Dragon Age: Absolution – Keyifli Bir Seyirlik mi, Yoksa Unutulmaya Mahkum mu?
Ejderha Çağı: Absolution, izlerken keyif alacak mıyız yoksa “Güle güle, hoş geldin unutulmuşluk” mı diyeceğiz? Gelin, baksın gözlerimiz!
6 saat önce

Yahu, bu dizi çıkalı ne kadar oldu? Herkes Netflix’in, özellikle Dragon Age meraklılarının gözünde bu kadar kaybolmuş bir dizi çıkardığına inanmakta zorlanıyor. Sanki Netflix, bir sabah uyanıp “Bugün dizi çıkarmayalım, belki bir sonraki gün çıkartırız!” demiş gibi. İlk bölümden itibaren göz önünde bile olmayan bu dizi, izleyenlerin neredeyse göz ardı edeceği bir halde ortaya çıkmış. Tamam, sosyal medyada biraz gündem olmuş ama reklamı neredeyse sıfır! Yani Dragon Age: Absolution‘u zamanında haberim olmasa, hiç bilmeyecektim. Neyse ki hayranlar Twitter’da neşeyle onu paylaştılar da ben de bir şekilde haberdar olabildim. Peki, dizi izlenmeye değer mi, hemen ona bakalım.
Diziye başladığımda, açıkçası beklentim pek yüksek değildi. Hani filmlerin ya da dizilerin hep bir hayran kitlesi vardır ya, en kötü yapımlar bile birilerini eğlendirir. Ama ortada ciddi bir sorun var: Netflix bile bu dizi için reklam yapmayı neredeyse reddetmiş. Bu durumu düşünüp, “Acaba bu dizi gerçekten çok kötü mü?” dedim. Sonra karar verdim, ne zamandır bir dizi maratonu yapmıyordum, bu diziyi izleyip yanına birkaç çerez alırsam hem eğlenirim, hem de merakımı gidermiş olurum dedim. İlk bölümü izledim, ilk izlenimim şöyleydi: “Ahh, bu dizi tanıdık tanıdık bir yere gidiyor.”
Inquisition’dan sonra, Dragon Age evreni hala yaşamaya devam ediyor! Temelde hırsızlıkla ilgili bir hikaye ile başlıyor. Hatta öyle bir hırsız grubu var ki, kahramanlarımız Miriam ve Roland, yaptıkları diziye yakışmayan bir şekilde ilk bölümde aşırı klişe karakterlerle dolup taşıyor. Yani izlerken, “Aa, bu da ne kadar tanıdık bir karakter!” diye düşünebilirsiniz. Hatta Fairbanks’in grup içinde en az dört kişiden birinin kötü geçmişi var ki bu da hikayeyi biraz daha eğlenceli hale getiriyor. Kısacası, ilk bölümler biraz sıkıcı, biraz öngörülebilir ama işte son üç bölümde işler cidden değişiyor. Drama ve aksiyonun bir potada fırladığı yer burası! Kesin olmasa bile, işlerin gidişatını merak etmeniz garanti.
Asıl olay ise son üç bölümde başlıyor! Tüm aksiyon hadisesinin kıpırdanmaya başladığı anları izlerken, “Vay be! Demek dizi böyle geçiyormuş!” diye düşündüm. Hani bazı dizilerin pilot bölümü olur ya, Dragon Age: Absolution da tam olarak öyle bir his veriyor. Kısa bölümler, her ne kadar dikkat çekici görünse de, zamanla insanı daha fazla bağlayacak türden. Bir dizi için toplam iki saat 30 dakikalık bir süre sadece izlenmeye değer bir canavarı doğurmak için yeterli mi? Tabii ki yeter, ama işte tam heyecanlanmaya başladığınızda sezon bitince insanın canı sıkılıyor.
Biliyor musunuz, eğer o “İkinci sezon” diye bir şey gelmezse, ben gerçekten makineleri toplayıp nihayet Dragon Age serisindeki kahramanlarla tam anlamıyla bir hasret gidermeyi hayal ediyordum. “Yani, bu düzeyde bir dizi neden başka bir sezon almaz?” dediğinizde, haksız sayılmazsınız. Biraz daha tanıtım yapsalar biz de interneti akın akın bu diziye yönlendirebilsek. Netflix’in kanser etmedeki yetkinliği malum. Ancak bu dizi çok da kötü değil, aslında izlenmeyi hak ediyor. Yani iki saat dönüp bakmayı, iyi bir hikaye arısına karşı dayanmayı sağlayan bir güzelliği var.
Sevinmeniz gereken bir şey var ki, bu dizinin seslendirenleri oldukça tanıdık. Ashly Burch, Phil LaMarr, Kimberly Brooks, Matthew Mercer gibi isimlerin katkı sağladığı bu dizi, çokça aşina olduğumuz seslerle dinleyiciye sunulmuş. Yani ee, bir şekilde bu dizi kaliteli. Sonuç olarak, belki de ikinci sezon gelirse işlerin rengi değişecek ve asıl kalitesini ortaya koyacak! O yüzden gelin, biraz reklam yapsınlar, biz de hafifçe yüreğimizi serinletelim.
Not: 3,5 / 5 Editörün Notu: Dragon Age: Absolution, tam sarmaya başladığı yerde sonlanıyor. Ama çok fazla vaktinizi almayacak, eğer bir Dragon Age macerası görmek istiyorsanız izlemeye değer. Umarım ikinci sezon gelir, çünkü asıl iplerin orada kopacağı sezona iyi bir başlangıç yapıldığı gözüküyor.
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?