Stop Killing Games: Avrupa Birliği’nde Eğlenceli Şikayet Krizi

Stop Killing Games hareketi gerçekten de dikkat çeken bir hızla ilerliyor. İnsanlar sadece oyunları değil, bu tür hareketleri de takip ediyor. Haliyle, sektör baştan aşağıya bu harekete kilitlenmiş durumda. Ancak, her başarılı hareketin olduğu gibi bu kampanyanın da karşısına ilginç engeller çıkıyor. Bazen bir engel, büyük bir şikayet olur; bazen de sırf kafa karışıklığı yaratmak isteyen bir grubun stratejik hamlesi. Şu an yaşanan olay da tam olarak böyle bir durum. İnsanı gülümsetecek cinsten!

Avrupa Birliği’ne yapılan bu şikayet, tam bir “eğlence” konusu. Kampanyayı destekleyen kişinin çokça gönüllü zaman harcadığı için mali katkıları “sistemli olarak gizlediği” iddia ediliyor. Evet, yanlış duymadınız! Ros Scott için bu durum, “Ben ne yaptığım hakkında iyi bir rapor veremem!” şeklinde bir açıklama gerektiriyor. Haydi canım, sen gönüllü çalışırken rapor mu yazacaksın? Tamamen eğlencelik bir durum, değil mi? Şikayette, “Kampanya, fon almadığını beyan etmiyor, çaktırmadan önemli katkıları gizliyor!” deniliyor. Kim bilirdi ki, oyun endüstrisi bu denli komik bir komploya dönüşecekti?

• Stop Killing Games gibi Avrupa Vatandaş Girişimleri, 500 euro’nu geçen maddi destekleri bildirmek zorunda. Şahane değil mi? Sonuçta, bu tür hareketler genelde topluluk destekli, ama birden böyle bir mali rapor durumu çıkınca işler ciddileşiyor.
• Bu da Ross Scott’ı ilginç bir durumda bırakmış durumda. Adam, günde ortalama 12-14 saat çalıştığını söylüyor. “O kadar çalıştım ama neden bildiriyorum ki durumu!” demesi içten bile değil. Bu, sanki birinin en sevdiği yemeği yaparken kaç kalori yaktığını sayması gibi bir şey. Çok komik değil mi?
• Haa, unutmayın!

Scott, son videosunda bu iddiaları gülerek reddetti. Avrupa Birliği kuralları uyarınca, gönüllü hizmetlerin maddi katkı olarak sayılmadığını dile getirerek, “Ben buradayım, gönüllüyüm! Neyin bildirimini yapayım ki?” demek istedi kesinlikle. Yani, aslında bu şikayet Scott’ı haksız yere zor durumda bırakmak isteyen bir grup oyun endüstrisi çalışanı tarafından yapıldı. O da şu an “Ben ne yapabilirim ki, insanlara yardımcı olmaya çalışıyorum!” şeklinde bir tavır sergileyerek durumu tiye alıyor. Şimdi herkes bu kargaşayı gülümseyerek takip ediyor, çünkü sonuçta eğlenceli bir oyun dünyasında yaşıyoruz!

Bütün bu olan bitenlerin altında yatan gerçek ise, belki de kilit bir meselenin başında yatıyor. Oyun endüstrisi sürekli gelişim gösterirken, bu tür hareketler yalnızca büyük bir destek bulmakla kalmıyor, aynı zamanda komik olaylara da sahne oluyor. Yani, bir şekilde bu hareketin büyük etkinliği ve karşılaştığı kafa karıştırıcı durumlar, geliyoruz şarkısını söyleten cinsten. Umarım, ilerleyen günlerde daha fazla komik durumla karşılaşırız, böylece bu olay eğlenceli bir maça dönüşebilir!