Silent Hill 2 Yeniden Yapımı: Bekleyiş ve Gizemli Sırları

Silent Hill 2’nin yeniden yapımı için bekleyişimiz sürüyor. Elimizde henüz kesin bir çıkış tarihi yok, ama durum pek de umutsuz değil. Hani her yıl aynı yerlerde gördüğümüz yazlık kıyafet modası gibi, bu oyun da sürekli karşımıza çıkıp şu “ben geliyorum” dediği günleri bekletiyor! Daha önce G.Kore’de derecelendirildiği duyulmuştu. Bu, aklımıza “Kore’deki insanların Satanik ruhlar arası bunalımlar yaşamasını mı bekliyorlar?” diye düşündürten bir durum. Ardından ESRB de durumu onayladı ve “Yetişkin 17+” etiketini çıkardılar. Neyse ki yetişkinler, bu oyunda karşılaşacakları şeyleri daha kolay sindirebilir!

Bazı insanlar video oyunlarının çocuklar üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu sorgularken, biz Silent Hill 2’nin bu kadar geç çıkmasını ve derecelendirmesinin gereksiz bir karmaşa yaratmasını sadece esprili bir yaklaşımla değerlendiriyoruz. Oyun içindeki dil, şiddet unsurları ve kanlı sahneler bir hayli dikkat çekici. Hatta bazı oyun severler “Ah, bu binalar bizi bekliyor, hadi bakalım ne kadar kan dökebiliriz!” diye düşündükleri bile oluyor. Oynamadan önce tüm bu gaze, kan ve uğultulu ruhlar biraz midemizi bulandırır mı diye merak edersek, kendimize Türk kahvesi yapmayı unutmayalım; sonuçta ihtiyacımız olan bu dertleri sindirmek için biraz güç şart!

Artık son düzlüğe girdiğimizi söylemek mümkün. Bu noktadan sonra, çıkış tarihiyle ilgili bir duyurunun gelmesini sabırsızlıkla bekliyoruz. Sonuçta hepimizin aklında “Silah sesleri.”, “Kanlı yaratıklar.” ve “Aman Tanrım, bu neydi böyle?” kadar can alıcı sorular var. Aybüke’nin yedi günlük su şişesini almayı unutmadığına da emin olmalıyız; çünkü bir kez o lanetli şehire girdiğimizde, çıkış yolunu bulmak biraz zaman alabilir!

Bir gün, yeni bilgisayarımızda bu yeniden yapım oyunu oynamaya başlarken, acaba “James, böyle bir yerde tek başına ne yapıyorsun?” sorusunu soracak mıyız? Veya “Şu an ne kadar kabus yaşıyoruz?” diye sormadan geçmemek lazım. Geçmişte bu oyunun fanatikleri arasında olmamız, birçok kâbusu beraber yaşamamız; bir araya geldiğimizde konuştuklarımızı komedi haline getirebiliriz. Yani, biz bu serinin hayranları olarak, yalnızca kesin bir tarih için beklemiyoruz; aynı zamanda bu buluşmanın ruhsal ve komik bir boyut kazanmasını da bekliyoruz!

Şimdi gözlerimizi dört açmalıyız. Yapımcılar bu oyunu sunduklarında, acaba bizleri gülerken düşündürtecek mi yoksa ciddiyetle donatılmış sahneleriyle tekrar bir psikolojik gerilim yaşamamıza mı yol açacak? Merakla bekliyoruz ve her gün bu konu hakkında yeni teoriler geliştiriyoruz. Bir an önce buluşmak ümidiyle!