XPG Spectrix D35G ile Bellek Sorunlarına Veda: Performans ve Estetik Bir Arada

Bellekler konusunda pek de şanslı olduğumu söyleyemem, dostlar! Son aylarda yaşadığım bellek kabusları, belleklerin benim için neden bu kadar çekilmez olduğunu açıkça ortaya koydu. Ama neyse ki her karanlığın bir aydınlığı var, değil mi? Niyetim, 16 GB’ı bir köşeye atıp 32 GB’lık gerçek bir bellek canavarı almaktı. Fakat aldığım RAM, daha bilgisayarıma takarken ilk resetini verdi ve MemTest86 ile yaptığım testte hatalarla dolu bir yolculuğa çıktım. İlk günün şokunu atlatır atlatmaz, hemen değişim talep ettim. Ama gelen yeni bellek de ilk testte yine hatalar verdi. O an, saçımı başımı yolmak üzereyken, iade etmekte buldum soluğu. O günden sonra bellek işlerinden bir süre uzak durmaya karar verdim. Hayat kısa, bellekler apayrı bir yük!

Artık, bilgisayarlarımızda performans endişesiyle dolup taşarken, belleklerin en zayıf halkalar olduğunu bilmek önemli. Bir bellek satın alırken gökyüzünde uçmayı hayal etmiyorsunuz, onun yerine kapasiteyi artırmaya odaklanıyorsunuz. Eğer RGB aydınlatmalı bir kasanız varsa, içindeki belleğin de göz alıcı görünmesini arzu ediyorsunuz. Fingerlift, burada tam anlamıyla devreye giriyor! XPG Spectrix D35G’yi takarken, sanki her şeyi doğru yaptığım hissine kapıldım. Şık tasarımı, artan kapasitesi ve sıfır hata ile baştan sona kadar umutlarım tekrar filizlenmeye başladı. Artık gerçekten şanslı bir adam olduğumu düşündüm. “32 GB bellek bu galiba hayal değil!” dedim içimden.

XPG Spectrix serisi, bir hayranı olarak zaten ilgimi çekiyordu. Metal ısı emicisi üzerinde kullanılan motifler, bende “Ah, XPG tasarım yapmayı biliyor!” hissettiriyor. D35G, D41 modeline nazaran daha sade ve şık bir tasarıma sahip, bu da onu bilgisayarın içinde gerçekten zarif gösteriyor. Üstelik D35G modelinin ısı emicisi minik, bu da her tür kasaya mükemmel bir uyum sağlıyor. Sanki bu bellek, benim bilgisayarım için özel tasarlanmış gibi!

D35G’nin renk seçeneği de oldukça hoş. Önceki model D41’ın iddialı kırmızısı ve titanyumundan sonra, D35G’de siyah ve beyaz gibi klasik renkler, adeta zarif bir duruş sergiliyor. Ben şahsen siyah bellekleri seviyorum; zaten RGB aydınlatmalar her yerden renk katıyor! Belleğin RGB ışıklandırması neredeyse tüm büyük anakart markalarının kontrol yazılımlarını destekliyor; müzik modundan nefes alma efektine kadar bir sürü seçeneğimiz var. Ama asıl eğlence, XPG Prime aydınlatma kontrol yazılımında gizli! Bu yazılımı çalıştırarak XPG ürünlerini senkronlamak, tam bir görsel şölen sunuyor.

Görsellik ve tasarım görünürde çok önemli, ancak performansa da dikkat etmek gerekiyor; yoksa işler içinden çıkılmaz hale gelebilir! XPG Spectrix D35G, önceleri yalnızca 3200 MHz frekansıyla piyasadaydı; şimdi ise 3600 MHz modeliyle de karşımıza çıkmasından dolayı çok mutluyum. Hatta bunu biraz daha ciddiye alarak tam kodunu da vereyim: AX4U360016G18I-DTBKD35G.18. Bu bellek, Intel Extreme Bellek Profili (XMP) 2.0 desteğine sahip. Yani BIOS ile oynamadan hız aşırtabileceğiniz anlamına geliyor ki, bu da işleri çok kolaylaştırıyor. Ancak benim tavsiyem, oyun oynamıyorsanız bu tür hız aşırtmalara fazla kafa yormamanız. Sonuçta, bellek alırken en önemli şey, yürekten bir “şanslıyım!” diyebilmek değil mi?

Sonuç olarak, XPG Spectrix D35G bana oldukça güven verdi; hem performansı hem de tasarımı ile kalbimi kazandı. Piyasalarda neredeyse 3200-3300 TL gibi bir fiyat aralığında yer alıyor ki, bu da 32 GB 3600 MHz bir bellek için oldukça makul. Eğer arayışta olduğunuz bellek, kapasiteyi artırmak ve performansı mümkünse artırmaksa, XPG Spectrix D35G kesinlikle aklınızda bulundurmanız gereken bir seçenek olarak yerini almalıdır. Yani, daha fazla RAM ile daha az bellek kabusu geçirebilmeniz dileğiyle!