Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

7 dakika okunma süresi

6

Roots of Yggdrasil: Nors Mitolojisi ile Dolu Stratejik Bir Macera

Yggdrasil'in köklerine dalış yaparken, Nors mitolojisinde kaybolun! Stratejik maceralar ve kahkahalar dolu bir yolculuk başlıyor!

admin

16 saat önce

Roots of Yggdrasil: Nors Mitolojisi ile Dolu Stratejik Bir Macera

Ne zaman Nors Mitolojisi ile ilgili bir oyun görsem, hemen takip listeme alırım. Herhalde içimde biraz Viking ruhu var ki, bu sıradışı mitolojiye olan ilgim bir türlü körelmiyor. Roots of Yggdrasil da bu şekilde listemde yerini almış oyunlardan birisiydi. Steam Strateji Festivali’nde demosunu oynamış, beğenmiş ve merakla beklemeye başlamıştım kendisini. İnsanın meraksız kalması mümkün mü? Önümüzden akıp giden o muhteşem hikayelerde kaybolmak ve heyecan içerisinde yeni maceralara atılmak gibisi yok! Erken erişim için bir fırsat çıkınca da değerlendirmemek olmazdı; bu şansı kullanayım, kendisine biraz daha yakından bakayım istedim. Bakalım neler görmüşüz…

Roots of Yggdrasil: Nors Mitolojisi ile Dolu Stratejik Bir Macera

Dünya Ağacı’nın dalları arasında bizleri neler bekliyor? Roots of Yggdrasil, bizleri Raganarök, yani Nors Kıyameti’nin hemen sonrasına götürüyor. Ah, kıyamet sonrası heyecanı! Bütün dünya incesinden kalınından yeniden kurulacak, ama bu kimseye sorulmamış! İnsanlar hayatlarına yeni baştan başlamak isterken, bu durumun sandıkları kadar kolay olmadığını fark ediyorlar. Kıyametin izleri her yerde kendini gösteriyor ve halen devam eden tehditler var. Geride kalan bir avuç insan, bir yandan kendilerine güvenli bir sığınak ararken, diğer yandan bu tehditlerle başa çıkmak zorunda. “Dur! Belgesel izlerken bu kadar hazırlıklı değildim!” dediğinizi duyabiliyorum.

Ekibimizin macerası da tam olarak bu noktada başlıyor. Gemimize atlamış, kara parçaları arasında mekik dokuyoruz. Kendimizi kıyameti geride bırakmaya çalışıyoruz, ama tam içinden geçerken gel dön! Zamanla yarışmak zorundayız çünkü Ginnungagap’a (Nors Mitolojisi’nde Dokuz Diyar’ın yaratılmasından önceki sonsuz boşluk) ulaşmamamız gerek! Yoksa bir anda kayboluruz, bile bile içinden geçemeyeceğimiz bir yok oluşa adım atmış oluruz. Oh, ne heyecanlı bir durumdu ama!

Roots of Yggdrasil: Nors Mitolojisi ile Dolu Stratejik Bir Macera

Oyuna adını veren Yggdrasil, yani Dünya Ağacı, Ragnarök esnasında parçalanıp gitmiş ama kökleri dünyanın farklı köşelerinde varlığını sürdürüyor. Mesele şu ki, biz de bu köklerden yeni umutlar filizlenmesi için uğraşıyoruz. Bir anlamda, *biraz bitki yetiştirmek zorundayız*. Yggdrasil’in kökleri sadece o umutların yeşermesi için değil, gemimizin hareket edebilmesi için de gerekli. Yani, bir nevi bitki yetiştirirken, tone bellek meyvesi de topluyoruz! Dolayısıyla yeni kara parçasına geçtiğimizde köklerin olduğu yerlere ulaşıp onları yeşertmeye çalışacağız. Sonrasında da Yggdrasil’in dalları arasında bir sonraki hedefe doğru yol alacağız. Tabii bu sonsuza kadar devam etmiyor; er ya da geç o karanlığa yakalanıyoruz, bir bakmışsınız en başa dönmüşüz!

Roots of Yggdrasil, birkaç türü birleştiren bir oyun. İlk olarak bu bir şehir kurma oyunu, ama büyük ölçekli değil; ağaçtan yapılmış bir şehircik gibi düşünebilirsiniz. Ufak adalarda yerleşim birimleri kurup bir sonrakine geçiyorsunuz. Şehir kurma işini yaparken, aynı zamanda deste kurma aşamasına geçmiş oluyorsunuz. Seçim yapmak zorundasınız, hangi binayı veya birimi inşa edeceğinizi, hangi hamleyi yapacağınızı destenizdeki kartları kullanarak belirliyorsunuz. Başlangıçta destenizde kısıtlı sayıda kart varken, görevleri tamamladıkça yeni kartlarla zenginleşiyor ve maceraya biraz daha renk katıyorsunuz. Zaman zaman bulunduğunuz adayla sınırlı kalmak üzere kart geliştirme imkânı da doğuyor; destenizdeki kartlardan birisinin özelliklerini artırabiliyorsunuz. Ne güzel, değil mi?

