Hideki Kamiya’nın Ayrılığı: Bayonetta ve Oyun Dünyasında Bir Dönemin Kapanışı

Platinum Games’in kurucularından biri olan Hideki Kamiya, geçtiğimiz ay tam anlamıyla bir bomba etkisi yaratarak stüdyodan ayrıldığını duyurdu. Resmen “Bütün dünya dönüyor, ama ben burada duruyorum!” dercesine bir açıklamayla, tüm oyuncuların kalbini yerle bir etti. Ve elbette, bu ayrılış sadece bir bireyin stüdyodan çıkışı değil, aynı zamanda bir dönemin kapanışıydı. Çünkü, Bayonetta’nın yöneticisi ve Platinum’un başkan yardımcısı olarak, onun zekâsının kim bilir ne hayallerin peşinde koştuğunu hayal etmek bile zor. Bayonetta serisi ve Astral Chain gibi projelerdeki katkılarıyla, tam anlamıyla bir oyun dehasıydı.

Biliyorsunuz, sevdiklerimizi kaybetmek zorundayız ama bazen “kayıp” demek, onlara veda etmek anlamına gelmiyor, hani duygusal bir ağıt yakıyoruz ya… “Kendimi yaşlanmış hissetmiyorum, ama kahvelerim neden bu kadar fazla beni yaşlandırıyor?” dedirtircesine. Kamiya, ayrılık sonrası YouTube kanalında yayınladığı bir videoda, Bayonetta serisinin onun yokluğunda da sürdürülebileceğini düşündüğünü ifade etti. Yani, “Bayonetta benden haber beklemez” dercesine. Ama bunu söyledikten sonra hissettiği şey, kesinlikle biraz üzüntüydü. “Serinin dokuz bölüm sürmesini ve Bayonetta Saga’sına dönüşmesini istemiştim ama sanırım o fikir benimle birlikte mezara gidecek” dedi. Hay Allah, yani yıllardır düşündüğü bir şey, mezarına kadar gidecekse, gerçekten çok yazık!

Hideki Kamiya’nın hayal kırıklığı, yalnızca çıkaracağı projeler için değil, aynı zamanda oyuncular için de bir kayıp. Bayonetta serisinin ardında bıraktığı miras, karmaşık karakter yapıları ve büyüleyici oyun mekanikleriyle doluydu. Elbette Bayonetta IP’sinin “benim değil ama” minvalindeki cümleleri de oldukça çarpıcıydı. Yani, Bayonetta IP’sine sahip olanlar, muhtemelen “Ne yapsak acaba?” diye düşünürken, belki de “Hayır, bu ipi bırakmak yok!” diyerek devam edecek. Kim bilir, belki de Bayonetta yolda mı kalacak? Ya da bir gün geri dönecek? Buna eminiz ki hepimiz söylemeyeceğiz, “En azından ruhum bir gün dönecektir!”

Platinum’da geçirdiği zaman boyunca, Kamiya’nın Resident Evil 2 ve Devil May Cry’daki yönetmenliği de oldukça unutulmazdı. Onun kafasındaki efsaneler, yalnızca Bayonetta’dan oluşmuyordu. “Süper kahraman değilim, ama kimse beni kahraman olarak görmüyor” diyerek, oyuncuların gözünde kahraman olmadan bile bir kahraman gibi hüküm sürdü. Belki de oyun dünyasında bıraktığı izler, onun ayrılığının ağırlığını hafifletecek. Ne de olsa, “Süzmek çok eğlenceli ama bazen su dolu kova kapaklarını açmak gerekiyor!”

Özellikle böyle bir devirde, Haydi! Büyük hayaller için kalkalım, Hayallerimizi yüceltecek bir yolculuğa çıkalım. Umut edelim ki, Bayonetta bir gün geri döner! Kumbara gibi, sonuna kadar harcamış olduğumuz her bir cent, umudun peşinde kayboldu. Şimdi sormamız gereken şu; “Kim bilir, belki de bir gün Bayonetta’yı başka bir seride görürüz?” Herkes beklemede, biz anlatmaya devam. Sonuçta, bu oyun dünyası hiç durmaz!