Cronos: The New Dawn ile Korkunun Derinliklerine Yolculuk

Bütün oyuncular, Bloober Team’in yeni oyununa ulaşmayı sabırsızlıkla bekliyor. Cronos: The New Dawn duyurulduğundan beri, hayal gücümüzü zorlayan bir serüvenin kapılarını açacak gibi duruyor. Silent Hill 2 Remake ile aklımızı başımızdan alan bu ekip, şimdi de bizleri bir başka psikolojik korku yolculuğuna çıkarmaya hazırlanıyor. Zaten, öyle bir dönemdeyiz ki, her an elimizde korkunç bir ipucu veya kâbus gibi bir hikaye ile yüzleşmeye hazırız! Bu arada, biraz geriye gitmek gerekirse, bütün bu başlayan bekleyişin arasında, hamurdan yapılmış bir kurabiye kadar sıcak bir gündemimiz olduğunu belirtmeliyim.

Oyun dünyası, yeni fragmanlar ve oynanış videolarıyla alevlenirken, biz oyuncular da bu yeni gizemi çözmek için sabırsızlıkla hazır bekliyoruz. Fragmanlarda görülen o karanlık atmosfer, ıssız sokaklar ve korkutucu yaratıklarla dolu bir dünya, kahve fincanlarımızı elimize alıp “eyvallah dünya!” dediğimiz anları hanelerimize getiriyor. Hatta eski bir rapper gibi, “Bu oyun açınca aklımı kaybedeceğim!” diye haykırasım geliyor. Videolarda gözlerimizin parladığı anlar, düşmanlarımızla karşılaşmalarımızdan, koca bir korku balonunun patlamak üzere olduğunu hissettiğimiz anlar. Anlaşılan o ki, yalnızca düşmanlarla değil, aynı zamanda onların birleşmesiyle oluşacak tehlikelerle de başa çıkmamız gerekecek. Kahramanlık çok müthiş bir şey ama bu sefer biraz daha dikkatli olmalıyız; zira iradesiz ve hazırlıksız olursak, öyle bir kaza yaşayabiliriz ki ne kendimizi ne de komşuları kurtarırız.

Fragmanlarda, yaratıkların birleşip tosbağa dönüşmelerine “Hayır, lütfen, bu kadar da abartmayın!” diye dua ederken; yalnız başına karşılaştığımız düşmanları nasıl yeneceğimize dair birkaç fikir edinmeye çalışıyoruz. Bu durumda ya kendimizi en iyi stratejilerle donatmalıyız ya da o yaratıksı dostları evden atmanın bir yolunu bulmalıyız. Sonbahar geldiğinde, Cronos: The New Dawn, bizleri karanlıklarına davet edecek. Gerçekten merakla bekliyoruz; bu yeni serüvenin içinde kaybolacak geçen 2 dakikalık videonun bize sunduğu o heyecanı hissedebiliyoruz. Belki de hep beraber ahşap bir kalemle birkaç cümle dökerek serimizin en karanlık anlarını yazarız!

Ayrıca, oyunun çıkışı yaklaşırken, sadece izlemekle kalmayacak; aynı zamanda gerçek bir korku deneyimi yaşamaya hazır olacağız. Şunu unutmamalıyız ki; sadece bir oyun oynamak değil, aynı zamanda düşmanlarla becerilerimizi geliştirmek ve onları alt etmek, içsel bir tatmin sağlayacak. O yüzden, “artık yeter! hayde gel!” diye bağırırken, ekranın karşısında sakin kalmakta fayda var. Korku sevseler de sevmeseler de, oyuncularımız için bu yeni dönem, yeni bir maceranın başlangıcı dar bir köşeden çıkmak ve kendimizi puanlar ve ödüller arkasında kaybetmek için harika bir fırsat sunuyor. Merakla bekliyoruz; Cronos: The New Dawn ormanında kaybolmaya hazır mıyız?