Diablo IV: Karanlık Dünyaya Dönüş ve Beklentiler
Diablo IV'e geri döndük! Karanlık dünyaya hoş geldiniz! Beklentiler tavan, ama belki kahkaha dolu bir kaos da! Bu sefer canavarlara bilet kesiyoruz!
6 saat önce

Uzun süredir oyun dünyasının karanlık koridorlarında dolaşıyor olabilirim, ancak “Diablo” kelimesi duyulduğunda kalbim bir an için atlamıyor. Neden mi? Çünkü Diablo serisi benim için sadece bir video oyunu değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı! Evet, belki bazıları bana akıl hastası der, ama ben bu karanlık dünyada kaybolmayı seviyorum. Hatta dostlarım, “Hadi biraz быстрее çık şu odadan!” diye beni çağırdığında, sanki onları duymazdan geliyorum. Çünkü Diablo’nun büyülü atmosferinde kaybolmanın tadı bir başka!
Diablo’nun birçok alternatifi olsa da, bunun hiçbiri içimi ısıtmayı başaramıyor. “Path of Exile” ve “Grim Dawn” gibi oyunları denedim ama içimdeki Diablo aşkı hiçbirine yer açmıyor. Tabii ki, bu da benim için yeni bir mevzu doğuruyor: Diablo IV, gözümde önümüzdeki yılın en heyecan verici oyunu olmaya aday! Kapalı Beta testlerinin ardında gizli kalan sırları öğrenmek için yanıp tutuşuyorum. “Arkadaş ve Aile” testleri başta kulağa harika geliyor ama düşünsenize, elinizde bir hazine varken onu açamıyorsunuz! Kesinlikle meraktan çatlayacağım!
Biraz Detaylandırayım: Yani, Blizzard’ın yapmış olduğu açıklamalara göre oynaması gayet heyecan verici bir atmosfer var. Tam anlamıyla karanlık bir ortam, yer yer korkunun pençesinde kaybolabilecek bir oyun atmosferi! Eşya sisteminin Diablo II’den esinlendiği ama tok bir oynanış hissiyatının Diablo III’e gönderme yaptığı söyleniyor. Bunun yanında, yeni end-game ve PVP sistemleriyle karşımıza çıkacak olması da cabası! Karakter özelleştirme kısmına gelirsek, yeni özelleştirme seçenekleri, geçmişteki DVO’ları bile kıskandıracak cinsten!
Gerçekten de, Paragon Board, Nightmare zindanları ve Helltide etkinlikleriyle dolu bu yeni oyun, sanki bizi geçmişten getirdiği büyüyle etkileyecek! Bunun yaninda, geliştirilmesi planlanan içeriklerin sürekli güncelleneceği gerçeği ise beni daha da coşturuyor. Ben ne kadar heyecanlanırsam, umarım Blizzard da bunun farkındadır. Zaten arkadaşlarıma sık sık “Bu oyun çıkmazsa billah hiçbir şey oynamam!” diye flaş açıklamalar yapıyorum. Çok mühim, değil mi?
Bu Sarmalın İçinden Ne Zaman Çıkıyoruz? Bildiğiniz üzere, Game Awards’da oyunun çıkış tarihi 6 Haziran 2023 olarak duyurulmuştu. Bir dizi süprizle karşı karşıyayız gibi görünüyor; Nisan denmişti, biraz sarkma yaşandı, ama geleceğe umutla bakıyorum. O gün geldiğinde saatimi kurup, hep birlikte o dünyaya adım atmanın hayalini kuruyorum!
- Oynama Listesi: Eğer loot peşinde koşmayı ve karakter geliştirmeyi seviyorsanız, bu sizin için kaçırılmayacak bir fırsat! Özellikle “Biraz daha RYO sosuna bulanmış Diablo olsa ne harika olur!” diyenler için ideal.
- Uzak Duranlar: Eğer tekrar eden aç kadınların (anlamak için oynamanız gerekecek) döngülerine tahammül edemeyenlerdenseniz, bu oyun sizlik değil. Yani bir hikaye yaşayıp sonrasında açkapıcı etkileri hissetmek için birkaç şeyleri tekrar tekrar yapmaya hazır olmalısınız.
Yerli Yersiz Sorular: “Diablo IV, mikro-ödemelerin suyunu çıkartacak mı?” Sormak için iyi bir sebep var ama kesinlikle hayır! Öyle bir şey olamaz. İki oyun, kulvarları itibariyle tamamen farklı. Diablo Immortal, mobil bir oyun olarak tasarlandığı için atmosferi çok daha farklı ve gelir modeli de ayrı bir derinliğe sahip! Ama Diablo IV, AAA kalitesinde bir oyun olarak karşımızda duruyor. Üstelik, topluluk yöneticisi PezRadar açıkça, “D4 tamamen PC/konsol oyuncularını düşünerek yapıldı,” diyor. Orası da ayrı bir hoşluk.
Peki ya Season Pass konusunda? Hayatımda ilk kez Overwatch 2’nin çektirdiği kabusu düşünerek tüylerim diken diken olmaktayım. Ama burada da çıtayı yükselteceklerine eminim; çünkü Season Pass içeriği sadece kozmetik öğeler alacak ve sizin için premium birim kazanma şansı sunacak! Yani, oyunu satın alıp ek paketleri de kapsayan bir kazanç sağlamanın dışında başka bir ücrete maruz kalmayacaksınız. O yüzden “oyun oynayarak bir şey almak” fikri beni çok mutlu ediyor. İşte, olması gereken bu!
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?