Kingdom Come: Deliverance 2’nin Başarısı ve Oyuncu İlgisinin Sırları

Kingdom Come: Deliverance 2’nin büyük bir başarıyla çıkış yaptığı artık herkesin dilinde. Son zamanlarda bu oyunun adı ne kadar çok geçiyorsa, satış rakamları da o kadar cesurca alevleniyor! Tam olarak yalan söylemiyoruz, çünkü Circana’nın son verilerine göre, bu oyun ABD’de geçtiğimiz ayın en çok satan 2. oyunu olmuş. Evet, doğru duydunuz! Kimin umurunda ki 1. yer? Önemli olan 2. olmak, orada kalabalığı görüp ‘ben de buradayım!’ demek. Hani birebir maçta galip gelmek gibi değil, gösteri maçında hattrick yapmış olmak gibi.

Ve bu da sıradan bir durum değil! Şu anlık yılın en çok satan 2. oyunu olmayı başarmış bulunuyor. Hani bırakın bu ismi “2” olarak anmayı, onu başarılar tarihine kazımak gerekiyor. Ama burada asıl çarpıcı olan, Circana’nın genel müdürü ve video oyun analisti Mat Piscatella’nın yaptığı ilginç açıklama. O da ne demiş? “Kingdom Come: Deliverance 2’nin Şubat 2025’te ulaştığı dolar cinsinden hasılat, Kingdom Come: Deliverance’ın Şubat 2018’de ulaştığı hasılatın 5 katından fazla.” Yani anlayacağınız, ilk oyundan daha fazla dolar çuvalı dolmuş. Neredeyse o ilk oyunun 10 dalyanın parası!”

Bu durum, Kingdom Come: Deliverance 2’nin sadece bir devam oyunu olmadığı, aksine bir fenomen haline dönüşmeye başladığını gösteriyor. Hani çoğu devam oyunu “bu kadar ilgi çeker mi” diye soru işaretleriyle karşılaşırken, bu oyun durumu tersine çevirip “Neden bu kadar ilgi görmemeliyim ki?” dedirtmiş. Sonuçta, bir video oyununun başarısı için sadece iyi grafikler ya da şahane hikaye yeterli değil, aynı zamanda oyuncuların oynamak için sıraya girmesi gerekiyor.

Bilin bakalım, bu ilgi neden? Belki de karakterlerin kıyafetleri o kadar ilgimi çekiyordur ki, hemen dolabımı değiştirmek istiyorum. Ya da tarihsel doğruluklar öyle bir şekilde işlenmiş ki, kendimi Orta Çağ’da prense dönüştürebiliyor gibiyim. Belki de sistemde dolaşırken, “bu ben olsam çoktan vilayeti fethetmiştim!” diyerek bir hayal dünyasına dalıyorum.

Önümüzdeki dönemlerde, bu oyunun raflarda hiç yer bırakmadan pek çok habere imza atacağını düşündürecek pek çok gelişme olacaktır. Cüzdanlarda kalabalığın yoğunlaşması, yıl sonu geldiğinde ödül adayları arasında yer alması için yeterli bir sebep sayılabilir. Ancak şunu unutmamalıyız ki, aslında bu kadar ilgi ve alaka, oyuncuların “reklam yakmayan” hikaye örgüsü ve tatlı becerikliliğidir. Bize sadece bir tane yeter, çünkü hem hamur işlerini pişirmek hem de Orta Çağ ile haşır neşir olmak keyif verici bir hal alıyor!