Dizilerin Oyun Satışlarına Etkisi: Devil May Cry’dan The Witcher’a Yeni Bir Dönem Başlıyor!

Dizi veya animasyon uyarlamaları, video oyun dünyasında adeta yeni bir altın çağ başlattı gibi görünüyor. Birkaç yıl öncesinde, oyuncuların ekrana kitlenip “Acaba bu oyunu oynasam mı?” diye düşündüğü zamanlar geride kaldı. Artık diziler ve animasyonlar, oyunların albenisini artırmakla kalmayıp, aynı zamanda satışlarını da uçuruyor. Örneğin, The Witcher dizisinin ardından, The Witcher 3’ün satışları birden beş katına fırladı. Bu durum, video oyunu dünyasında “Diziler ne kadar iyi olsa, oyunlar daha da iyi olur!” mottosunu güçlendiriyor.

Cinematic evrenin güçlendirilmesi ile birlikte, oyunlar yalnızca parmak uçlarınızda değil, aynı zamanda TV ekranlarınızda da hayat buluyor. Cyberpunk 2077 de anime uyarlaması ile bu duruma son derece güzel bir örnek oluşturmuştu. Ama tabii ki, bu grafiklerin arkasında yalnızca çizim değil, aynı zamanda oyuncu beklentileri ve tarayıcı geçmişlerinin de etkisi var.

Bir diğer parlayan yıldız ise Fallout. Amazon’un Fallout dizisi çıktıktan sonra, oyunun günlük oyuncu sayısının dört katından altı katına kadar yükseldiği görüldü. Gerçekten de, bazı anlarda, sanki oyuncular diziden çıkıp hemen oyuna dalmak üzere hazırlanmış gibi bir atmosfer var! Sadece diziyle kalmayıp, oyunların da bu konudan fazlasıyla etkilendiği aşikar.

Şimdi ise Devil May Cry serisi de bu trende katılıyor. Geçtiğimiz hafta Netflix’te yayınlanan anime uyarlaması, Steam‘in çok satanlar listesine hızlı bir giriş yaptı. Hatta, Devil May Cry Franchise Pack şu anda dünya genelinde en çok satan 20. oyun konumunda. İyi, iyi… Ama bu yalnızca başlangıç! ABD özelinde durum dahası… Asıl 10. sıraya kadar yükseldiği görülüyor. Yani, ABD pazarında bu, tam anlamıyla bir ‘Devil May Cry’ patlaması yaşatıyor.

Tabii ki, Türkiye’de de durum pek farklı değil. Ülkemizde de ABD ile benzer bir şekilde 10. sırada yer alıyor. İnsanlar oyunun dinamiklerini hem dizide hem de oyunda keşfetmek isterken, oyuncu sayılarındaki artış da bu başarıyı destekler nitelikte. Cumartesi günü ulaştığı eş zamanlı oyuncu sayısı, tam olarak (13.527), yani çıkışından sonraki en yüksek sayı. Ahh, şu oyuncuların nasıl da bu sayıyı havada uçuşarak yakaladığını hayal edebiliyor musunuz? Hemen o an “Evet, ben de bu oyunu oynamalıyım!” diyen bir kitle akıllarında uçuşuyordur.

Bu güçlü örnekler, gelecekte oyunların film, dizi veya animasyon olarak karşımıza çıkmasının da önünü açıyor. Yani kısacası, “Daha fazla dizi, daha fazla oyun!” minvalinde bir durum söz konusu. O zaman, kalemlerimizi ve oyun kumandalarımızı hazırlayın! Bakalım daha neler göreceğiz, belki de yakında Mario ve Luigi’nin maceralarını izlerken kendimizi bir anda Poké Topu atarken buluruz. Ne dersiniz, gülmekten yerlere yatıyoruz!