Hindistan’ın Zengin Kültürüyle Büyüleyen Oyun: The Age of Bhaarat

Hindistan, kültürel zenginliğiyle dolu bir ülke ve şimdi bu zenginliği global oyun sahnesine getirmenin peşinde koşan yetenekli bir ekip var. Noredine Abboud ve Amitabh Bachchan gibi tanınmış isimlerin bir araya geldiği Tara Gaming, bu konuda iddialı bir adım attı. Oyun dünyası, sadece para kazanan gençlerin birazcık oyun oynaması için değil, aynı zamanda ilginç hikayelerin, tarihi figürlerin ve toplumsal mirasların keşfedileceği bir alan olarak daha fazla kullanılmalıdır! Hindistan’ın topraklarında geçen The Age of Bhaarat, tam da bu amaca hizmet ediyor.

Bilmeyenler için, bu oyun aslında Antik Hindistan’da geçiyor ve baş karakterimiz bir Orman Muhafızı olarak karşımıza çıkıyor. Ama merak etmeyin, bu adamın ağaçları koruduğu için saçları uzun değil! Evet, yeşil giysiler içerisinde, yüzünde bir öfke var; çünkü Rakshasa iblisleri, toprakları işgal etmeye çalışıyor. Sırf bu yüzden doya doya ağaç kesen bir kasvetli çeteye dönüşüyorlar! Üstelik, kahramanımızın görevi bu iblisleri kovmakla kalmayıp, aynı zamanda Rakshasa İmparatorluğu’nun karanlık sırlarını açığa çıkarmak.

Tara Gaming’in ekibi, oyunu “Hindistan’ı küresel oyun piyasasına taşımayı amaçlayan destansı bir aksiyon macera oyunu” olarak tanımlıyorlar. Peki, bu nasıl bir şey? Daha önce hiç Hint destanı okumuş olanlar, gofret yedikleri haylaz çocukların bile bu hikayeleri dinlemekten keyif aldığını biliyor! Antik Hindistan’dan esinlenerek geliştirilen bu oyun, tam anlamıyla dolaşımda olan bir kültürel hazinenin temsilcisi olmayı vaat ediyor.

• Rakshasa İblisleri: Üzerine pek çok hikaye dökülmüş, hem korkutucu hem de meraklandırıcı yaratıklar. Öyle ki, bazıları o kadar acayip ki sabah kahvaltısında yumurtalı ekmek yerine onları yemek isteyenler dahi var!
• Orman Muhafızı: Ne kadar da cesur! Ağaçları korumak için savaşıyor, ama ağaçların kuruduğunu gördüğünde bir şeyler yapması gerektiğini düşünüyor. O yüzden bazen bıkkınlıktan ağlayan bir ağaç haline geçiş yapabilir.
• Kültürel Temalar: Oyun, sadece zıplamak, koşmak ve düşmanları tekmelemekle kalmıyor, aynı zamanda zengin kültür mirasını da gösteriyor. Hint mitolojisinin derinliklerinden gelen karakterler ve mekanlarla dolu!

Bir yandan Black Myth: Wukong’un başardığı şeyleri, bu oyun için de hayal etmek zorundayız. Yani, eğer bu oyun da o kadar iddialı görünmüyorsa, zamanın nasıl bir sürpriz yaratacağını bilemeyiz. Okuyorum ki zamanla buradan farklı bir şey çıkar ve oyun sektörü bu yeni komedi unsurları ile şenlenir! İşin asıl komik kısmı, belki de supersonik hızda koşan bir Orman Muhafızı’nı izlerken yaşayacağımız kahkahalarda! Hani, kim bilir? Belki bir gülümsemeyi de oyunun yeni mekanikleri arasına eklemeyi unutmamalılar!