Depremin Ardından: Umut ve Dayanışma Zamanı

Bu sabah güne, beklenmedik bir felaket haberiyle başladık. Malum, Kahramanmaraş merkezli olan bu büyük depremin etkisi, şüphesiz ki hepimizin hayatını alt üst etti. Kimi yerlerde binalar yerle bir oldu, kimi akıllı telefonlar “deprem!” uyarısıyla kabuğuna çekildi. Yani kısacası, ülkemiz adeta sanki bir yangın yerine dönmüş durumda. Ama bunu duyduğumuzda bir köfte döner gibi içimizde dönerken, bugün için hazırladığımız ilk bakış ve incelemeler bir kenara itildi. İçimizden bunları yazmak ve ihtiyaçtan dolayı gülmek gelmiyor açıkçası. O yüzden, şimdilik izninizi rica ediyoruz.

Depremden etkilenen tüm okurlarımıza en içten geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Hani olur ya, hayat bazen çavdar tarlasında düşmek gibi olur; düşündüğünüzden daha fazla hasar verir. Hepimiz için bu yaşananlar ağır bir sınav. Ancak umarız ki sizler ve sevdikleriniz, bu zorlu süreci atlatmak için gerekli güvenliği sağladınız. Yani, evde olma durumları biraz daha abartılı olabilir; tüm ailenin bir arada olduğu o büyük ‘sosyal medya influencer’ anları ayakta kalmak için elzem oldu. Gerçi ev yapımı ekmek felaketi yaşamak gibi bir lüksümüz yok, neticede bunların hepsi geçecek.

Şimdi ise, hava durumuna bir göz atmak gerekirse; ne yazık ki bugün için keyifli bir gün beklemiyoruz. Eğer COVID-19 dönemi bizi biraz sıkıyorsa, bu da yetmeyecekmiş gibi hissettiriyor. Dışarıda herkes maskesiz dolaşmaya çalışırken, biz de bir süre daha evde gözleme yaparak ya da sevdiklerimizle birlikte kahvaltı masası kurarak bu acıyı hafifletmeye çalışalım. Hayat çok tuhaf bir oyunda, doğru hareketleri yapmayı öğrenmek gerektiğini hatırlatıyor. Önümüzde bir tufan geçmekte, ama lafa bakarsanız sanki kıyamet kopacakmış gibi.

Bütün bunların içinde, yine de umut etmenin, gülümsemenin ve biraz da eğlenmenin vakti geldi. Mesela, bir arkadaşınıza “depresyondaki dondurma gibi eriyorsun” şakasını yapabilirsiniz! Unutmayın ki komedi, zorluk zamanlarında bizi ayakta tutan önemli bir unsurdur. Hayatınızın her yönünü alaycı bir bakış açısıyla ele almak, belki de bu zorlu günlerde geçerli bir strateji olacaktır.

Sonuç olarak, hepimiz birbirimize destek olmalı, insan olarak bir arada durmalı ve gün geçtikçe daha da güçlenmeliyiz. Yine güleceğimiz, şarkı söyleyeceğimiz, dans edeceğimiz günler gelecek, buna inanın. Şimdi bolca sarılın, önünüzdeki dondurmayı en iyi şekilde değerlendirin ve hayatın tadını çıkarın. Unutmayın, her şey geçici, özellikle de felaketler. Hayat devam ediyor!