içerisinde sadece oyun değil, aynı zamanda eğlence yaratmak için de çalışan insanlar var. Bu durum, oyunun atmosferini daha da ilginç kılıyor. Hani Steam’de en çok oynanan demolar arasında birinci sıraya yerleşmeyi başarmış ya, işte o an tam da bu esnada tüm ekip “Nasılsa birileri bizi izliyor, hadi dans edelim!” demek istiyor gibi! Korkunç ama bir o kadar da eğlenceli.
Biraz da konuya girelim, değil mi? Oyunun hikayesi şöyle başlıyor: Adrian ve annesi, lise mezuniyet balosundan dönerken, birden bire ıssız ve ormanlık bir alanda yere düşmüş bir bedene rastlıyorlar. Burada her şey çok tuhaflaşıyor, çünkü yardım etmeye çalışan Adrian hemen arabadan fırlıyor. Tabii ki, annesi de “Oğlum, nereye gidiyorsun? O bedende muhtemelen sadece Post-it notları var!” demek istiyor. Ama o an Adrian’ın annesine, o yerde yatan bedenin birden bire saldırması, her şeyi daha da ilginç hale getiriyor. Ne de olsa, ormanda kayıp bir ruh, “Oğul, anneni kaçırıyorum!” dediğinde, sanırım birazcık terlemeye başlayacağız!
Adrian, annesini kaçıran bu “gizemli ruh” tarafından ormanın derinliklerine sürükleniyor. Şimdi Adrian’ın görevi, annesinin izini sürmek. Tıpkı bir dedektif gibi, gizemli bir konakla karşılaşıyor. Ve Konağa girmeye karar verdiği an, hani şöyle bir an var ya, “Tamam, belki de hiç böyle bir kafaya dinlenmeye gitmemek gerekiyor!” diye düşündürtecek kadar korkutucu bir atmosfer var. Ancak, Adrian bu cesareti gösteriyor ve konağın mahzenine doğru yola düşüyor. Evet, doğru duydunuz, mahzene! Gerçi biraz cesur olmak lazım, değil mi? Çok da “ayıp” olmamak lazım!
Oyun boyunca karşınıza çıkan ruhani rahiplerden ve Xipetotec’ten (Evet, o da kimdir diye merak ettiniz değil mi?) kaçmanız gerekecek. Hani şu dolaplar, perde arkaları ve sandıkları kullanarak saklanmak var ya, bence bu Adrian’a biraz “delikanlı” bir taktik. Tam ben Midyat’tayken, kötü bir ruhun arkamda olduğuna dair bir his de olsa, dolapta saklanmak harika olurdu! Ve Adrian, konaktaki gizemli bulmacaları çözmeye çalışırken, tam bir yandan annesiyle birlikte kaçmanın yollarını arıyor.
Özetle, Death Relives, hem korku dolu hem de bir o kadar eğlenceli bir deneyim sunuyor. Geliştiricilere bir teşekkür borçluyuz, değil mi? Kendinizi bu maceranın içinde bulmak istiyorsanız, Steam’de oyunu mutlaka keşfedin ve istek listenize ekleyin. Bir gün yapımcılarının da evlerinde bu oyunu oynayıp, “Kesinlikle hiç korkmadık!” demesini sağlarız! Hem korku ve kahkaha bir arada…
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?