Rue Valley: Zaman Döngüsünde Derin Bir Yolculuk ve Hayatın Anlamı Üzerine Sohbetler

Malum, “Disco Elysium benzeri” oyunların geliştirildiği bir döneme girmiş bulunuyoruz. Kimi oyunların ruhani devamı olarak değerlendirildiği bu akım içerisinde, bahsettiğimiz Rue Valley, dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Daha önce demosunu oynayıp, “Vay canına, bu oyun beni benden alır!” dedirttiğimiz Rue Valley ile sonunda tam anlamıyla tanışacak olmanın heyecanını yaşıyoruz. Birkaç aylık bir bekleyişin ardından, kenara not almamız gereken o muhteşem fragman da geldi. Artık tarih 11 Kasım’da buluşmak üzere!

Hadi girelim Rue Valley’nin büyüleyici dünyasına! İlk olarak, kahramanımız Mr. Harrow’u tanıyalım. Kendisi bir zaman döngüsüne sıkışmış durumda. Hafta sonu evde oturup “bir türlü bitiremediğim diziler” arasında sıkışıp kalmış gibi düşünün, işte o. Zaman döngüsünü kırmak için ne yapması gerektiğini bulma çabası, oyunun asıl can alıcı noktası. Neler mi olacak? Mr. Harrow’un aldığı kararlar, attığı adımlar ve doğrudan kurduğu diyaloglar her şey olacak. Kendisi, heyecanlı bir deneyim yaşayacak ve bu deneyim sonuçlarına göre gerginken daha hassas, sarhoşken daha dışa dönük bir karaktere dönüşecek. Yani, sıradan bir akşamüstü barda bir iki kadeh atıp, her şeye karşı kayıtsız kalanı düşünün; işte Mr. Harrow’un da durumu aynı!

• Beklediğimiz Indie’ler – Rue Valley

Biraz daha derinlemesine bakarsak, Rue Valley’nin sanatsal yönü de oldukça dikkat çekici. Arka planda dolaşan ruh hali, renk paletleri, karakter tasarımları ve müzikle birleşince, “Disco Elysium” tadını sonuna kadar yaşatacak gibi görünüyor. Hatta bazı sahnelerdeki diyalogları, hayatın anlamı üzerine bir sohbet gibi, üzerimize ışık tutabilecek türden. Yani sadece bir oyun oynamayacağız; adeta hayatımızı sorgulayıp, derin felsefi sohbetler etme şansına sahip olacağız!

Son olarak, 11 Kasım tarihinde Rue Valley’nin kapılarını araladığında, tüm bu karmaşık psikolojik unsurlar ve eğlenceli karakter dinamikleri ile yoğrulmuş anlatımı bekliyoruz. Hep beraber bu deneyime hürmet edeceğiz. Merakla beklediğimiz bu oyun için takvimlerimizi işaretlemeyi unutmamız mümkün değil. Belki de deep philosophical debates yerine “bu karakter gerginse ben niye bu kadar eğleniyorum?” dediğimiz anlar yaşayacağız. Ya da günlük hayatın çilelerinden kısa süreliğine kaçacak ve bu fantastik dünyada kaybolacağız. Kısacası, Rue Valley’nin sahnesinde başrol oyuncusu olmak için gün sayıyoruz!