Fallout’un Nükleer Kıyameti: İlk Füze ve FEV’nin Gizemleri

Fallout serisinde en merak edilen konular arasındaki ilk nükleer saldırının kaynağı, adeta bir komedinin içindeki gizemli bir hikaye gibi. 2077 yılına uzandığımızda, bakalım neler olmuş? İlk bombayı kimin attığı konusunda o kadar çok tahmin ve komplo teorisi var ki, kimisi nükleer kıyametin yükünü bir kedinin omuzlarına yüklemekte bile cüret etti! Hatta iptal edilen Fallout filminin senaryosunda, ekranda gördüğümüz dev Vault’ların arkasındaki sorumlu yöneticinin, ilginç bir şekilde, bu bombayı kendi fanuç içerisindeki ‘kötü adam’ rolü gereği patlattığı söyleniyor. Ne kadar eğlenceli bir senaryo, değil mi? ama bu da çok abartı olmayacak gibi duruyor.

Şimdi gelin, Fallout’un yaratıcısı Tim Cain’in verdiği son röportaja dönelim. Tim, nükleer kaosun fitilini ateşleyen olayları o kadar sıradan ve komik bir dille açıklıyor ki, sanki bir sitcom senaryosunun parçasıymış gibi geliyor. Cain, “Biyolojik silahlar yasadışıydı, bunu biliyorsanız, Çin’in bizim FEV’yi üretmeye başladığımızı öğrenmesi çok da zor olmamış olmalı!” dedi. Tabii ki, adamlar neden durup beklesin ki? Sinirlenip bizi uyarmışlar, “Bunu durdurmalısınız!” demişler ama Amerikalılar olarak biz de ne yapmışız? Elimizi kaldırıp “Tamam, kardeşim!” demekle yetinip, FEV’yi başka bir köşeye taşımışız. Tabii bu sırada batan geminin malları gibi neler çıkacağına dair en ufak bir fikrimiz bile yokmuş.

FEV! İşte o komik virüs, zorunlu evrim sağlamak için icat edilmiş bir ‘tıbbi mucize’. İlk düşünülmesi gereken şey: “Acaba bu virüsü üretirken adam akıllı biri nerede? Eğer ‘mutasyon’ kelimesi aklınıza geliyorsa, yanıldınız! Asıl mutasyona uğrayan insanlar ve yaratıklar, bu müthiş virüsün dünyaya ne hale getirdiğidir. Tabii ki, mutasyona uğramanın bir bedeli var; sonuçta, Fallout dünyasında gördüğümüz o korkutucu yaratıklar, işte bu virüsün hediyesi. Çin, FEV’den umudunu kesmediğimizde öfkelenip, nükleer füzeleri fırlatmaya karar vermiş ve ne yazık ki, sonuçlar hepimizin bildiği gibi oldu: Büyük Savaş!

Büyük Savaş’ın başlangıcını anlatırken adeta bir balon patlarmış gibi, 23 Ekim 2077’de ilk füzenin fırlatılmasıyla aniden başlayan bir neden-sonuç zinciri var. Dünyanın dengesizliği o kadar haliyle ateşkese şımarık bir çocuk gibi, ABD, Çin ve SSCB tüm sistemin çarklarını çevirip füzelerini ateşlemeye başladılar. İki saatlik kargaşa sonunda, ellerinde nükleer enerji bulunan tüm devletlerin füzeleri yola çıkıyor ve dünya, karanlığa gömülüyordu. Bu iki saatlik savaş, sanki herkesin partiden çıkmak için sıraya girdiği bir kutuplaşma gibiydi; aniden uçtu ve herkes ‘Neden ben de kutudayım?’ diye düşündü! Düşünsenize, Fukushima gibi korkunç bir yerin yarattığı patlama, bu hicvin nükleer sahnesini dramatize ediyor gibi. Savaş başladığı gibi bitmedi; tam tersi, sonunda sadece Fallout serisine bir kapı açtı, o da başka bir hikaye!

Eğer bu konuyla ilgili daha fazla detayı öğrenmek isterseniz, İhsan’ın tarihle ilgili yaptığı o nefis yazısını kaçırmayın. Kim bilir, belki o yazıda ki gizli bilgilerle nükleer silahların arkasındaki o ‘gizemli’ nedenleri bulursunuz!