Obsidian Entertainment’ın Yaratıcı Ödül Sistemi: Çalışanlar İçin Oyunlaştırılmış Bir Deneyim

Obsidian Entertainment, çalışanları için geliştirdiği bu ödül sistemiyle, ister istemez video oyunu tutkunlarını gülümsetiyor. Gerçekten de, stüdyonun bu yaratıcı yaklaşımı, iş dünyasında alışıldık ödül sistemlerinden çok daha eğlenceli ve ilginç bir alternatif sunuyor. Çalışanlar, adeta bir rol yapma oyununda (RYO) gibi, kendilerine bir karakter sınıfı seçerek işe başlıyorlar. Bu durum, onları yalnızca bir işte çalışıyor olmaktan öte, kendilerini birer kahraman gibi hissetmeye teşvik ediyor. Haydi gelin, bu fantastik sistemin detaylarına biraz daha yakından bakalım!

Obsidian’ın Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Marcus Morgan, bu yenilikçi sistem hakkında şöyle diyor: “Yeni uygulamaya koyduğumuz çalışan kıdem hediyelerimiz var. Çok eğlenceliler ve bu insanların neden sonsuza kadar burada kalmasını istediğimizin de bir göstergesi.” Düşünsenize; bir sabah işe gelirken ne giyeceğinizi değil, hangi karakter sınıfını seçeceğinizi düşünüyorsunuz! Bu seçim süreci, yeni çalışanların ofis içerisindeki sosyal dinamikleri de değiştirebilir. Belki de iki çalışan arasında bir anda kızışan bir savaşçı-büyücü tartışması, ofiste eğlenceli bir rekabet ortamı yaratır.

Yeni çalışanlar, işe başlamadan önce üç farklı sınıftan birini seçiyor: savaşçı, haydut ve büyücü. Bu sınıflar, işte kazanacakları ödüllerin temellerini atıyor. Örneğin, bir savaşçı sınıfını seçen bir çalışan, işe başladıktan sonra çeşitli ödüller kazanabiliyor. Öncelikle bir kalkan, ardından bir balta, en sonunda ise bir miğfer. Kulağa eğlenceli geliyor, değil mi? Haydut olanlar belki de gizli görevlerde başarılı olmak için bir harita alırlar, büyücü olanlar ise pelerinlerinin altında sakladıkları sırlarla dolu bir ayrıcalık yaşarlar. Kim bilir, belki de toplantılara pelerinle katılan bir büyücü, toplantının havasını değiştirebilir!

Bir taraftan sıkıcı toplantılarda yandığınızda, iş arkadaşlarınız arasında “Büyücüler toplantıları değil, büyülü anılar yaratır!” diye fısıldayan biri ortaya çıkarsa, bu ortamdan şikâyet etmenin imkânı kalmaz. Ayrıca, Morgan’ın belirttiği gibi, bu sistemin amacı, çalışanları sadece sınırlı bir sürede tutmak değil, aynı zamanda onları eğlendirip motive etmek. Morgan, “20 yıllık dönemece kadar tüm önemli kilometre taşlarında bu hediyeleri veriyoruz,” diyor. İşte bu, iş ortamını oldukça ilginç hale getiriyor!

Tabii ki bu eğlenceli sistemin bir diğer etkisi, çalışanların uzun süre şirket içerisinde kalma isteğini artırmak. Şayet çalışanlar, sadece 6 ay içinde bile bir savaşçı olarak tüyden tüy kadar hafif bir zırh kazandıklarını fark ederlerse, uzun yıllar orada kalmak daha da cazip hale gelecektir. Kim bilir, kalkanı veya baltayı kim bilir, belki de bir gün stüdyonun koruyucusu olmayı bekleyen bir çalışan olarak sahne alabilirler.

Çalışanlar bir sınıf seçmekle kalmıyor, aynı zamanda merakla beklenen yeni ödülleri de toplayarak hem iş yerinde hem de dışarıda eşsiz bir deneyim yaşıyorlar. Marcus Morgan, yeni sınıflar ekleme konusunda da heyecanlı olduklarını belirtiyor: “Ben ve Justin gibi 20 yıldan fazla kalmak isterseniz, o zaman çoklu sınıfa başlayabileceğinizi ve farklı sınıfların diğer öğelerini de toplamaya başlayabileceğinizi konuştuk.” Vay be, düşündünüz mü? Büyücü olmanın yanında bir de savaşçı sınıfına geçebilirsiniz. İş arkadaşlarınız, “Kral, şimdi kesin doğru notayı bulmak zorundasın!” gibi bir autobus melodisiyle geldiğinde, bunu yapmak yalnızca bir çırpıda gerçekleşebilir.

Sonuç olarak, Obsidian Entertainment’ın bu mizahi ve yaratıcı yaklaşımı, çalışma ortamını bir video oyunu gibi eğlenceli hale getiriyor. Çalışanların günlük hayatta kazandıkları başarıların, adeta bir karakter gelişimi gibi görünmesi harika. Bunu düşünmek bile insana gülümsetiyor, değil mi? Eğer siz de bir gün Obsidian’a katılmayı düşünüyorsanız, hangi sınıfı seçeceğiniz hakkında düşünmeye başlamanın vakti gelmiştir! Unutmayın, büyük ödüller sizi bekliyor!