Microsoft’un Activision Satın Alımı ve Call of Duty Lisansı: Rekabetin Geleceği

Microsoft’un Birleşik Krallık Rekabet Kurulu’na gönderdiği bilgilendirme dosyalarında, Activision satın alımı çerçevesinde Call of Duty lisansının gelecek 10 yıl boyunca PlayStation’a da verileceği vurgulanmış. Microsoft, zaten bu konuda pinpon topu gibi gidip gelmeyen, kafa karıştırıcı olmayan bir yaklaşım sergiliyordu. İlgili rekabet kurulları süreci zorlaştırma niyetindeyse, bu lisans anlaşması Microsoft’un o karışık dünyasında bir tür “belanın çaresi” gibi görünüyor. Yani, “Hayır hayır, biz sizi ekarte etmeyeceğiz! Yine Call of Duty oynayacaksınız” diye bağırıyorlar neredeyse.

Aslında, anlaşmanın temelini anlamak için biraz daha derine inmekte fayda var. Microsoft, Call of Duty gibi ikonik bir seriyi sadece Xbox’a hapsedeceğini düşünmek, bence en azından biraz karamsar bir yaklaşım. Ancak bu, rekabet ortamını korumak ve Microsoft’un satın alım sürecini ıskalaması için elzem bir hamle. Şöyle düşünün; Call of Duty, gaming evreninin Hulk’ı gibi, ne yaparsanız yapın bir şekilde varlığını sürdürüyor. Microsoft’un bu konuda haykırdığı cümle ise tam olarak şu: “Bu lisans anlaşması tüm Sony konsolları için geçerlidir.” Yani Sony, sadece geçmişte var olan değil, gelecekte ortaya çıkacak konsollar için de Call of Duty’yi oynayabilecek!

Ve buradaki en eğlenceli kısım, Sony ve Microsoft’un 2030’a kadar yeni nesil konsol beklediği gerçeği. PlayStation 4 ile PlayStation 5 arasında tam yedi yıl geçti. “Şimdi olsa da yeni bir konsol gelse!” diye iç geçiren gamerların kalbindeki yanık da burada. Ancak, Jim Ryan gibi büyük isimler, konsolların geleceği hakkında pek de umut verici konuşmalar yapmıyor. Hatta Ryan’ın “ben yeni bir Call of Duty anlaşması istemiyorum, şu anda tek istediğim bu satın alımı durdurmak” diye bas bas bağırdığı iddiaları var. Her ne kadar sinirli gözükse de buna ekleyebileceğimiz en şirin gülümseme, o kadar çok paranın döndüğü yerde yıllarca sürecek bir kavganın olabileceğidir.

• Bir yandan, Microsoft’un anlaşmasıyla Call of Duty, resmen “süper kahraman” gibi her konsolu koruma altına almış durumda. Adeta, “Kimse beni sevmese de ben buradayım!” diyor.
• Diğer taraftan, Sony’nin başında “benim öyle düşmanım var ki, ona yenilmemeliyim” hissiyatıyla dolaşan Ryan’ın hali fanatik bir futbol takımının yöneticisi gibidir; “Taraftarlarım bana bu maçı kaybettirmez!” mantığıyla hareket ediyor.

Kısacası, Microsoft’un planları sadece “kıyamet sonrası senaryoları” üretmek için değil, aynı zamanda rekabetin kaynamasını sağlamak durumunda. Gelecekte kim bilir neler olacak? Jim Ryan’ın olası bir “benim Call of Duty’m” çığlığı ile karşılaşabiliriz. Bu da demektir ki, önce konsollar, sonra da oyuncular arasında oldukça komik ve beklenmedik bir mücadele bizleri bekliyor. Gerçekten de, bu sinema filminin bir başladığında nasıl bittiğini merakla bekliyorum! Sanırım popcorn’umu hazırlamam gerekecek.