Oyun İçinde Nüfus Savaşları: ABD’deki Oyun Tutkunlarının Eğlenceli Dünyası

Oyun dünyası, belli başlı bazı kişilerin aklını fena hâlde karıştırmış olabilir (ne demek istediğimi anladınız, değil mi? Baktığınızda bu durumdan şikayetçi olan bir ben varım!). Ancak durumlar, ABD’li oyun severler için çok daha uzun bir hikaye gibi görünüyor. Onlar bu durumdan muzdarip değiller, aksine koca koca gülümsemelerle keyifli bir şekilde oyun oynayarak para harcıyorlar. Belki de biz, ‘oyun içi satın alım’ konusunda biraz fazla eleştirel bir bakış açısına sahibizdir. Yani, arka planda olan biteni biraz daha eğlenceli ve komik bir bakış açısıyla değerlendirebiliriz!

GamesIndustry.biz’in paylaştığı verilere göre, Comscore’un 2024 State of Gaming Report’u oldukça dikkat çekici istatistikler sunuyor. Raporun hayal gücünüzü açacak bilgilerini sizlerle paylaşmak istiyorum. Uzmanlara göre, ABD’de 18 yaş ve üstü nüfusun %62’si oyun oynuyormuş. Bu rakam kesinlikle ‘benim de oyun oynamamı destekleyin’ demek için yeter de artar bile! Ve işte olayın komik tarafı; bu oyuncuların %49’unu milenyaller oluştururken, Z kuşağı sadece %13’lük bir paya sahip. Bu gruplar arasındaki fark, ‘nasıl oyun oynanır’ konusunda taraflar arasında bir soğuk savaş olduğunu düşündürüyor.

Raporun daha çarpıcı bir kısmı ise, oyuncuların %77’den fazlasının birden fazla platformda oyun oynaması. Yani kişi başı en az iki oyun konsolu, bir bilgisayar ve 50 tane de mobil uygulama… Merak etmeyin, bu sadece abartı değil, gerçek. Hatta bu grubun üçte birinden fazlası konsol, PC ve mobil üçlüsünü bir araya getirerek sanki büyük bir orkestra kurmuşlar gibi oyun oynarken, sağda solda ‘rockstar’ edasıyla dolaşıyorlar. Ve bunu yaparken de hemen hemen her Z kuşağı ve milenyaller e-spor mücadelesini ya izliyor ya da bizzat mücadelelerde yer alıyorlar. Yani bir bakıma, ‘Mad Max: Fury Road’ tehlikesini oyun sahalarında yaşıyoruz!

ABD’li oyuncuların geçtiğimiz yıl, oyun siteleri ve uygulamalarında tam olarak 45 milyar saati nasıl harcadıklarını düşündüğümde aklıma sadece bir şey geliyor: ‘Ne kadar çok oynuyorsunuz, oyunlar sizin gerçekte kim olduğunuzu öğrenmenizi sağlıyor mu?’ Üstelik, biz sıkı oyuncuların %82’sinin geçtiğimiz yıl oyun içi satın alım yaptığına dair veriler var. Bu durum, bazen komik bir şekilde, ‘freemium’ olarak adlandırılan Free to Play ama içeride sıkı para harcamanızı gerektiren bir tuzak gibi. Yani bedava oyun oynuyorsunuz ama içindeki ‘sahtelik’ paraya dayalı bir karmaşaya dönüşüyor. Aslında baksanıza, bunun bir para tuzağı olduğuna kimse itiraz edemez!

Oyun stüdyoları, bu ballı gelir kapısından vazgeçmek istemiyorlar elbette! Yani bir hayal dünyasında, ‘Bentley almadığımı kabul ediyorum ama oyun içi para harcamasından vazgeçemediğim için bana bir lüks sunun’ dercesine, bu eğlencelerin peşinde koşmaya devam edecekler. Umarım bu durum, gelecekte yalnızca sürekli para harcıyor olabileceğimiz bir oyunun piyasada hüküm sürmesi sonucunu doğurmaz. Ne de olsa, herkes farklı tercihlere sahiptir, doğru! Ancak, bizim gibi belki de biraz ‘uygun fiyatlı’ eğlenceler peşinde koşan oyunculara biraz kapı bırakılmasına ihtiyaç var gibi geliyor. Ne dersiniz, sizin de bu konuda düşünceleriniz var mı?