Yukarı Çık
Bildirimler
Şu anda, yeni bir bildirim mevcut değil!

Yeni bildirim olduğu zaman tam olarak burada karşına çıkacak.

6 dakika okunma süresi

6

Slav Mitolojisi ve Büyü ile Dolu: The Thaumaturge İncelemesi

Slav mitolojisi ve büyü dolu bu incelemede The Thaumaturge'in derinliklerine dalın, gizemleri keşfedin!

admin

7 saat önce

Slav Mitolojisi ve Büyü ile Dolu: The Thaumaturge İncelemesi

Son zamanlarda, Slav mitolojisinin etkisini hissettiren rol yapma oyunlarında belirgin bir artış gözlemleniyor. Bu durum, özellikle The Witcher serisinin popülerliğiyle paralel bir gelişim gösteriyor. Uzun süre benzer temalara sahip fantastik evrenlerde orklar ve goblinlerle savaştıktan sonra, Slav mitolojisine özgü büyülü varlıklarla dolu karamsar ve soğuk diyarlarda dolaşmak, bu türe heyecan verici bir soluk getirmiş durumda. CD Projekt Red’den ayrılmış bir grup deneyimli yapımcının emeğiyle ortaya çıkan The Thaumaturge, bu akımın yeni bir örneği olarak karşımıza çıkıyor.

Slav Mitolojisi ve Büyü ile Dolu: The Thaumaturge İncelemesi

Kusurlu İnsanlar
1905 yılında geçen bir hikaye ile karşımıza çıkan oyun, Polonya’nın Rus İmparatorluğu tarafından işgal edildiği günleri yansıtıyor. Bu dönemde Polonya haritalarda yok olmuş durumda; sokaklar ise Rus askerleri, çıkar peşinde koşan Yahudi tüccarlar ve ezilen Polonyalılarla dolup taşıyor. Ancak bu dünyada, doğaüstü varlıkların ve büyücülerin gerçek olduğu bir atmosfer hüküm sürüyor. İnsanların kusurlarına musallat olan, onların acı ve kederlerinden beslenen şeytanî yaratıklar olan “Salutor”lar, yalnızca “Thaumaturge” isimli büyücüler tarafından kontrol edilebiliyor. Bu büyücüler, aynı zamanda bu yaratıkların güçlerini kendi çıkarları için kullanarak, karşılarındaki kişilere manipülasyon yapabilme yetkisine de sahipler.

Oyundaki protagonist, Wiktor Szulski adlı bir büyücü. Kendisinin Polonya’nın en prestijli Thaumaturge’ünün oğlu olmasıyla birlikte, aşırı kibirli bir karaktere sahip. Bu kibir, ona iki önemli kayba mal oluyor: Babası ile ilişkisi bozulurken, geçmişte yaşadığı travmalar nedeniyle “ölü adamlar” görmeye başlıyor. Gördüğü Salutor, iskelet görünümünde bir varlık olan Uphyr. Ancak Wiktor, tek bir Salutor ile yetinmeyerek daha fazlasını elde etmeye çalışıyor ve bu durum onun güçlerinin azalmasına yol açıyor. Oyun, Wiktor’un uzak bir dağ köyüne gitmesiyle başlıyor; burada Grigori Rasputin ile tanışarak mistik güçleri sayesinde Salutor’u yeniden kazanıyor. Ayrıca başka bir Salutor’u ele geçirmeyi başarıyor. Sonrasında ise babasının vefat ettiğini öğrenip, Rasputin’le birlikte Varşova’ya dönüyor. Bu süreçte, babasının gizemli bir cinayete kurban gittiği ve büyü kitabının kaybolduğu gerçeğiyle yüzleşiyor.

Slav Mitolojisi ve Büyü ile Dolu: The Thaumaturge İncelemesi

Kusurlu Dünya
The Thaumaturge’ün oynanış yapısı iki ana kısma ayrılıyor. Birinci bölümde Varşova sokaklarında insanlarla etkileşime geçerek delil topluyoruz; ikinci bölüm ise sıra tabanlı JRPG dövüşlerine odaklanıyor. Ne yazık ki, dedektiflik kısmı beklentilerimi karşılayamadı. Oyunun büyük bir kısmında farklı mahallelerde koşuşturuyor, ipuçlarını arıyor ve yanımızda bulduğumuz notları okuyoruz. Ancak bu notların bazen alakasız yerlerde bulunması oldukça şaşırtıcı. Oyuncu, topladığı ipuçlarını birleştiremediği için her şey Wiktor’un otomatik bir şekilde sonuca ulaşmasıyla sonlanıyor ki bu da oyun deneyimini olumsuz etkiliyor.

