Razer Viper V2 Pro İncelemesi: Hafiflik ve Performansın Zirvesi

Ben alışkanlıklarından kolay kolay geçemeyen biriyim. Öyle ki, internet tarayıcıları konusunda sürdüğüm bağlılığım beni neredeyse nostalji yolculuğuna çıkarıyor. Hani çoğu insan Chrome’la, Firefox’la haşır neşir olurken ben hâlâ Internet Explorer kullanıyor olabilirdim! Gmail desteğini halihazırda kesmediğim için hala bir Skype toplantısında bilgisayarımın kalesinden düşmemiş gibi pratiğe döktüğüm bu alışkanlığım, yer yer komik bir tablo çiziyor.

Bunun yanında, sandalyemin derisinin birkaç yerden çatladığını görüp rahatlığına o kadar alıştım ki değiştirmeyi aklımın ucundan bile geçiremedim. Sanki bir dostum gibi, onunla bir gelecek kurulduğunu hissediyorum. Bir diğer vazgeçilmez alışkanlığım ise fare, yani o mekanik canavar! Deathadder ile geçen onca yıla rağmen, hâlâ vazgeçemediğim bir zaafım oldu. V1 ile başladım, V2’ye geçtim, ama şu an V2 Pro’dayım. O sade tasarım bana o kadar alışkın hale geldi ki, başka bir fare kullanırken kendimi kaybolmuş gibi hissediyorum. Her yanı düğmelerle dolu, bilim kurgu filmlerinden fırlamış fareleri düşünemek bile istemiyorum; çünkü onlarla aramızda köprü yok gibi!

Sonunda, iyi ki Viper Pro V2’yi denemek kısmet oldu. Yani görünüşe göre Deathadder’ın yanına eksiksiz bir alternatif gelmiş! Şimdi hemen Viper Pro V2’nin iki müthiş özelliğinden bahsetmek isterim.

İlk olarak, bu farenin ağırlığı tam 58 gram, yok böyle bir şey! O kadar hafif ki kullanırken bazen elimde fare olduğunu unuttum! Kıyas yapmak gerekirse, benim Deathadder V2 Pro’m 88 gram. Viper’ın önceki Ultimate versiyonu ne kadar hafif? Tam 75 gram! Razer, Viper’ı o kadar müthiş biçimde hafifletmeyi başarmış ki, sanki bir kilo alırsam küme düşürecekmişim gibi hissediyorum. Peki Razer bunu nasıl başardı? Delikli bir tasarım kullanmadan, sağdaki düğmelerden kurtularak ve yan taraflarda grip olmadan, RGB ışıklarından eser yok (yani 0 RGB!). Bu yanlızca hafiflik değil, aynı zamanda özgürlük hissi!

Tabii ki “ben gripsiz yapamam, abi” diyenler için kutuya hem düğmeler hem de yan taraflar için yapıştırılabilir grip eklemeyi de unutmamışlar. Ancak şarj istasyonu desteğinin olmaması hayal kırıklığı yarattı. Viper Ultimate Charging Dock ile birlikte gelirken, şimdi o istasyon heba olmuş gibi! Kablosuz bir fareyi kablo takma zorunluluğu olmadan şarj edebilmek büyük bir rahatlık. Ama eğitimden feragat etmemi sağlayacak bir çıkış noktası yok, bu nedenle bu durumu yadırgamamak elde değil.

İkinci müthiş özellik, yalnızca kağıt üzerinde anlatılabilir. Viper V2 Pro, Hyperpolling Wireless Dongle destekli az sayıdaki fareden biri olarak öne çıkıyor. Bu dongle sayesinde 4000 Hz polling değerine ulaşarak mümkün olan en düşük gecikme ile kullanma fırsatı sunuyor! Fakat burada bir sorun var. Maalesef kutunun içinden dongle çıkmıyor. Yani çoğu oyuncunun bu ekstra parçayı satın almak için mücadele edeceğini sanmam. Ki bu dongle’nin kargo masrafları dışında 30$ gibi bir fiyatı var.

Yani, en düşük ağırlık ve en yüksek performans aynı pakette buluşamamış! Bu durumda umarım onları ileride bir paketten çıkarmayı başarabilirler.

Viper V2 Pro, Focus Pro 30K sensör kullanıyor. Bir oyuncunun gözünde bu sensör, gerçekten de üst düzey bir performans demek. Normal kullanımda fark yaratan bir durum gözlemledim diyemem ama parlak yüzeyli masamda kullandığımda Viper V2 Pro adeta bir sanat eseri gibi! Faresini farklı yüzeylerde kullanmayı sevenler için tavsiye olunur!

Batarya ömrü de oldukça başarılı; Razer, teknik özelliklerinde 80 saat olduğunu belirtmiş ama tam şarjdan sonraki ilk denememde %5 şarja düşmek tam 90 saat sürdü. Şarj işlemi sadece USB Type-C kablo ile yapılıyor ve ne yazık ki biraz yavaş. Ancak geceleri kablosunu takmaya alışırsanız, farenin sizi asla yarıda bırakmayacağının garantisini verebilirim!

Viper V2 Pro’da kullanılan üçüncü nesil optik anahtarlar, önceki nesle göre daha tok bir ses çıkarıyor ve basış hissi Deathadder’a göre daha kuvvetli. Kaydırma tekerinin kademelerini hissetmeyi sevdim; genel olarak tüm düğmeler, kaliteli bir fare hissi yaşatıyor. Burada Razer’a tam puan veriyorum!

Viper V2 Pro’nun Razer tarafından tavsiye edilen satış fiyatı 150$. Bizde ise TL karşılığı olarak bu fiyat 2350 lira civarında. Kıyaslama yapmak için birkaç diğer hafif fareye baktım; örneğin Logitech G PRO X Superlight’ın (63 gram) fiyatı 2400 lira. Kısacası bunlar bir fare için ucuz fiyatlar değil! Bu da kararı tamamen oyuncunun tercihine bırakıyor!

Eğer farenin ağırlığı sizin için bir problem değilse, daha düşük fiyat aralığındaki fareleri incelemenizin mantıklı olduğunu belirtmek isterim; ben yine Deathadder’ı öneriyorum. Yok, ben en hafif ve en yüksek performansı istiyorum diyenlerdenseniz ve şans eseri Hyperpolling Wireless Dongle sahibiyseniz, işte o zaman Viper V2 Pro’nun bir muadili yok. Uğurlar! Eğer bulursanız, lütfen bana da haber verin.