Nick Offerman’ın The Last of Us’taki Unutulmaz Bill Performansı ve Oyunlara Distantlığı
Nick Offerman'ın The Last of Us'taki Bill performansı, oyunlardan uzak ama komedi dolu bir macera! Hazır mısınız?
5 saat önce

Geçtiğimiz günlerde The Last of Us dizisinin üçüncü bölümü, hem oyun dünyasında hem de dizi izleyicilerinin kalbinde özel bir yer tutan Bill ve Frank’in hikayesini eğlenceli bir şekilde gözler önüne serdi. Diziye Bill rolüyle hayat veren Nick Offerman’ın performansı, kesinlikle Oscar’lık değil ama bir ödül almayı hak ediyor demek abartı olmaz. Zira kendisi daha önce Parks and Recreation gibi komik bir dizide de yer almış ve orada da izleyenlerin gönlünde taht kurmuştu. Bu performansıyla yalnızca Bill karakterini değil, izleyicilerin yüzünde kocaman bir gülümseme bırakmayı da başardı.
Dizinin sıcak ve derin hikayesinin yanı sıra, Offerman’ın Jimmy Kimmel Live’a katılarak hem dizi hem de video oyunları hakkında verdiği ilginç demeçler de dikkat çekti. Bilmeyenler için bu dizinin aslında bir oyun uyarlaması olduğunu belirtmekte fayda var. Ancak şaka gibi bir gerçekle karşı karşıyayız; Nick Offerman, The Last of Us oyununu hiç oynamamış! Tam 25 yıldır hiçbir video oyununun başına bile gelmemiş ki bu durum, çağımızdaki birçok genç için yüzyıla denk bir süre gibi. Offerman, “Nefsime düşkün biriyimdir ve Banjo-Kazooie adlı bir video oyunu yüzünden birkaç hafta kaybettim,” diyerek yaptığı itirafıyla bizleri gülümsetti. Oyun o kadar sarhoş ediciymiş ki, iki haftalık bir oyunun sonunda, kendine “Evde ne yapıyorsun ama?” sorusunu sormuş. Sonuçta karar vermiş, bir daha asla o pis tuzağa düşmeyecekmiş! Ama düşünsenize, Bill karakterini oynamasa bugün hâlâ evinin bodrum katında kaybolmuş bir Offerman var mıydı?
Bir yandan da Offerman, bu rolü kabul etmesinin ardındaki motivasyonu eşine borçlu olduğunu itiraf etti. Eşi, senaryoyu okuyarak “Calgary’e gidip bunu yapmalısın” demiş! Burada dikkat çekilmesi gereken bir nokta var; eşi durumu o kadar ciddiye almış ki, Nick’in programının uyuşmadığı halde, “Dostum, haydi bakalım iyi eğlenceler!” diye onu cesaretlendirmiş. Bu tür destekleyici eşler, gerçekten hayat kurtarıcı olabiliyor! Belki de Offerman, Calgary’ye gitmeseydi, o nadir kahriman karakteri Bill’i oynamayacak ve böylece kendi koca koca koruları ile evinin bodrum katında uzun süre hapsoluyordu.
Tam da burada aklımıza çok önemli bir soru geliyor: Eğer Offerman, video oyunlarıyla bu kadar mesafeli olmasaydı, The Last of Us dizisinde ne gibi değişiklikler yaşanırdı? Belki de Bill yerine bir başka kahramanı canlandırırdı ve tüm izleyiciler zihnimizdeki Bill’i özlemle anarak “Ahh keşke Offerman oynamasaydı!” diye düşünebilirdik. Hayatta her şey bir nedene dayanıyor, her doğru karar ardında bir bağışıklık ister. Bu da demektir ki, Bill ve Frank’in hikayesi ve Nick’in unutulmaz performansı, hayatlarının en güzel tesadüflerinden biri olarak tarihe geçecek.
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?