Indiana Jones ve Büyük Çember: Kırbaçlı Arkeologun Yeni Macerası
Indiana Jones, yeni macerasında kaybolmuş bir çemberi bulurken, kırbaçıyla daha çok dans ediyor! Macera ve kahkaha dolu bir yolculuk!
12 saat önce
                      Hepimizin çocukluğunda bir kez olsun izlediği o muhteşem kırbaçlı arkeolog Indy, geri dönmek için tam ne zaman ve nereden geldiğini sanırım kendi bile bilmiyor! Eğer Indiana Jones’un müzelerde yanlış yönde giden çalıntı eserlerden kaçması gibi sırlarla dolu bir yolculuk geçiriyorsa, bu durum oldukça anlaşılır. Makine Oyunları (MachineGames) ekibi, Indiana Jones and the Great Circle ile o kadar dikkat çekti ki, 4 milyondan fazla oyuncu bu muhteşem maceraya katıldı! Sanırım bu oyun, yalnızca oyunun kendisi için değil, aynı zamanda dikkate değer bir rakam olan bu “4 milyon” için de _bi’ kıvrak zeka_ gerektiriyordu.
Microsoft’un geçtiğimiz günlerde yaptığı mali toplantı, sanki bir futbol maçı gibi heyecan vericiydi! O kadar çok verinin iç içe geçmiş hali vardı ki, insan düşünmeden edemiyor; acaba orada bir futbol takımı mı değerlendiriliyor? İlk günden itibaren Game Pass kütüphanesine katılan bu yeni oyun, yüksek puanlarıyla dikkat çekmişti. Belki de Indy’nin filmi boyunca başına gelen talihsizliklerin peşinde koşarken, bu mutlu son, pek çok oyuncuyu bu oyunsal serüvene çekmeyi başardı. Şimdi 9 Aralık’ta piyasaya sürülen bu oyun, neredeyse herkesin kapısını çalmış gibi görünüyor. “Oooo, o da ne? Kırbaçlı arkeolog mu? Bunu oynamalıyım!” diyerek harekete geçen bu 4 milyon kişi, belki de Twitter’da “Indiana Jones oynamayayım mı?” sorusuyla güncel bir tartışmaya neden olmuştur!
Indiana Jones and the Great Circle, hikaye odaklı bir oyun olması nedeniyle, her oyunseverin dikkatini çekiyor. 1937 yılına uzanan zaman tüneli, Raiders of the Lost Ark ve The Last Crusade filmlerinin ortasında konumlanıyor. Sanki Indy, “Ya en iyi filmlerimin tam ortasında kayboldum, ama hiç merak etmeyin, buradayım!” diyerek maceralarına devam ediyor. Sürekli değişen ortamlar, türlü türlü tuzaklar ve nihayetinde kim bilir belki bir Piramit’te geçecek bir bulmaca ile mücadele ediyoruz. Bu süreçte Indy ve arkadaşlarının gözükmediği bir an bile, onları sanki arka planda gözetleyormuşuz gibi hissettiriyor. Kırbaçın her kez elimize alıştığında, sanki dünyanın en yetenekli arkeoloğu bizmişiz gibi bir özgüven hatası yaşıyoruz. Evet, yanlış duymadınız, özgüven hatası!
Sevgili M. İhsan Tatari’nin şahane bir inceleme yazdığı bu oyunda, kendisini okuyarak “Acaba ben de yanımda bir Indy olmadan bu yolda ne kadar başarılı olabilirim?” diye düşünmek kaçınılmaz. Ama sonuç olarak söylemek gerekirse, kırbaçlı arkeolog yatırımının aynı zamanda kendi kendine verdiği bir “bize ne oldu?” sorusu zamanı olduğu çok aşikar. Ali Baba’nın mağarasına girip kaybolmak kadar eğlenceli bir yolculuk sizleri bekliyor. Çantalarınızı alın ve bu sıradışı yolculukta kaybolmaya hazır olun!
                
        
          
                    
                    
                    
                    
Henüz yorum yapılmadı, ilk yorumu sen yapmak ister misin?