Microsoft’un Activision Blizzard Satın Alımı: Oyun Dünyasında Bir Devrim Mi Başlıyor?

Microsoft’un Activision Blizzard’ı satın almak için yaptığı 69 Milyar $’lık teklif, ilk günden itibaren tüm oyun tutkunlarının tıkır tıkır içine işleyen bir melodik şarkı gibi oldu. Yani adeta bir flop müzik albümünün yerine gelen efsanevi bir rock konseri! Bu teklif, her bir köşede heyecan dalgaları yaratırken, dünyanın dört bir yanındaki düzenleyici otoriteler de bu satın alımın oyun dünyasına olan etkilerini sorgulamak için mikroskoplarını çıkardılar. Yani bir nevi “Bu ne hal” diye bakarak, her şeyin nasıl bir hal alacağını izliyorlar. Ve sonuç olarak, şimdiye kadar birçok ülke bu konu üzerine kafa yordu, tartıştı ve nihayetinde “hadi hayırlısı” diyerek kararlar almaya başladılar.

Özellikle Çin’den gelen onay, bu maceranın en önemli noktalarından biri. Çünkü, Microsoft’tan yetkili bir kişi, IGN’e verdiği röportajda “AB ve Japonya’nın onayının ardından, Çin de koşulsuz bir şekilde Activision Blizzard’ı satın almamıza onay vermiş bulunuyor” dediğinde, sanki bir ödül töreninde altın madalyalarını topluyormuş gibi hissettik. Bu durumda, onay veren ülkelerin sayısı tam 37’ye ulaşmış oldu ve bu sayı, toplamda 2 milyar nüfusa denk geliyor. Bu da demektir ki, Microsoft, dünya nüfusunun büyük bir kısmını elinde bulunduracak bir oyun cenneti yaratma yolunda sağlam adımlar atıyor.

Bunun yanında, Avrupa Komisyonu’na verilen taahhütler de önemli! Tüketicilerin daha fazla cihazda daha çok oyun oynayabilmesi için atılan bu adımlar, adeta “Herkes oyuna, herkes mutlu!” sloganını haykırıyor. Ama tabi burada bir nokta var, o da bu durumun sadece oyun dünyasıyla sınırlı kalıp kalmayacağı. Yani aslında, biz burada bir dev adamın (Microsoft) diğer dev adamı (Activision Blizzard) kucaklamasına tanıklık ediyoruz. Peki, bu kucaklaşmanın sonuçları ne olacak? Kim bilir, belki de aynı sahne üzerinde dans eden devlerin çıkardığı sesten, minik gamer’lar da nasibini alacak!

Şimdi ise en kritik aşamaya geldik; gözler, ABD Federal Ticaret Komisyonu’nun vereceği kararda. Hani derler ya, “İki devin savaşı”, işte burada da bir devler arası mücadele izliyoruz. Artık “Eee ne oldu, karar ne?” sorusunu sorarak bekleme moduna geçiyoruz. Yani o meşhur “Bağcılar’ın ortası” gibiyiz; bekliyoruz ama bir yerden ses gelmiyor. Umuyorum ki, bu süreç, oyun dünyasını daha da zenginleştirir. Sonuçta, hem Microsoft hem de Activision Blizzard, oyun tutkunları için oldukça farklı deneyimler sunabilir. Ama kim bilir, belki de her şey bir komedi filmindeki gibi gidecek ve biz de keyifle izlemeye devam edeceğiz!

• Oyun Dünyasında Yenilik: Microsoft’un bu satın alımı, özellikle oyun endüstrisinde devrim niteliğinde değişikliklere yol açabilir.
• Küçük Oyun Geliştiricileri Unutulmamalı: Bu dev satın alma trafiğinde, küçük oyun geliştiricilerinin sesinin kaybolmaması için neler yapılacak?
• Sosyal Etkiler: İnsanlar bu durumda nasıl etkileniyor? Oyun oynamak bir lüks mü yoksa bir gereklilik mi?

Sonuç olarak, Microsoft’un Activision Blizzard’ı satın alma arzusu, sadece bir şirket birleşimi değil, aynı zamanda oyun dünyasında yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Hep birlikte göreceğiz, bu alanda nelerin gelişeceğini ve bakalım bu devler arasında kim daha fazla dans edebilecek!