Roots of Yggdrasil: Nors Mitolojisi ile Dolu Stratejik Bir Macera

Son olarak da sıra roguelike kısmına geliyor. Peşinizdeki o büyük karanlık (belki de kahverengi bir dev!) her yakaladığınızda başlangıç adanıza ya da oyundaki ismiyle Holt’a dönüyorsunuz. Rastgele oluşturulan haritalarda maceraya baştan başlamanız gerekiyor. Eldeki kartların bir kısmını kaybederken, bir sonraki döngüye taşıyabildiğiniz kartlar ve özellikler var. Yani, kısaca her seferinde yeniden başlıyor gibi hissediyor, ama yine de “Sonuçta yeni bir başlangıç, bu harika!” diyorsunuz.

Oyunun elinin kuvvetli olduğu yerlerden biri, oynanışta sunduğu bu çeşitliliktir. Göz önünde bulundurmanız gereken birçok unsur ve yapmanız gereken türlü türlü seçim var. Destenizi düzenlemek için bazı kartları çıkartabiliyorsunuz. Keşifleri tamamladığınızda hangi ödülü alacağınızı seçiyorsunuz. Haritanın hangi bölgesini açmaya öncelik vereceksiniz, hangi kartları oynayacaksınız, hangi geliştirmeleri alacaksınız ve Holt’ta hangi binaları inşa edeceksiniz? Yetenek ağacında hangi özelliklere öncelik vereceksiniz derken, tercihler dallanıp budaklanıyor, ve oyundan aldığınız keyif de buna paralel şekilde artış gösteriyor. Bunu sağlayan da, aldığınız kararların etkilerini hissettirecek bir yapının kurulmuş olması.

Roots of Yggdrasil: Nors Mitolojisi ile Dolu Stratejik Bir Macera

Bunu bir örnekle açıklayayım. Bulunduğunuz adada ana görevi tamamlayıp gemiyi hareket ettirebilecek kadar enerji topladığınızda, bir süre daha adada kalıp geri kalan görevleri de yapacak mısınız, yoksa bir an evvel adadan ayrılacak mısınız? Karar vermeniz gerekiyor tabii. Görevleri tamamlayıp ödüle uzanmak isterseniz adada daha fazla vakit geçirmiş oluyorsunuz – ki bu da sonrası için daha az zamanınız kalması demek. Çünkü toplam zamanınız kısıtlı. Bunun yanında, adada geçirdiğiniz süre uzadıkça Ginnungagap’ın gelmesi riski de artıyor ve gereğinden fazla zaman harcarsanız yakalanıyorsunuz. Sonuç olarak bu da, baştan başlamak anlamına geliyor. Bir daha kaybolmak istemediğinizi bilirseniz, hayat iyi bir yönlendirme yapmadığı için işlerinizi oldukça dikkatli yürütmeniz gerekiyor. İşte böyle durumlar sürekli bir risk-ödül hesaplaması yapıp durmanızı ve tetikte olmanızı sağlıyor. Bu da, bana göre, oyunu daha eğlenceli kılan bir özellik — Tüm bu tehlikeler arasında kaybolmaktansa, doğru yolda kalmayı başarmalıyız!

Öte yandan, oyunun renkli, göze hoş gelen bir görsel tarzı var. Bu görsellik, karakterlerimize de yansıdı; farklı karakterler oyuna ayrı bir renk katıyor. Yggdrasil’den bahsedince akla gelebilecek ilk karakter olan Ratatoskr, bütün varlıkların kaderlerini Yggdrasil’in köklerine kazıyan Nornlar, güzelliği dillere destan Sibyl gibi Nors Mitolojisinden farklı karakterlerle karşılaşıyoruz ve bunlar da hemen herkesin ilgisini çekecek cinsten! Her biri ayrı bir dünya, dedikleri gibi!

Roots of Yggdrasil: Nors Mitolojisi ile Dolu Stratejik Bir Macera

Roots of Yggdrasil henüz erken erişim aşamasında olmasına karşın yapması gereken birçok şeyi şimdiden halletmiş durumda. Bu noktada, zaman zaman Hades’i ilk oynadığım anlarda da böyle düşünmüştüm; umarım erken erişim sürecini başarılı bir şekilde geçirir ve ortaya hafızalarda yer edecek bir oyun çıkar. Oyun yapımcılarının yeteneklerinin yanı sıra, bizim merakımız da bu sürecin en heyecan verici parçası, değil mi?

Artılar

Roots of Yggdrasil: Nors Mitolojisi ile Dolu Stratejik Bir Macera

  • Farklı oyun türlerini başarılı bir şekilde bir araya getiriyor
  • Nors Mitolojisi güzel işleniyor, tanıdık simalar oyuna renk katıyor
  • Stratejik çeşitlilik ve derinlik sunuyor
  • Farklı adalar, farklı biyomları keşfetme olanağı tanıyor

Eksiler

  • Bazı ada tasarımlarının elden geçirilmesi gerekiyor gibi görünüyor
  • Ufak tefek denge sorunları var

Son Karar: Birden çok oyun türünü bir potada eritip bunu başarılı bir şekilde sunan bir oyun Roots of Yggdrasil. Tam bir mitolojik macera! Henüz erken erişim aşamasında olmasına karşın yapması gereken birçok şeyi büyük oranda yapmış durumda. Bu da oyunun geleceğine dair umutları kuvvetlendiriyor. Takip listelerinizde kendisine bir yer açın derim; bu macerada bende olmak isteyeceksiniz!

Roots of Yggdrasil: Nors Mitolojisi ile Dolu Stratejik Bir Macera

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?