Inkulinati: Orta Çağ Strateji Savaşında Eğlenceli Bir Yolculuk

Orta Çağ’ın rahiplerinin hayatı, bir yerde birileri hemen kiliselere ve manastırlara saldırmadığı sürece cidden sıkıcı geçiyordu. Dua, ibadet ve bir şeyler yazmak haricinde pek fazla eğlence bulamıyorlardı. Ancak insan doğası gereği sıkıcılığı bir şekilde aşmaya çalışır. Uzun günler boyunca belirli bir düzen içinde kalmaktan kendilerini kurtarmalarının yollarını hep bulmuşlar. Birbiri ardına kitaplar yazmak veya kağıtlarla oynamak yerine, zaman zaman neredeyse bütün sayfaları aynı şekilde tekrarlamakla kalmamış, aynı zamanda sayfalarını sanat eserleriyle süsleyerek kendilerine bir parça neşe katmaya da çalışmışlar. İşte Inkulinati gibi bir oyun da, bu eğlenceli resimlerin, tarih boyunca çok da unutulmamış bir türe olan yansımasından doğmuş. Rahiplerin heyecanla hazırladığı bu eserleri görünce, esprisi zamanın tozlu raflarında kaybolmuş olsa da, hala bizi güldürebildiğini görmek onların olduğu kadar bizi de mutlu ederdi – ne de olsa arada bir güzel bir gülüş her şeye bedel!

Ama şunu söylemem gerek, arkadaşlar, Inkulinati oyununu oynamaya yeltendiğinizde Hildegard’ın “Çek tavşanları çek!” diye haykırdığı o anı sanırım unutamayacaksınız! Bu oyun, asla önceden tahmin edebileceğiniz kadar basit değil; aksine, bu iş tam bir strateji savaşı gibi. İlk defa başladığınızda realitesi karşısında o kadar şaşırıyorsunuz ki, “Acaba biraz da aklımı kullanıp böyle yapsaydım?” diye kendi kendinize soruyorsunuz. İlk öncelikle anlamanız gereken şey, karşı tarafın Inkulinati’sini alt etmek zorunda olduğunuz. Yani, bütün planınızı yapmak için, sadece bir masa ve birkaç karakter yeterli olmuyor.

Her karakterin kendine has özellikleri mevcut. Biri çok hızlı hareket ederken, diğeri daha ağır ama daha zarar verici olabilir. Asıl Inkulinati’niz ise en yakın tanıdığınız dostunuz gibi, ona göre strateji geliştirmek zorundasınız. Yani bazen masalardan birer kare çizerken, karşı tarafın hangi karede olduğuna dikkat etmeniz gerekecek. Düşmanlarınız size sırtını dönerse, o anı iyi değerlendirmelisiniz. Ayrıca savaş alanı da büyük bir rol oynuyor. Yerdeki mürekkep parçalarını toplayabiliyor, karakterinizi iyileştiren bulutlar bulabiliyor ve dikkatli olmanız gereken geçilemez kapılarla karşılaşabiliyorsunuz. İki yana birer ateş lambası gibi düşmanlarınızı kovalayan canavarlar da cabası!

Bu ay pek çok erken erişim oyunu denemişim. Inkulinati de sonunda erken erişimden çıktı ve bu yüzden heyecanım tavan yaptı. Gerçi bazı çökme sorunları var dediler, ama ben şanslıydım sanırım. Belki de oyunu açtıktan sonra tek seferde uzun sürede oturmadığım için? Ama şu dikkatimi çeken bir şey var; bu oyun tam olarak “denge” üzerine odaklanmalı! Uzak menzilli üniteler görünüş bakımından yakın menzilli ünitelerin mâni! Hadi oradan uzak menzil, bana bakma gibi bir cevapla geri dönüş yapın. Düşmanlar karşısında daha sert bir durumla karşılaşmadım ama şu AI biraz yumuşak olması gerekiyor gibi ya da tabi ki de acımasız bir dost, bir düşmandan çok daha tehlikeli değil mi?

Artılar

• Orta Çağ sanatına ilgisi olanlar için, bu oyunun tarza olan tutku bir harika.
• Gerçekten strateji etiketinin hakkını veriyor!
• Her seferinde farklı taktikler denemek, beni oyunu tekrar oynamaya itiyor.
• Yeni karakterlerin eklenmesi ile içerik her daim zenginleşiyor.

Eksiler

• Bazı yerlerde düşman AI’a biraz kalp kırıklığı yaşatılıyor, değil mi? Lütfen düzeltin bunu!