Promise Mascot Agency: Macera Dolu Bir Açık Dünya Oyunu için Heyecanlı Bekleyiş

Promise Mascot Agency, duyurulduğu günden beri benim takip listemde parlayan bir yıldız gibi yer alıyor. Düşünsenize, bir open world (açık dünya) macera oyununda neler olabileceği konusunda hayal gücünüzü zorlayabildiğinizi. Steam Next Fest kapsamında demosunu oynadım ve gerçek anlamda keyfini çıkardım. Yani öyle şıp diye geçiştirebileceğiniz bir demo değil, bu! Hani bazı oyunlar vardır, oynamak için can atarsınız ya işte bu da o türe girmekte. Artık sabırsızlık içinde, bu muhteşem oyunun tam sürümüne kavuşmayı dört gözle bekliyorum.

Geliştirici ekip Kaizen Game Works, fragmanın montajını yaparken arka planda “Yapmaya çalıştığımız şey gerçekten çok heyecan verici!” demeyi unutmamış. Çıkış tarihi ile birlikte belirttikleri merak dolu fragman sayesinde, sabırsız bekleyişimiz biraz daha anlam kazandı. Meraklı bakışlarımızla birlikte hepimiz ekran başında ellerimizi ovuşturuyoruz. Yani biliyorsunuz, bazen var ya, öyle bir oyun gelir ki, kalbiniz onun için bir dakika bile atmaz! Ama bu seferki farklı; ben bile bir maskot ajansı kurucusunun peşinden gidebilir, onunla birlikte çılgın maceralara atılabilirim.

Promise Mascot Agency, sıradan bir oyun değil. Hani düşündükçe gülümsemenizi sağlayan cinsten. Oyun, Yakuza benzeri bir karakterin tası tarağı toplayarak zor günler geçiren bir kasabaya gitmesi ile başlıyor. Ah bu oyunların klasik açılış hikayeleri! Ama burada asıl olan, kapatılmış bir maskot ajansını yeniden açması ve Japonya’nın en iyi ajansı olma hedefini koyması. Evet, okuyorsunuz: Maskotları toparlama, merak uyandırıcı karakterleri bir araya getirme ve elbette bütün bunların ardında yatan tuhaflıklarla dolu bir senaryo!

Ve şimdi, merak ediyorsunuz değil mi? Nasıl bir absürtlükler ile karşılaşacağız? Oyla, şimdiden kafamda binbir türlü saçmalama senaryosu var. Belki de ajansının ilk projesi, “Dondurmayı getiren maskot” olabilir! Ya da en sevdiğim, “Havada uçan çamaşır ipi” maskotunun tanıtımı. Eğlence dolu anların yanı sıra, gülümseme garantili bir oyun var karşımızda. Geliştirici ekip gerçekten yaratıcı, her anında ayrı bir sürpriz karşımıza çıkabilir. Gerçekten yılın en keyifli oyunlarından biri olma potansiyeline sahip, buna yürekten inanıyorum.

Tabii ki, bu oyunun akıbeti hakkında bir hafta sonra, yani 10 Nisan’da hep beraber kan ter içinde bekleyeceğiz. Yoksa oyun bu kadar kısa zamanda absürt bir hale gelebilir mi? O yüzden hepiniz dört gözle bekliyoruz. Kaçırmayı göze alamayacağımız gibi, gözlerimiz ekranı dinlendirirken kahvemizi yudumlayacağız. Kim bilir, belki de bu sıradışı maskot ajansı, hepimizin kalbinde taht kuracak bir kedi gibi saklanıyor! Ve biz de, meraklı bekleyişlerimizle, “Acaba bir gün bizim ajans da bu kadar popüler olabilir mi?” diye düşünmeye başlayacağız.