Bununla birlikte, yan görevler de hayal kırıklığı yaratıyor. Sokaklarda bulduğunuz ipuçlarıyla yan görevler açılıyor ancak bu görevler çoğunlukla basit bir taslak ve birkaç yetersiz cümle ile bitiyor. Ne bir turnuvaya katılabiliyor ne de bir şey yapabiliyoruz; tüm bunlar sadece görselleştirilmiş bir ‘mış gibi’ deneyim sunuyor. Fotoğraf görevleri gibi ek aktiviteler de bulunuyor fakat sonlarına geldiğinizde ya tarihi yapıları incelediğinizi ya da bir resme bakarken buluyorsunuz. Zamanla bu yan görevlerin Varşova’yı tanıtmak amacıyla yapıldığını anlıyorsunuz ve eğer bu düzeyde bir tarihe ilginiz yoksa, tüm bu süreç belli bir angarya gibi görünüyor. Her şeye rağmen deneyim puanı toplamak zorundasınız; yoksa yaratıklarınızı geliştiremiyorsunuz.

Slav Mitolojisi ve Büyü ile Dolu: The Thaumaturge İncelemesi

Thauma—ne?
“Thaumaturge” kelimesi, eski Yunanca “mucize” anlamına gelen “thaumata” kelimesinden türetilmiştir. Eski çağlarda doğaüstü güçlere sahip kişiler “thamuturgist” yani mucizeci olarak tanımlanırdı ve bu kişilerin ilahi güçlerin yardımıyla belli başlı mucizeleri gerçekleştirdiğine inanılırdı.

Oyun, ikinci bölümünde JRPG tarzı sıra tabanlı savaşları öne çıkarıyor. Temel olarak, iki tür dövüş bulunuyor: Normal düşmanlarla biriken savaşlar ve Salutor’u ele geçirmeye çalışırken girdiğimiz zorlu boss savaşları. Düşmanlar farklı saldırı ve savunma mekanizmalarına sahip ve biz de yeteneklerimizi kullanarak onlara karşı mücadele veriyoruz. Boss savaşları, normal savaşlardan en büyük farkı, ardışık birkaç grupla karşılaşmamızla belirginleşiyor. Salutor’lar, Persona ve Pokemon serilerindeki yaratık dostlarımıza benzer özellikler taşıyor; kalp, iş, zihin ve sözcük adı verilen dört ayrı sınıfa ayrılmış durumdalar. Ancak sorun, oyundaki düşman çeşitliliğinin sınırlı olması. Genelde insan karakterlerle karşılaşıyoruz ve bu tipiklik, dövüşleri tekdüzelikle dolduruyor.

Kusurlu Oyun
Bütün bu olumsuzluklardan bahsetmiş olmama rağmen, oyunu sevdim. 1905’teki Varşova sokaklarında dolaşmak, o dönemin atmosferini hissetmek ve tarihsel zorlukların yaşanmışlıklarını başkalarının gözünden deneyimlemek, gerçekten eşsiz bir tat katıyor. Wiktor’un kişiliği, seçimlerimize bağlı olarak şekillendirmeye imkan tanıdığı için oldukça ilgi çekici. Oyun müzikleri akılda kalıcı olmasa da atmosferi harika bir şekilde tamamlıyor. Seslendirmeler de çok başarılı; yerel lehçelerin ve Rusça’nın kullanımı da etkileyici.

Slav Mitolojisi ve Büyü ile Dolu: The Thaumaturge İncelemesi

Grafikler, Unreal Engine 5 ile hazırlanmış olmasına rağmen bazı teknik aksaklıklar mevcut. Karakterlerin kıyafetlerinin ve saçlarının gereğinden fazla hareket etmesi, bazen rahatsız edici olabiliyor. Performans ve optimizasyon açısından ise sorunlarla karşılaşabiliyoruz; deneyimlediğim bilgisayarda yüksek ayarlarda oynamak mümkün olmuyor. Oyun sık sık otomatik kayıt alıyor; bu sayede kaybettiğim ilerleme çok fazla olmadı.

Oyun deneyimimin keyfi açısından Wiktor’un güçlerini kullanarak insanları yönlendirmek ve olayların gelişimini öngörmek oldukça eğlenceliydi. Ancak yukarıda bahsedilen nedenler, bu oyunu önerme niyetimi sorgulatıyor.

Slav Mitolojisi ve Büyü ile Dolu: The Thaumaturge İncelemesi

Kim Bu Fool’s Theory?
Fool’s Theory, CD Projekt RED ekibinden ayrılan deneyimli yapımcılar tarafından kurulan, oldukça yeni bir oyun stüdyosu. Belki de Seven: The Days Long Gone isimli izometrik hırsızlık-rol yapma oyunundan hatırlanabilirler. Ayrıca Baldur’s Gate 3 ve Divinity: Original Sin 2 gibi projelere de katkı sağlamışlardır. Bir sonraki projeleri ise tüm oyunseverlerin merakla beklediği The Witcher Remake.

Slav Mitolojisi ve Büyü ile Dolu: The Thaumaturge İncelemesi

Slav Mitolojisi ve Büyü ile Dolu: The Thaumaturge İncelemesi

Slav Mitolojisi ve Büyü ile Dolu: The Thaumaturge İncelemesi

Slav Mitolojisi ve Büyü ile Dolu: The Thaumaturge İncelemesi

Slav Mitolojisi ve Büyü ile Dolu: The Thaumaturge İncelemesi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?